BÖLÜM 10: YALNIZLIK

365 260 57
                                    


BÖLÜM 10: Yalnızlık

Görkem'den
14.08.2019-02.13

İzmir

Odanın bendeki anahtarıyla kapıyı açıp içeri girdiğimde Doruk'un odada dört dönen ifadesiyle karşılaştım. Kapıdan içeri girdiğimi fark ettiğinde kafasını yerden kaldırıp dikkatle bana baktı. Tahminimce şu an bana sorular yığmak istiyordu ama bunu yaparsa sinirleneceğimi bildiğinden susuyordu. Bense kimseyi merakta bırakmak istemezdim hiçbir zaman. Hele en yakınlarımdan birini... Asla!

"Aybüke'yle birlikte bir yerlere gittik merak ediyorsan eğer." dedim araba anahtarını komodine koyarken.

"Aybüke mi? Aybüke ne alaka?" diyerek bana baktı Doruk. Gözlerimiz buluştuğunda Aybüke'yle konuştuklarımız aklıma geldi, gülmeden edemedim.

"Beni takip etmiş güzellik!"

Doruk büyük bir tebessüm eşliğinde yanıma gelip yatağımın üzerine oturdu. Kolunu omzuma atıp coşkuyla konuşmaya başladı.

"Bak sen! Aferin be kızım, aferin soğuk nevalem! Kedi olalı bir fare tuttu valla."

Gözlerimi devirdim. Amma abartıyordu. Hatta abartmayı çok seviyordu.

"Altı üstü bir saatliğine ortadan kayboldum, biri peşime takılmış, diğeri burada çıldırmış. Öteki de horul horul uyuyor, buradaki dengesiz denkleme gelmiyorum bile. Maşallah size yani! Polise de haber verdiniz mi?"

"Abi, ne bilelim yani! En çok ben senle vakit geçiriyorum ama ben bile korktum. Senin altından çok... Çok farklı bir kimlik çıktı. Ben bile şok yaşadım yani. Ne yapacağımı bilemedim ki. Allah'tan Aybüş'üm gelmiş peşinden."

Doruk'un endişesi benim yüzümde gülümsemeye sebep olurken üstümü değiştirmek ve pijamalarımı giymek için ayaklanıp dolabı açtım. Sabah katlayıp koyduğum pijama takımımı aldım ve onunla beraber yatağımın üstüne oturdum. O sırada Doruk'un beni dikkatle izleyen gözlerini görmemiştim. Doruk'a dönüp tepki vermem gerektiğini anladığımda "Ne var?" der gibi kafamı sağa sola salladım.

"Bir şey yok abi. Sadece düşünüyorum."

"Ne düşünüyorsun yine?"

"Senin matematik denklemini. Bu denklemde x her gerçek sayı çıkabiliyor. Ne dengesizsin sen ya!"

"Sensin dengesiz! Arada, hatta çok nadiren ufak patlamalarım olabilir, senin de artık tecrüben var bu konuda. Öğrenmiş oldun işte uzatma!"

"Abi, birincisi nadiren bile olsa bu patlamalar beş yıllık dostluğumuzun içinde hiç gerçekleşmedi. Yani şaşmam normal. Ayrıca ikincisi de şu ki, bu patlamalar hiç de ufak değil! Resmen sönmüş yanardağ gibi patlak verdin abi! Aklım çıktı, ödüm koptu yemin ederim ya! Biraz dizginle kendini bundan sonra, olur mu?

Ben bir saat önce gördüğüm Görkem'i unutuyorum, benim aklımda sen sakin kal en iyisi. Kâbuslarımın konusu olacaksın yoksa!"

Üzerimdeki tişörtü çıkarıp pijamamın üstünü giyerken Doruk'a gözlerimi devirdim.

"Abart Doruk abart yani. Ayrıca kapat şu konuyu. Yoksa yine sönmüş yanardağ gibi..."

Doruk yatağımın ucundan kalkıp hızlıca yatağına oturdu ve yatağın üzerindeki pikeyi açtı. Ellerini iki yana açarken aynı anda da çene çalıyordu.

"Aman abi, aman! Sustum ben, aha bak yatıyorum da şimdi. İyi geceler. Gece firar edeyim deme sakın! İyice kimyamızı bozdu bizim de."

Gülerek pikemi açtım.

DOMİNO Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin