BAL GİBİ #Wattsy2020

13. Bölüm - Zaman

BAL GİBİ

13. Bölüm

Allah'ım sana söz ben bu evden sağ salim çıkar isem 5 yetim sevindiricem! Gerçi Ilgaz'ın bu bakışları altında nasıl olacaksa o bilmiyorum ama yapacam yani söz! Adam resmen bakışlarıyla konuşuyor! "Ölümlerden ölüm beğen Balım!"

***

Haklı! Adam yerden stratosfere kadar haklı! Haklıların en önde gideni bayrak sallayanı! Vallahi şuan bana ne yapsan yeridir yarim. Hak ettim ben vallahi hak ettim. Hayır azıcık uslu durayım hanım hanımcık olayım diyorum içimdeki Balım'a patavatsızlık güncellemesi geliyor! Yeminle benim bi suçum yok! Ama napalım başa gelen çekilir.. Yemek bıçağıyla boğazımı ortadan ikiye ayırsan yeridir. Lara falezlerinden beni şöyle bırakıverirsen Akdeniz'e dadundan yenmez! Kaleiçi'nin arka sokaklarında bıçaklayıp kaçadabilirsin mesela.. Ooo bak sana bir sürü fikir verdim. Cinayetlerden cinayet beğen.com

"Nerde olsun istersin kızım ?"

Efendim? Hah şey, diyo. Cenazem mi? O mühim değil ya.

"Siz nereyi münasip görürseniz."

Sonuçta ölmüş gitmişim artık musalla taşına nerde yatacağımın bi önemi yok. Yoksa var mı?

"Belek'teki otelimize ne dersiniz? Hem iskelesi de kocaman."

İskele mi? İskelede mi kılınacak cenaze namazım? Töbeler olsun. Cesedimi yakıp küllerimi denize mi savuracaklar. Müslüman değil mi lan bunlar?

"Yok artık iskelede mi olacak?"

Aha Ilgaz öksürmeye başladı.

Hayır hayır hayır!! Nolur beni yine tongaya düşürdüğünü söyleme iç ses!!

Deminden beri senle değil de kayınvalidemle mi konuşuyorum!!

"Hayatım sen bi benimle gelir misin?"

Afferin sana Balım! Yarın ilk iş olarak bi psikoloğa görünmezsen daha da sözüme görünme!! Bak hala söz diyor! Lan bi sus! Göz o göz!

"Tabii hayatım!" deyip takıldım Ilgaz'ın peşine.. Yiyeceğim paparaya kendimi hazırlamak için derin derin nefesler almaya başladım.. Hangi günahımın kefaretini ödemedim ki ben bunlar geliyor başıma! Du bi düşünelim.. Imm.. Bi dakika. Ben hiçbir günahımın kefaretini ödemedim ki. Eheheh!

Ben pişmiş kelle gibi sırıtırken Ilgaz o güzel kaslı sırtını birden çevirdi ve yaratım harikası yüzünü bana döndü hızlıca. Resmen burnundan soluyordu kızgın boğam!! Sanki karşısında karısı değil de (zaten değilim de karışmayın hayal dünyama!) kırmızı bir hedef duruyor..

"Balım bi psikoloğa görünmen gerek biliyorsun değil mi?"

Aşkım yaa!! Nasıl da aynı şeyleri düşünüyoruz! İnanır mısın Ilgaz, ben de tam olarak üç dakika önce bunu düşünüyordum! Ne çok ortak yönümüz var!

Ama bi dakika! Burnum düşer de eğilip almam ben! Gururumdan asla taviz veremem Ilgaz bey kusura bakmayın!

"Pardon, anlamadım?"

"Hatta ben kendi ellerimle götüreceğim! Ertelemek yok, hemen yarın!"

"Yok artık!" dedim gözlerimi yuvalarından çıkarmaya ramak kala. Tamam sanırım biraz abarttım. Ama haklıyım!

Hooop yani!!! Bi kendinize gelin boğa bey!! Sen kimsin de beni psikoloğa götürüyorsun? Hayır yani ben zaten gidecem de (eheheh) senin gelmene ne lüzum var! Hem kim bilir belki psikolog bana deli teşhisi koyacak belki Manisa'nın belki Bakırköy'ün konumuyla yüz göz edecek beni! Senin yanında mı öğreneyim yani bunu? Ayy bana atlet don getirirsin dimi yarim? Ha? Ne diyom ben yaa!! O hapishaneye girince olmuyor muydu? Bak yine bağlamdan koptun Balım! Olaya ver kendini olayaa!!