10. Bölüm - Ben

2.2K 114 13
                                    

BAL GİBİ

10. Bölüm

İçimden pis pis sırıtırken dışımdan masum bi gülümseme yolladım Ilgaz'a.. Başına çok büyük dert aldın Ilgaz'cım.. Annenle babanın yanında gör bak sana nasıl da çektiricem! Burnundan fitil fitil getiricem! Öyle kolay affediceğimi sandıysan çok yanıldın üzgünüm!

Ali yavaş yavaş bize doğru gelirken "Hadi eve gidelim" dedim.. O bana kafa sallarken Ilgaz "Anahtarın" diyip bana doğru tuttuğu anahtarı salladı.. "Seni affettim tamam ama o eve bi daha gitmicem Ilgaz! Eşyalarımı da yarın toplarım" diyip kaşlarımı kaldırdım.. Vereceği tepkiyi merak ediyordum doğrusu.. "Balım yapma.. Bak senin baban burada yaşamıyo ama benimkiler burada.. İllaki gelmek görmek isteyecekler evimizi.. Lütfen.. Bak eğer istemiyorsan başka bi eve geçebiliriz" dedi.. Aslında olabilirdi.. O evin salonu bana hep bu sabahı hatırlatacaktı.. Ve ben Ilgaz'ı affettiğim için tekrar tekrar pişman olacaktım.. "Haklısın" dedim.. "Bu sabahı bi daha hiç hatırlamak istemiyorum.. O evden taşınsak iyi olur" dediğimde gözleri parladı.. "Tamam.. Ben her şeyi hallederim.. Yeni eve geçtiğimde sana haber veririm.. Teşekkür ederim" diyince gülümsemekle yetindim.. Soğuk, yapmacık bi gülümsemeydi bu.. Elimden daha fazlası gelmiyordu.. Sinirim hala tam olarak geçmemişti çünkü.. Geçeceğe de benzemiyordu..

"Tamam.. Haberleşiriz" diyip gitmesini izledim.. Ilgaz gittiğinde iskeleye astığım kıyafetlerimi alıp kabinlere doğru yürümeye başladım.. Ali "Ne yani bu oyunu oynamaya devam mı edeceksiniz?" diye sordu önüme geçip.. "Evet" dedim.. "Nasıl ki o beni babamın karşısında yalnız bırakmadıysa ben de onu bırakmıcam!"

** ** **

ILGAZ

İnanmıyorum.. N'aptım ben az önce? Özür diledim.. Evet.. Hem de çok kolayca. Hiç zorlanmadan. Demek insan gerçekten haksız olduğu durumlarda çok da kolay özür dileyebiliyor.. Çünkü biliyor hatasını.. Kendini savunmak elinde olmuyor ki.. Hatalıyken nasıl savunabilir ki?.

Arabama binmiş anahtarı çevirirken aklıma Ali'yle Balım'ın o görüntüsü geldi yine. Niye atamıyorum ki o sahneyi hafızamdan? Nasıl da sarmaş dolaşlardı! Ali'nin şortu, Balım'ın bikinisi olmasa çıplaklardı nerdeyse! Ve çok yakınlardı.. Çok yakın. Direksiyondaki ellerimi daha çok sıktım ister istemez. N'oluyordu bana?! Banane onların o halinden! N'aparlarsa yapsınlar!

Arabayı çalıştırıp gözlerimi yola çevirdiğimde Balım'ın bikinili hali geldi bu sefer de gözümün önüne. Allah'ım ne kadar da güzeldi..

Off.. Ne diyorum ben?! Benim Çiçek'im var! Başka biri yok Ilgaz! Başka biri yok! Unut Balım'ı!

** ** **

BALIM

Ali'nin evine geldik beraber. Önce ben sonra da o duşa girdi. Bu arada babamı 17.30 otobüsüyle Ürgüp'e yolcu etmiştik bile..Hiçbir şeyden şüphelenmeden göndermiştik ya ne diyim.. Çok şükür yarabbiimmm!!

Saçlarımı kurutmakla meşgulken Ceyda aradı.. Deniz'le canları sıkılmış bowling oynamaya gitmişler bizim çocuklarla.. "Kızzzaaam ortam süper.. Hadi sen de gel" diye bağırıyordu kulağımın içine içine.. Çok yorgundum.. Yatıp uyumak istiyordum hemen.. Malum yarın zor bir gün beni bekliyordu.. O yüzden Ceyda'ya gelmeyeceğimi söyleyip kapattım..

Saçlarımı kurutup üzerimi değiştirdikten sonra yatmaya hazırlanıyordum ki Ilgaz aradı.. Yeni eve geçmiş beni almaya geliyordu.. "Yok gerek yok bugün Ali'de kalırım" dememe izin vermeden kapadı telefonu yüzüme.. Odun! İnsan bi bekler.. Karşı taraf ne düşünüyo ne istiyo ne söylicek diye.. Ama nerdeee.. Bizimki anca emir versin sonra da suratına kapatsın!

BAL GİBİ #Wattsy2020Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin