BÖLÜM 26

3.7K 289 7
                                    


Tam annesine kavuştuğunu düşünürken aslında annesinin annesi değil de sadece yabancı biri olduğunu öğrendi. Ona bakarken onu hasta eden, gücünü engelleyen kişi olduğunu öğrendi. Böylelikle bunları kaldıramayıp Solntses'e geri dönmeye karar verdi. Burada kalıp her şeyi sakin bir kafayla düşünmek istedi. Geri döndü, sevdiğine sarıldı ve içi dışına çıkana dek ağladı. Tam sakinleştim derken gözünün önünde yaşanan olayla dehşete kapılmış, olduğu yerde donakalmıştı.

Miles gözleri önünde bayıldı. İlk önce kimse bunu algılayamadı çünkü herkes Reagan'ın geri dönmesine şaşırmıştı. Donakalmış bir şekilde, şaşkınlıkla Miles'ın bayılışını izlediler. Şaşkınlıkları bittiğinde ise Kenneth hızla Miles'ın yanına gitti. Yanağına yavaş yavaş vurarak,

"Miles sorun ne dostum? Uyan. Ne oldu sana? Miles!" diye bağırdı ama Miles gözlerini açmadı. Onun yerine hızlı hızlı soluk alıp veriyor, tüm vücudu titriyordu. Mum ışığında yüzündeki ter parlıyordu.

Lily ve Conroy da endişeyle Miles'ın yanına gitti. Herkes şaşkın ve endişeliydi. Reagan aceleyle "Ben yardım çağıracağım" dedi ve hızla odasından çıktı.

Odadan çıktığında ise uzun koridorun sonundaki kahyayı gördü.

"Kahya! Doktoru çağır!" diye bağırdı telaşla.

Bu tepkiyi beklemeyen kahya şaşırarak "Neler oluyor leydi Reagan? Neden doktor çağırmam-"

"Soruları bırak kahya, çabuk doktoru çağır dedim!" Reagan dünyada ve burada yaşadığı şeyler yetmiyormuş gibi kahyanın onun dinlememesine sinirlenmişti. Kahyaya bağırdığı an koridorda rüzgarla birlikte bir uğultuda gerçekleşti. Olayın ciddiyetin yeni anlamış gibi görünen, şaşkınlıkla ağzını açıp kapatıp ne söyleyeceğini bilemeyen kahya koşarak merdivenlerden aşağı inmeye başladı.

Aceleyle odaya girdiğindeyse Miles'ın durumunun daha da kötüleştiğini fark etti. Artık nefes alıp verirken inliyor, sanki boğazında bir şey kalmışçasına öksürüyordu. Bedeni titriyor, hipotermi geçiriyor gibi görünüyordu.

"Yardım çağırdım. Birazdan burada olurlar" dedi Reagan soluk soluğa.

"Dostum duydun mu?" dedi Kenneth panikle "birazdan doktor gelecek lütfen biraz daha dayan" dedi.

O sırada ise aralarında panik halini en çok gösteren Lily gözyaşları dökmeye başladı "Nerede bu doktor? Niye hala gelmedi? Miles! Miles!" dedi Miles'ı sarsarak.

Reagan Lily'in omzunda tutarak "Sakin ol Lily. Birazdan gelirler." dedi.

"Onlar gelene kadar Miles ölebilir. Haline baksana!" dedi Lily bağırarak.

Reagan'ın Miles'ın durumunu bilmesi için ona bakmasına gerek yoktu. Zaten biliyordu ki durumu çok kötüydü. Terliyor, bir yandan öksürüyor ve bir yandan da titriyordu.

Tam o sırada doktorlar içeri girdi. İki doktor, yanlarında ise kahya ile bir hizmetçi vardı.

Doktorlardan yaşlı ve sıska olanı "Onu yatağa koymamız lazım" dedi.

Doktor bunu der demez Conroy ve Kenneth harekete geçip Miles'ı taşıyıp yatağa koydular. Miles ise hareketsiz, bir ölüden farksız bir şekilde, gözleri kapalı yatıyordu. Dışarıdan bile nefes almadığı görünüyordu. Bunu gören Lily bağırmaya başlayarak

"Lütfen çabuk olun! Görmüyor musunuz? Nefes almıyor! Hadi neyi bekliyorsunuz? Acele etsenize!" dedi ama bu hareketleriyle hiç yardımcı olmuyordu. Sadece daha fazla panik ortamı oluşturuyor, doktorlara engel oluyordu. Lily'in bu hareketlerinden rahatsız olacak ki orta yaşlarda uzun ve iri yapılı doktor,

GÜNEŞ AĞACIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin