20. Bölüm - Seni

728 52 37
                                    

BAL GİBİ

20. Bölüm

Yalnız bize de bak. Antalya'da yaşayan bir çiftin ilk yüzme macerası kapalı havuzda oluyor! Ne harika ama! Neyse ki bizden başka kimse yok. E tabi dışarda yağmur var ne diye kapalı havuzda birileri olsun ki? (!)

Hakkatan neden boş burası ya? Yoksa Ilgaz bize özel mi kapattı?

Ah yok artık!

Shut up Şukufe!

**

Aman neyse ne, nasıl olsa öğreniriz birazdan deyip tam elbisemi üzerimden sıyırıp mayomla kalacaktım ki giriş kapısından üç tane ütopik canlının girmesiyle cevabımı da almış oldum! Ilgaz tabi ki kapattırmamıştı havuzu, insanlar (insan deme günah!) gelmeye başlamıştı işte!

Evet dostlarım ne diyordum? Heh ütopik canlılar! Aynen öyle. Zira biz insan evlatlarının bayaaa bir gelişmiş, modifiye edilmiş, takviye yapılmış halleri bunlar canım! Kusura bakmayın da sizin ütopyanızın distopyası olamam ben! Elbisemin eteklerindeki ellerimi anında bırakıp Ilgaz'ın da çıkarmaya yeltendiği tshirt'ünü sıkıca tuttum. "Ilgaz dur!" Dur Ilgaz, nolur dur!

Tabi benim ani manevramla neye uğradığını şaşırdı IlgazAnadolununSenYüceBirDağısın. Kusura bakma da dağının eteklerini şu yaratım harikalarının önlerinde sergilemene izin veremem yarim! Kesseler veremem! Bu ne abi yaa bu ne? Onlar The Kadın, ben sümüklü Şaziye! Olmaz, olabilemez! Acilen sığınaklara çağırılıyoruz kaçın a dostlar!

"Ne oluyor Balım?"

Neler olmuyor ki yarim neler olmuyor!

Ilgaz'ın yüzünü iki elimin arasında sımsıkı tutup tamamen bana bakmasını sağlayınca "Ilgaz!" dedim. "Bulunduğumuz yeri acilen terk etmemiz gerek! Anlıyor musun beni?"

Yavrum şaşkın gözlerle bana bakmaya başladı! Bu sefer o aldı yüzümü avuçları arasına, "Balım, iyi misin sen? Savaştayız da benim mi haberim yok?"

Hahaha! Sanırım yüzümde bile 'savaştayız' işaretleri vardı!

Harpteyiz yiğidim harpteyiz! Düşman kuvvetleri hız kesmeden üzerimize geliyor! Seni çekip kurtarmam lazım burdan!

"Onun gibi bir şey eheh!" diye sırıtıp (hay gülme mimiklerim kurusun!) Ilgaz'ı koluma taktığım gibi kızların geldiği yönün tersindeki çıkış kapısına doğru deyim yerindeyse (vallahi yerinde) sürükledim çocuğu!

Ohh! Nihayet Ilgaz kızları görmeden dışarı atabilmiştik kendimizi! Zafer bizimdir asker!

Helal komutanım!

Sağol asker!

Ilgaz inanamayan gözlerle bana bakmaya başladı! "Hayır anlamaya çalışıyorum. İnan deniyorum. Ama başaramıyorum!"

Eheheh! Sanırım biraz garip davranmıştım (!) Ne? Bakmayın öyle! Siz de kocanızın önünden üç tane pimi çekilmiş bomba gibi geçen afet görseniz benle aynı tepkiler verirsiniz! Yemeyelim şimdi birbirimizi, kesin verirsiniz!

Yoksa vermez misiniz kız? Ben mi abartıyorum?

E ama napalım canım üretim ayarlarımda 'kıskançlık' tuşu açık kalmış!

Tam Ilgaz'ı geçiştirecek bir şeyler söyleyecektim ki; içerden o üç bomba çıkmasın mı! Çıksın çıksın! Az önce Ilgaz'ın onları görmemesi için kırk takla attığım kızlar bu sefer tam önümüzden geçti ve Ilgaz da çaktı tabi durumu! Ver jiletleri, keseyim bilekleri!

BAL GİBİ #Wattsy2020Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin