BAL GİBİ
1. Bölüm
Bu sabah bir umut var içimde
Nasıl olsa geri gelirsin diye..
Her şey yerli yerinde yine..
Bu sabahların bir anlamı olmalı..
Koca yurtta bangır bangır bu şarkı çalıyordu.. Ne hademeler, ne de müdire hanım gıkını bile çıkarmıyordu.. Çıkaramazdı da zaten... Bugün son sınıfların mezuniyet balosu vardı ve anlaşmayı çoktan yapmışlardı...Bugün her şey onların istediği gibi olacaktı..
Eee yastık savaşı olmadan olur muydu hiç ? Tabiî ki hayıııır! Özel günlerin vazgeçilmeziydi yastık savaşı.. Tüm kızlar yastıklarını kaptıkları gibi koridora koştu.. 3'e kadar saydılar veee cümbüş başlamıştı bile herkes dilediğince eğleniyordu.. Tüm kızların kahkaha sesleri yükseliyordu koridorda.. Yarım saat kadar böyle debelendikten sonra yemekhaneye indiler.. Yine son ses müzik eşliğinde kahvaltılarını yaptılar..
*
Saat nerdeyse 3 olmuştu.. Herkes banyolara koşturduğu için Balım sona kalanlardan biri olmuştu.. Deniz'in kapısının önüne kamp kurmuştu resmen.. Deniz banyoyu en temiz kullanan kızlardan biriydi çünkü.. Nihayet mis gibi şampuan kokusunu etrafa yayarak çıkmıştı Deniz..
"Oh.. Sonunda kızım yaa! İki saattir ağaç oldum burada" diye sitem etti Balım.. "Özür kuzu.. Ama napayım.. Bugün çok özel.. Sen de biliyorsun" o şen şakrak kahkahasını da eşlik ederek cevapladı Balım'ı Deniz.."Bilmez miyim? Sıhhatler olsun bu arada" derken içeriye girmeye hazırlanıyordu Balım.. Deniz de " Sağ ol canım.. Hadi mekanda görüşürüz" dedi ve el sallayarak uzaklaştı.. Arkasından "Görüşürüüüz" diye seslenen Balım'a göz kırpıp yürümeye devam etti.. Deniz'den gözlerini ayırıp havlusu ve çilekli duş jeliyle birlikte kabine girdi Balım. Sıcak suyun dinlendirici ve arıtıcı etkisine girmişti bile..
*
Kırmızı, mini, üst kısmı üzerine tam yapışan, alt kısmı bollaşan uçuş uçuş elbisesi ve dalgalı saçlarıyla göz kamaştırıyordu Balım..
"Bence beş!"
"Cık. -En az on beş."
"Ne beşi ne on beşi be?" diyerek arkadaşlarına döndü Balım..
Şaşkın ve anlamsızca kızlara bakarken, Deniz Balım'ın etrafında dönerek "Ben diyorum ki beş kişiden teklif alırsın Ceyda diyor ki on beş." dedi ve tam karşısında durup munzurca gülümsedi. Balım "Üff. Saçma sapan konuşmayın da oldu mu onu söyleyin?" dedi ve Ceyda ile Deniz'in gözlerinin içine baktı.. Ceyda "Yuh yani. Taş gibi olduğunu daha nasıl belli edelim canım?" deyip gülümseyince Balım da en güzel gülümsemesiyle eşlik etti arkadaşlarına.
Heyecanını bastırmaya çalışırken -ama bunu başardığı bugüne kadar hiiiç görülmemiş bir şey- ellerini ovuşturup "Hadi gidelim o zaman!" diyerek Ceyda'nın sol koluna Balım'ın da sağ koluna girdikten sonra yürümeye başladı Deniz..
*
Mekandan içeri girdiğinde tüm gözlerin onun üzerinde toplanması her ne kadar kızları kıskançlıktan kudurtsa da en yakın arkadaşları imreniyordu Balım'ın güzelliğine.. İmrenmekle kıskanmak arasında çok ince bir çizgi vardı aslında.. Ama bu çizgiyi koruyabiliyorlardı Deniz ve Ceyda..
Deniz "Kızım herkesin gözü senin üstünde.. Seni bugün kaptırmazsak bir daha kaptırmayız herhalde" dedi ve en güzel gülüşüyle Balım'ı süzdü hafiften.. Ceyda da "Kıvırtmadan yürü kızım.. Merak etme put gibi dursan da en az on beş" deyip göz kırptı fıstık arkadaşına.. Balım "Öf bi susun bee" diyerek arkadaşlarının çenesini kapatmasını umdu..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BAL GİBİ #Wattsy2020
Novela Juvenil"Gülme Garantili Romantik Komedi" desek de inanmayın a dostlar. Zira hayatı, 6.7 imdbli gerilim filmi tadında ilerleyen bir Balım Özdemir'imiz var. Tabi Antalya'nın gelgitli havaları da işin içine karışınca.. Neler oluyor neler! Aslında her şey o gü...