BÖLÜM 27

3.9K 297 22
                                    


LİLY

Babası ve kardeşi öldüğünden beri birilerini kaybetme korkusu vardı. Sanki o birini sevse ya da birine güvense o kişi hemen ellerinden kayıp gidecekmiş gibi hissediyordu. O yüzden bazen birini sevmek konusunda iç çatışma yaşıyordu. Gerçekten sevebilir miyim? O da kayıp gitmez değil mi ellerimden. Beni bırakıp kalbimde koca bir hiçlik bırakmaz değil mi? diye düşünüyordu hep birini sevmeden önce.

Reagan ilk geldiğinde de böyle hissetmişti onu sevebilir miyim? Yoksa o da mı beni bırakıp gidecek? diye düşündü. Reagan dünyaya ışınlandığı zaman da böyle hissetti, Miles ölmek üzereyken de. O anlarda kalbinde bir boşluk oluyor, felç kalıyordu. Miles bayıldığında da aynı şeyi hissetmiş sonra da yere çöküp ağlamıştı. Ama Miles ölmemişti. Veda etmemişti ona. Bunun sevinciyle Miles'a sarıldı ve onun gerçek olup olmadığını anlamak için daha da sıkı sarıldı. Ta ki Miles

"Evet şuan iyiyim ama birazdan boğularak ölebilirim" diyene kadar.

Lily Miles böyle der demez hemen ondan ayrıldı ve

"Gerçekten iyi misin?" diye sordu.

Miles, "İyiyim" dedi ve elini karnına koydu. Yüzünü buruşturdu "ama karnım çok ağrıyor. Ne oldu bana böyle?" diye sordu.

Tam Lily cevap verecekti ki Conroy konuştu.

"Sen zehirlendin Miles. Yediğin tuhaf bir şeyden dolayı. Hiç kendini kötü hissettin mi? eğer kötü hissettiysen ne zaman hissettin? Mesela bu sabah karnın ağrıdı mı ya da başın döndü mü?"

Miles bu soruyu düşündü ve

"Sabah iyiydim ta ki akşam yemeğine kadar" dedi.

Kenneth, "Akşam yemeği derken Reagan'ın yemeğini mi kastediyorsun?" diye sordu.

Miles bu soruya başını sallayarak "Evet" cevabını verdi.

O an bir sessizlik oldu. Kimse konuşamadı. Herkesin aklında tek bir kişi vardı. O da tabi ki de kraliçeydi. Tam herkes bunları düşünürken tüm zarafetiyle kraliçe içeri girdi.

Lily kraliçe içeri girdiğinde içinde bir öfke yükseldi. Pis yılan diye düşündü içinden ve oracıkta kadını boğmak istedi.

Kraliçe Reaganla laf dalaşına girmiş, hiçbir duygu belirtisi göstermeden kendini açıklamıştı. Miles'a bir iki şey söylemiş ve odadan doktorlarla birlikte çıkmıştı. Şimdi ise odada tek onlar kalmışlardı. Herkes bitkin ve yorgundu. Bugün çok şey yaşanmıştı. Herkesin dinlenmesi gerekiyordu. Lily tam bunları düşünürken Miles,

"Dostum bana yardım et. Kendi odama çıkmak istiyorum" dedi ve kollarını uzattı.

Kenneth ve Conroy hemen Miles'ın kollarından tutup onu yataktan kaldırdılar. Miles'ı kaldırmalarıyla birlikte Miles inledi ve tekrar öğürmeye başladı.

Ağzını tutarak "Dostum galiba kusacağım" dedi. Koşarak kovanın yanına gitti ve yine kusmaya başladı.

Miles kusarken herkes olayın iğrençliğiyle yüzünü buruşturmuştu. Miles'ın kusması bittiğinde ise kovayı eline almış ve

"Hadi dostum gidelim. Artık midemde ağrımıyor. Tabi ki ağrımaz hiçbir şey kalmadı ki" diyerek söylene söylene çocuklarla birlikte odadan çıktı.

O sırada Reaganla birlikte odada tek kalan Lily "Bugün seninle birlikte yatacağım" dedi ve koşarak Reagan'ın yatağına atladı.

Lily böyle yapınca Reagan gülümsedi "İyi olur. Zaten bu durumdayken tek başıma uyumam mümkün değil" dedi. Lily'in yanına uzandı, yorganı üstüne çekti.

GÜNEŞ AĞACIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin