BÖLÜM 4

7.7K 476 24
                                    

Reagan üç adamdan uzaklaşmıştı ki Kenneth'in sesini duydu.

"Miles yakala o kızı"

Reagan arkasına döndüğünde üç adamın ona doğru koştuğunu gördü. Miles yani siyahi olan önde ve Kennethle gözlüklü tam onun arkasında Reagan'a doğru koşmaya başladılar. Ne yapacağını bilemez halde yaradan soyulmuş çıplak ayaklarına kıymık bata bata koşmaya başladı. O an acı hiç umurunda olmadı. Sadece bu üç dangalaktan kurtulmak istedi.

Bu üçünün derdi de ne? Hem ne kadarda hızlı koşuyorlar birde sırtlarında çantayla diye düşündü Reagan. Normalde hızlı bir koşucuydu ama bu adamlar Reagan'dan daha hızlı koşuyorlardı. Miles ona yetişmek üzereydi ki Reagan ağaçların yaptığı şeritten çıkıp ağaçların içine daldı.

Ağaçların içine daldığında daha hızlı koştu. Her koşuşunda ayağı biraz daha soyuluyor ve kanlar içinde kalıyordu. Koşarken bazı dallar kolunu çizmişti ama o bunu fark etmedi. Daha hızlı koştu nefesi kesilene kadar, dermanı bitene kadar koştu. Reagan arkasına baktığı zaman üç adam yoktu. Kesilen nefesini toparlayabilmek için durdu ve kafasını eğip hızlı nefesler alıp verdi. Durduğu yerden etrafına korkuyla baktı. Kimse yoktu. Kimsenin olmaması Reagan'ı rahatlatmıştı. Bir ses duymasıyla irkildi ve kafasını yukarı kaldırmasıyla rahatlamasına pişman olması bir oldu. Üç adam üç tarafından onu sarmıştı. Gözlüklü olan arkasında, Kenneth önünde, Miles'ta hemen sağındaydı.

"Siz nasıl-"

Kenneth "senin yaptığın gibi bizde gizlenmeyi biliriz hem bu orman bizim evimiz tabii ki de her yeri biliyoruz" dedi alayla gülerek ve üçü birden Reagan'a yaklaştı.

Reagan korkuyla geriye doğru yürüdü ama ayağına bir dal parçası battı ve acıyla küçük bir çığlık atıp yere düştü. Adrenalinden hissetmemişti ama ayağını gördüğünde tüyleri diken diken olmuştu. Ayağı soyulmuş, birçok kıymık ayağına batmıştı ve ayağının her yeri kanıyordu.

Kenneth endişeyle Reagan'ın düştüğü yere çöktü ve ayağına baktı.

"Aptal kız, öyle koşarken ne düşünüyordun ki"

"Kurtulabileceğimi düşündüm" dedi Reagan sert bir sesle. Terslenmesine rağmen Kenneth ona hiçbir şey demedi.

"Sıkı tutun"

Reagan kaşlarını çattı "Ne?" sonra Kenneth onu kucağına aldı ve refleksle ellerini Kenneth'in boynunda kenetlemek zorunda kaldı. Reagan böyle bir şey beklemediği için ağzından küçük bir çığlık kopardı.

"İndirsene beni" dedi kaşlarını çatarak.

"İndirirsem yürüyebilecek misin?"

Reagan bunu düşündü eğer Kenneth onu indirirse yürüyebileceğini sanmıyordu, o yüzden bu sorusunu cevaplamadı.

"Bende öyle düşünmüştüm" kafasını sallayarak gökyüzü ve su kadar berrak olan mavi gözlerini Reagan'a çevirmişti. Reagan da ona bakıyordu ve bakışları birkaç saniye birbirlerinde kenetlendikten sonra Kenneth sanki bir şeylerin farkına varmış gibi gözlerini Reagan'dan ayırıp ileriye baktı.

"Hadi çocuklar gitmemiz lazım" dedi ve arkasına bakmadan ormanın çizdiği patikaya yürümeye başladı. Miles ve gözlüklü adamda onu takip ettiler.

Ormanın içinde yürürlerken Reagan etrafına bakınıyor ve kendi kendine neden burada olduğunu sorguluyordu. Nerede olduklarını merak ederek "Biz tam olarak nereye gidiyoruz?" diye sordu Kenneth'in kucağından.

"Bizim evimize gidiyoruz"

"Sizin ev mi?" Reagan korkarak Kenneth'e baktı ve Kenneth de Reagan'ın ne düşündüğünü anlayarak,

GÜNEŞ AĞACIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin