BÖLÜM 19

4.1K 315 7
                                    

Canı çıkana kadar ağlamıştı. Yatak onun ağlamasıyla sallanıyor, yatakta olan tepsideki çorba ise bu sallanmayla dökülüyordu. Ağlarken ona moral vermeye çalışan Lily de çaresizce koltuğa oturmuş Reagan'ın ağlamasının bitmesini bekliyordu.

Artık ağlamayı bıraktığında yataktaki tepsiye baktı ve tekrar yemeye çalıştı. Güç toplaması gerekiyordu. Eve dönmek ve annesine kavuşmak için. Yemeğini iştahla yedi, bitirdi. Lily o zamana kadar hiç ses çıkarmadı. Reagan yemeğini bitirdiğindeyse tepsiyi alıp sehpaya koydu. Reagan'ın kolundan tutup yan yatırdı. Tepsiyi alıp odadan çıkarken ışığı söndürdü ve

"İyi geceler" dedi.

"Teşekkürler, iyi geceler" dedi Reagan ağlamaktan kısılan sesiyle.

Lily kapıyı kapatıp çıktığındaysa odada bir sessizlik oldu. Odanın karanlığında yapayalnız bir şekilde yatıyordu. Ağlamaktan dolayı yorgun düşmüş ve uykusu gelmişti. Gözlerini kapattı. Yine uykunun güvensiz kollarına atmıştı kendini.

Gözlerine vuran güneş ışığı yüzünden uykusundan uyanmıştı. Yüzünü buruşturdu ve ilk başta bulanık gören gözlerini daha net görebilmek için gözlerini kırptı. Etrafı net görmesiyle birlikte yine rüya gördüğünü anladı.

Yine odasında, yataktaydı. Rüyada olsa da annesini görebilmek için yataktan aceleyle kalktı ve odasından çıktı. Koridoru geçtikten sonra salonla birleşik olan mutfağı gördü. Mutfakta, masada Ida ve annesi oturuyor, yemek yiyorlardı. Reagan heyecanla, gözleri dolmuş bir şekilde,

"Anne, Ida. Sizi ne kadar özledim anlatamam" dedi ve masaya doğru yürüdü. Masaya doğru yürürken aniden annesi sandalyeden kalktı.

Annesi gözlerini kocaman açtı ve korku içinde "C-canavar!" diye bağırdı.

Reagan annesinin bunu demesiyle şoka uğramış bir şekilde duraksadı. Ida'ya baktı. Ida da annesinin verdiği tepkiyle birlikte arkasına döndü. O da korkmuş bir şekilde aniden sandalyeden kalkmıştı. Ida hızlıca annesinin yanına gitti ve annesini kollamak istercesine arkasına aldı.

"Uzak dur seni canavar" diye bağırdı Ida.

"Ne canavarı? Siz neyden bahsediyorsunuz? Ida sakin ol. Sadece konuşm-" daha konuşmaya devam edecekken Ida tezgahın üzerindeki bıçağı aldı ve ona doğrulttu.

"Daha fazla yaklaşma sakın!" dedi Ida bıçağı sallayarak.

Reagan gözlerinde dolan gözyaşları yanağından aşağı süzülmeye başladı. Ellerini kaldırdı ve "Tamam, tamam yaklaşmıyorum" dedi.

"Anne neden böyle yapıyorsun? Ben senin kızınım bak" dedi kendini göstererek.

Annesi bağırarak "Benim böyle bir kızım yok! Canavarsın sen!" dedi.

Reagan o an sırtında ve başında bir acı hisseti. Sonrada acı arttıkça arttı. Artık acıya dayanamadı ve yere düştü. Elleriyle başını yokladı ve kocaman çıkıntıları alnının üzerinde hissetti. Ellerini alnından çekince ise ellerinde kan olduğunu gördü. Sırtına baktığındaysa devasa kanatlar iki yana doğru açıktı. Aslında bu normal bir şey olsaydı Reagan kanatlarını çok severdi. Çünkü parlak siyah tüyleri ve devasa boyutlarıyla çok güzel gözüküyordu. Ama insan dünyasında normal bir şey değildi.

"Anne ben yine de senin kızınım!" ağlayarak. Yüzünü kapattı ve bu kabustan uyanmak için "uyan, uyan, uyan!" diye bağırdı.

Reagan yüzünü kapatmış uyanmaya çalışırken kalın bir ses duydu. Bu ne annesinin sesiydi ne de Ida'nın sesi. Ses o kadar kalındı ki bir erkeğe bile ait olamazdı. Bu ses sadece bir şeye ait olabilirdi. O da bir canavara.

GÜNEŞ AĞACIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin