BÖLÜM 25

3.7K 296 7
                                    

Bir ışık patlaması oldu. Eğer gözleri açık olsaydı bu beyaz ışıkta gözleri kör olabilirdi.

Beyaz ışık kaybolduğundaysa gözlerini yavaş yavaş açtı. Tanıdık ve karanlık bir odaydı. Şehrin gürültüsü akşam saati biraz azalmıştı. Şehirden gelen ışık azda olsa odasını aydınlatıyordu. Pastel yeşili odasını, şuanda üzerinde oturduğu yatağı, hepsi tanıdıktı.

İçinde tuhaf bir hüzün vardı. Diğerlerini arkada bırakmış, belki de hiç dönemeyecekti. Gözleri doldu ama şimdi ağlamanın sırası değildi. Bir şeyleri düzeltmesi, aklındaki soruları yanıtlaması gerekiyordu.

Yavaşça odasının kapısını açtı. Annesi uyanıktı. Işıklar açıktı ve birisiyle konuşuyordu. Reagan sesleri dinledi.

"Hiç haber var mı?" dedi annesi.

"Yok, sosyal medyada fazlasıyla haber aldım ama hepsi fos çıktı"

Bu Ida'nın sesiydi. Reagan kaybolduğundan beri Ida annesinin yanında olmalıydı. Reagan bunun olduğuna çok sevindi. Yoksa annesi tek başına başa çıkamazdı.

Odasından çıktı ve koridorda yürüdü. Salona geldiğindeyse Ida ve annesi koltukta, arkası dönük bir şekilde oturuyorlardı. İkisi de dalgın bir şekilde bir şeyler düşünüyormuş gibi görünüyordu. Reagan korkarak, annesinin ne tepki vereceğini bilemeyerek,

"Anne" dedi.

Annesi Reagan'ın sesini duyar duymaz arkasını döndü. Hızla ayağa kalktı. Şaşkınlıkla Reagan'a baktı. Gözlerini kocaman açmış Reagan'ı inceliyordu.

"Reagan!" dedi annesi ve koşarak kızına sarıldı. Saçını okşayarak, ağlayarak, "Nerelerdeydin? Seni çok merak ettim" Kızından ayrılıp kızını tekrar inceledi "Ne oldu sana?" dedi ve tekrar ağlamaya başladı.

O sırada onları şaşkınlıkla inceleyen Ida şok olmuş bir biçimde Reagan'ın kanatlarına ve boynuzlarına bakıyordu. Annesi Reagan'dan ayrılır ayrılmaz Ida koşarak ona sarıldı,

Ida "Seni o kadar çok merak edip aradık ki neredeydin?" dedi gözleri dolarak.

Reagan'ın da gözleri dolmuştu "Anlatacağım, hepsini anlatacağım" dedi.

Ida Reagan'dan ayrıldı. Reagan'ın inceliyor, boynuzlarına dokunuyordu. Annesi de aynı şekilde onu inceliyordu.

Hepsi birlikte salondaki koltuğa oturdu ve annesi derin bir nefes alarak "İlk önce neredeydin onu söyle" dedi.

"Pekala" dedi Reagan yerinde kıpırdanarak ve devam etti. "Ben başka bir diyarda, benim gibi insanlarla dolu bir ülkedeydim anne" dedi titrek bir sesle.

"Ne demek seninle aynı insanlarla dolu? Yani demek istiyorsun ki senin gibi güçleri var öyle mi?" dedi annesi ama pek şaşkın gibi görünmüyordu daha çok emin olmak ister gibiydi.

"evet" dedi Reagan annesinin gözlerine bakarak ve annesini tüm gerçekliğiyle görünce gözleri dolmaya başladı "çok zordu anne. Sanki bir suda boğuluyor ve çıkamıyormuş gibi hissettim orada. Hep seni düşündüm. Nasılsın? acaba yanında biri var mı? diye. Seni o kadar çok özledim ki..." dedi Reagan ve devam edemedi. Dolan gözyaşlarının akmasına izin vermedi şuan ağlamanın sırası değildi. Şuan da bazı soruların cevaplanması gerekiyordu.

Annesi Reagan'ın bu halini görünce onunda gözleri dolmaya başladı "biliyorum, tatlım. Tek başına olmak nasıl bir histir bilirim" dedi. Ellerini Reagan'ın eline koydu ve devam ederek "peki orada nasıldın? Yemek yedin mi? rahat uydun mu? sana nasıl davrandılar?"

Reagan annesinin sorularına gülümseyerek "Orada bazı arkadaşlar edindim anne. Bana baktılar, Evlerini açtılar, yalnız günümde yanımda oldular, beni koruyup kolladılar." dedi.

GÜNEŞ AĞACIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin