DOMİNO-2 BÖLÜM 17: YANLIŞ ANLAŞILMA

4 3 0
                                    

SELAM!

GEÇ VE GÜÇ OLDU AMA GELDİM.

HEMEN BÖLÜME GEÇİN BÖLÜM SONUNDA BOL BOL KONUŞURUZ. İYİ OKUMALAR, YORUMLARINIZI BEKLİYORUM. 🤍

_______________________________________

BÖLÜM 17: Yanlış anlaşılma

Görkem'den 11.10.2019–19.02
İzmir

Aybüke'nin gidişinin ardından kulağımda son sözlerini yeniden duydum.

"Sevgilinle iyi şanslar ve elbette iyi eğlenceler. Hani dedin ya bir derdim var diye, sevgilinle ilişkini düzgün ilerlet ki tek derdin ben olayım! Olur mu? Senden şu an tek istediğim bu. Başına dert olduğum için de özür dilerim!"

Nasıl bu kadar bencil olabilirdi? Onun için yaptığım şeylerin sayısı her şeyden ve herkesten daha fazlaydı. Onu hep ayrı tutmuştum, böyle gereksiz bir meseleyi nasıl bu kadar büyütebilirdi? Ama suçlu olan bendim biraz da. Onu çok yalnız bırakmıştım. Bugünü o hak ediyordu, Pınar arayınca hemen heyecanlanmıştım, Aybüke'yi unutuvermiştim. Onu nasıl aklımdan çıkarabilirdim? Bu ona haksızlıktı, ama Aybüke de bana haksızlık ediyordu. Tabii onun için yaptığım onca şeyi bilmiyordu, beni terslemesi bir açıdan çok normaldi.

Neden hatayı hep kendimde bulmayı tercih ediyordum? Neden hep başkalarını düşünerek hareket ediyordum? Neden? Neden biraz da kendi hayatıma bakmıyordum? Ömrümün belki de en güzel zamanlarını neden heba ediyordum?

Aradan geçen dakikaların ardından bunları kendime söylediğim için kızdım. Sinirimi kendimden çıkarmamalıydım. Saçma sapan düşüncelerimi beynimden uzaklaştırmam gerekiyordu.

Çaresizce oturdum, başka bir şeye odaklanmaya çalıştım. Beceremedim. Tekrar tekrar denedim kafamı biraz olsun boşaltmayı. Ama olmuyordu. O an aklıma gelen şey, dehşete düşmeme sebep oldu. Hızla Yağız'ı aradım. Telefon çaldı, çaldı ama açılmadı. Aradan geçen dakikalar beni iyice strese sokarken çaresizce Nazlı'yı aradım. Telefon hemen açıldı.

"Alo? Görkem?"

"Nazlı! Aybüke geldi mi?" dedim istemsizce telaşlı çıkan sesimle.

"N-Nasıl?" dedi Nazlı şok içinde. "Aybüke seninleydi."

"Hayır değil! Allah kahretsin değil! Yağız oralarda mı, otelde mi?"

"Ha-Hayır, o çıktı. Doruk, ben, Ege ve Ece kafeteryadayız. Noluyor bana bir der misin?"

"Of! Yağız'a ya da Aybüke'ye ulaşmaya çalışın tamam mı? Aptal kız yine bir şey yapmaz umarım! Gerçi yanında Yağız olduğunu düşünürsek... Of! Nazlı Doruk'a söyle! Yağız'ı arasın! Ona ulaşmak zorundasınız!" dedim telaşla.

"Görkem, noluyor? Bir söy..."

Telefonu kapattığımda ne yapacağımı bilemedim. Elim ayağıma dolaşmıştı. Buradan ayrılıp Pınar'ı ekemezdim. Ama Aybüke... Ah Aybüke ah! Bir kere de rahat dursan be kızım!

Kendi kendime falezde turlamaya başladım. Elimden hiçbir şey gelmediğini hissettim. Aradan geçen dakikaların ardından derin bir nefes aldım. Ama sanki oksijen ihtiyacımı karşılayamıyormuş gibi hissetmeme sebep oldu bu. Biraz sakinleştirmeye çalıştım kendimi. O an Nazlı aradı. İçimdeki telaşla cevapladım aramayı.

"Alo! Nazlı! Noldu?"

"Yağız'la konuştuk. Aybüke'yle birlikteymiş. Ama noluyor bana bir söyle..."

O an karanlık patikada bir ışık belirdi. Kafamı yana çevirip patikaya baktım. Bir taksi, buraya doğru yaklaşıyordu.

"Sonra Naziko, her şeyi sonra anlatacağım." Dedim rahat bir nefes alırken.

DOMİNO Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin