DOMİNO-3 BÖLÜM 13: AŞILMANIN EŞİĞİNDE

12 4 1
                                    

BÖLÜM 13: Aşılmanın Eşiğinde

Yağız'dan
09.02.2020-21.57
İstanbul

Dakikalardır içimde beslediğim özlemle arabamın içinde beklerken parmaklarımın arasındaki sigaralardan biri sönüyor, ötekisi yanıyordu. Saat neredeyse on olmuştu, hala neden içeride olduklarını bilmiyordum fakat bir saattir arabamın içinde beklemekten yılmıştım.

Doruklar'ın evinin önündeydim ve gözlerim özlemle ela gözlerini arıyordu fakat gözlerini görmeyi bir kenara bıraktım, kendisini bile henüz görebilmiş değildim.

Sıkıntıyla bir nefes vererek arabanın teybini açtım. Takılı olan CD'yi aktif hala getirdikten sonra kulaklarıma dolan melodiyle birlikte gözlerim yeniden evin girişine döndü.

"Bir yol var, bir yol var bir tek doğrum bildiğim,
Bize giden, benimle geldiğin
Neden niye diye sorma zaten ben hep senleydim
Hadi gel bana, hadi ol benim..."

Şarkının sözleri gözlerimin önüne onunla olan mazimi getirirken yüzümde aptal bir tebessüm oluşmasına izin verdim.

"Hoş geldin!"

"Hoş bulduk. Naber?"

"Elektrik çarptı bana, ne kadar iyi olabilirsem o kadar iyiyim..."

"Ne! Ne elektriği?"

"Senin elektriğin... Bugün ayrı bir güzel olmuşsun, fena çarpıldım."

"Aptal ya!"

Aylardır onunla görüşmüyor olmanın verdiği özlem artık içimde derin bir acı bırakırken içimdeki ses bile Aybüke'nin evden çıkışını sabırsızlıkla bekliyordu.

"Hadi be kızım! Çık artık dışarıya da nurcemalini görsün şu asalak oğlan!"

Gülümseyerek küllükte duran sigaramı elime alıp bir nefes çektim ve ardından çalan şarkının sözlerine istemsiz eşlik ettim.

"Taktım aklımı sana ben, sen çok özelsin..."

O an dakikalardır beklediğim an gerçekleşti ve evin beyaz demir kapısı açıldı. Gözlerim heyecanla parlarken müziğin sesini biraz kıstım ve gözlerimi ayırmaksızın camımı biraz daha indirerek parmaklarımın arasındaki sigaramı söndürdüm.

Kapıdan önce Görkem, sevgilisi Pınar, Ece, Ege ve Nazlı çıktı. En sonunda onun bedenini gördüğümde üzerindeki elbiseye gözlerim değdi ve hemen sonra gözlerini görebilmek için yüzüne baktım. Arkasındaki Doruk'la bir şey konuştuğundan ötürü yan profilini görebiliyordum. Sabırsızlıkla bacağımın üzerindeki elimi yumruk haline getirdim.

Hadi dön bana da o güzel yüzünü göreyim.

Sonunda Doruk'a gülerek yüzünü benden tarafa çevirdiğinde, ilk önce az önceki gülücüklerinin etkisi ile yüzüne ufak bir tebessüm yerleştirdi, sonrasında kostüm balosundan fırlamış gibi görünen elbisesini eteklerinden tutarak birkaç adım attı ve sokak lambasının beyaz ışığının altında durdu.

"Sen benimsin, neden bu kadar güzelsin..."

Üzerindeki nostaljik ve kabarık balo elbisesiyle filmlerden fırlamış gibi görünüyordu. Yüzündeki makyaj onun doğal güzelliğini gizlerken dudaklarındaki kırmızı ruj da hafızamdaki o küçük pembe dudaklarına renk katmıştı. Saçlarını ensesinde topuz yaptığından ötürü saçları boynunu kapatmıyordu, aynı zamanda da kafasındaki elbisesiyle uyumlu tülden toka gözlerini perdeliyordu. Ela gözlerini net göremiyor olsam da parlaklığından hiçbir şey kaybetmemiş gözlerinin güzelliği, adeta sokak lambasının ışığıyla yarışıyordu.

DOMİNO Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin