24. Bölüm - Kurşun

832 58 46
                                    

BAL GİBİ

24. Bölüm

Gün sonunda hayatın size sunduğu ilk ve mantıklı seçeneği kabul edersiniz!

Hatırlayalım;

a) Sakinleştirir, teselli ederim.

**

Mermerden olduğumu söylemiş miydim?. Ah sanırım söylemiştim. Çünkü böyle minik (!) bir detayı atlamam imkan-ı mümkün değil!

Ilgaz karşısındaki kum torbasına 'oralarda mevsim yaz mı bu nağmeler saz mı caz mı' darbelerini indirirken (bkz. Davulcu çocuk) ben "Ha gayret paşam, helal, bi de şuraya, kafasına gözüne, ağzına burnuna, heyt be adamım yandan yandan" gibi saçma sapan cümlelerle gaz veriyordum. E ama napalım yavrumun sinirini boşaltması lazım bi yerde. Ne yani bana mı boşaltsın? Yok ben hiç almiyim.

Sinirden kuduran bendim ama kum torbasını döven Ilgaz'dı. Bu terste bi işlik vardı! Ponçik kalbime bin yerden iğne batırılıyordu ama benim gıkım çıkmıyordu.

Tanrıımm nerden sevdim nerden düştüm bu belayaaa!!

Yandımm isyan ettim kurban oldum bu sevdayaaa!!

Ayy kusacam şimdi. Şukufe rica ediyorum repertuarını genişlet be kızım. İçimi dağlıyon gayrı yetti!!

Kusura bakma da ruh haline bundan başkası gidemezdi dedi Şukufe. Kız haklı dağılın!

Ama bi dakka ya. Nerdeyse 'fazla körüğünüz var mı yangına gidecem' demediği kaldı Şukufe hanımın! Ruh halime bundan başkası gider miymiş! Gider oğlum gider! Gönder bakayım bana ordan bi Kesha-Tik Tok bak nasıl geliyorum kendime!

Haspama bak sen yaa! Ben iyileşmeye çalıştıkça iç sesim beni yerlerde sürüklüyor. Ee söz konusu benim iç sesim çünkü! Fazlası olur azı olmaz.

Ne diyorduk? Ilgaz! Ilgaz ve kum torbası. Ilgaz ve Çiçek. Çiçek ve kocası!

Kocasıııı!!

La hakkaten. Kimdi ki kocası? Seviyor muydu gerçekten Çiçomu? Nasıl biriydi? Üzer miydi minnoşumu? Hele bi üzsün! Doğduğu güne lanet ettiririm onu!

"Kimi?"

Daradaraaam!! Yine mi yaa yine mi?!

Ilgaz soluk soluğa soru soran gözlerle bana bakarken Şukufe 'çok bir şey kaçırmadın, merak etme' dedi.

Hmm. Acaba ne kadarını kaçırdım?

"Kimi doğduğu güne lanet ettiriyorsun?"

Heaa. O kadarını duymuş yavrum, tamam burdan sıvarız.

"Hiç yaa salak bi cildiye uzmanına. Geçenlerde bi güzellik merkezine gittim."

Balım ne anlatıyon guzum sen dedi Şukufe. Ama ben dinler miyim. Verdim veriştirdim yine.

"İşte orda güya bir dermotolog vardı ama görsen ne kadan iticiii ne kadan hödük bir tip. Neymiş efendim, yüzüm çok yorgun görünüyomuş, olduğumdan on yaş fazla gösteriyomuşum, cildim çok kuru kalmış bla bla bla. Adam uyuz etti beni! O altın iğne midir nedir, bana ondan uygulatmak için resmen ters politika yapıyor gerizekağğlı! Yok normal fiyatı 8000 liraymış da bana 4000 olurmuş. La ben senin babanın oğlu muyum? Herkese 8 de bana niye 4? İşin saçmalığı orda başlıyo zaten! Ayy uyuz oldum ya! Resmen aklımla dalga geçiyor! Bak yine hatırladım deli oldum! Ilgaz ben gerçekten on yaş yaşlı mı gösteriyorum?"

Huhh! Ne konuştum be! Hakkateeen! Ne gonuştum ben?

Ilgaz yine o şapşik şaşkınlığıyla bana bakıyordu.

BAL GİBİ #Wattsy2020Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin