BÖLÜM 8: KÜÇÜK MUTLULUKLAR

398 265 18
                                    

BÖLÜM 8: Küçük mutluluklar

Aybüke'den
13.08.2019-09.57
İzmir

"Aybüş, kuşum, kalk artık. Bak Ege mesaj attı, 15 dakikaya geliyormuş. Hazırlanalım da gidelim. Çocuğu bekletmeyelim."

"Üf Ece, bir uyutmadın kızım ya!"

Ece'nin yoğun ısrarları ve tepemde konuşmalarıyla sonunda yatağımdan kalktığımda önce gözlerini ovaladım ve elime gelen çapakları temizledim. Sonra Ece'nin yaptığı hazırlığı ve üzerine giydiği şeyleri gördüm ve ona imalı imalı gülümsedim.

"Hayırdır ne bu hazırlık Ece?"

"Ne hazırlığı kuşum ya? Her zamanki halim."

"Hı hı, tabi canım her zamanki halin! Hayırlı olsun canım benim."

"Ne hayrı ne olması kuşum ya, amma abarttın sende!"

Hiç de her zamanki hali değildi. Evet, Ece güzel bir kız olabilirdi ama makyaj dışında güzelliğini ortaya çıkaracak hiçbir şey yapmazdı. Hele de mini etekten nefret ederdi. Şu ansa üzerinde küçük beyaz çiçekleri olan kırmızı omuzları açık mini bir elbise vardı. Hafif doğal görünümlü bir makyajı vardı ve imrendiğim sapsarı saçlarını salmıştı. Ayağındaki beyaz spor ayakkabılarıyla oldukça zarif ve güzel duruyordu. Başka bir değişle hiç de Ece gibi durmuyordu.

"Ece bana her şeyi anlatabilirsin biliyorsun değil mi? Bunu söyleme gereği duymadığımdan ve bunu bildiğini düşündüğümden bugüne kadar bir şey söylemedim ama bugün söylemem gerek. Ege'ye dün nasıl baktığını gördüm. Ben arkadaşımı iyi tanırım. Sen Ege'den hoşlanıyorsun, değil mi?"

Başını önüne eğdi ve yanakları dün Ege'yi gördüğü zamanki gibi kıpkırmızı oldu. Bu evet demek! Her ne kadar Nazlı'mın iyi bir evlilik yaptığını düşünmüyor olsam da evlenmesine mutlu olmuştum. Ece'nin de bir ilişkiye başlaması beni mutlu ederdi. Mutlu olmayı herkes hak ediyordu. Tabii bazılarına nasip olmuyordu, benim gibi, o ayrı mesele.

"Evet Aybüş, hoşlanıyorum. Ege çok tatlı çocuk. Yalan olmasın şimdi yakışıklı da. Ama daha bir şey yok ortada, belki sevgilisi falan var, nereden bilebilirim ki? Filmlerdeki arabozan kızlardan mı olayım, hı?"

Biraz Ece'yle uğraşmanın fena olmayacağını düşünerek ayağa kalktım ve karşısında durdum.

"Valla bence sana yakışır Ece, hem sarışınsın da. Tam fizik olarak da uyuyor yani, o bakımdan."

Ece'nin şaşkınlıkla bakan gözlerini gördüğümde söylediğimi ciddiye aldığını anladım. Ah, benim saf sarışınım be!
"Şaka yaptım canım. Sende hemen alınıveriyorsun olmaz ki böyle. Ege seni çekemez böyle, bu saftirik hallerinden bir an önce kurtulsan iyi olur."

Ece'nin gözleri tam normal maviş hallerine dönmüşken bir anda fal taşı gibi tekrar açıldı. Ben de onunla başa çıkamayacağımı anladığımda gardırobun önüne geçtim ve kapaklarını açtım. Üstüme koyu mavi bir kot pantolon ve turuncu bluzumu giydim. O sırada hala benim yatağımda oturup bana bakan Ece'yi fark etmemiştim. Anlaşılan bu şakama da alınmıştı. Ama olmaz ki! Şakaları hep Doruk'un yapmasını bekliyorlardı!

Yanına gidip önünde eğildim ve kucağında duran ellerini ellerimin arasına aldım. Sonra da konuştum. Artık ciddiyet vaktiydi.

"Kuzum benim ya, gerçekten buna da alınmış olamazsın değil mi? Şaka yaptım, sadece bir şaka! Hep Doruk mu yapacak şakaları? Bak bu sefer şaka değil ciddi söylüyorum, bence çok yakışırsınız. Hem bence o da senden etkilendi."

"Ciddi misin?"

"Ne kadar ciddi olabilirsem o kadar ciddiyim."

"Ama belki de sevg..."

DOMİNO Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin