BÖLÜM 16

4.5K 291 6
                                    

Yerde oturmuş, gözlerini kapatmış bu kâbusun bitmesini bekliyordu. Gözü önünde toza dönüşen insanları hatırladıkça olduğu yerde daha çok küçülüp yok olmak istiyordu. Kalabalık ona çarparak çığlıklar içinde koşuşturuyordu. Reagan hüngür hüngür ağlamaya başladı ve burada olanların sadece bir kabus olması için dua etti. Hala üstünde tozlaşmış olan adamın tozları vardı. Ellerinde gri bir toz tabakası kalmıştı. Ellerindeki tozların geçmesi için ellerini çırptı. Tırnaklarıyla derisini yüzdü yüzecekti. Ellerinde toz kalmamasına rağmen çırpmaya ve kaşımaya devam etti.

Tam o sırada bir el onu kolundan çekip ayağa kaldırmaya çalıştı ama kaldırmaya çalışan kişide kaldıramadı. Reagan şoktan bacaklarını hissetmiyor, çalıştıramıyordu. Kolundan çeken kişi onu kucağına aldı. Reagan onu kaldıran kişiye baktığında onun Kenneth olduğunu fark etti,

 Reagan onu kaldıran kişiye baktığında onun Kenneth olduğunu fark etti,

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

REAGAN VE KENNETH TEMSİLİ

Kenneth onu kucağında taşırken bir yandan da sakinleştirmeye çalışıyordu "çok üzgünüm, çok üzgünüm, çok üzgünüm" diye fısıldadı kulağına ve devam etti "hepsi geçecek tamam mı sadece biraz dayan" Reagan Kenneth'in kalabalığın arasından geçerken ne kadar zorlandığını, küfürler savurduğunu duydu.

Reagan gözlerini kapattı. Kollarını Kenneth'in boynuna doladı ve kafasını göğsüne yasladı. Kafasını yasladığı için kalp atışlarını duyabiliyordu. Kenneth'in kalbi çok hızlı atıyordu. O kadar hızlı atıyordu ki Reagan bir an için Kenneth'in kalbinin çıkacağını sandı.

Kenneth pazardan endişeyle çıkmaya çalışırken çığlık sesleri daha çok yükseldi. Reagan ne olduğunu biliyordu. Biri daha ileride tozlaşmıştı. Kenneth mırıldanarak "kahretsin" dedi ve daha hızlı yürümeye, kalabalığı yararak geçmeye başladı. Kenneth o kadar çok savruluyordu Reagan askala onun kucağından düşecekti. Kenneth Reagan'ı daha sıkı tuttu ve ilerlemeye devam etti.

Pazardan çıktıklarında hala uzaktan panikle koşuşturan insanların sesi duyuluyordu. Hala Kenneth'in kucağındaydı. Duygusal olarak toparlandığında ise,

"Çocuklar nerede?" diye sordu.

"Bilmiyorum, ya benim evimdeler ya da Lily'in" dedi Kenneth sıkıntılı bir sesle.

"Peki biz şuan da nereye gidiyoruz?"

"Benim evime" dedi Kenneth.

Reagan o kadar halsiz düşmüştü ki nereye gittikleri umurunda değildi. Sadece dinlenecek, en azından gözlerini kapatacak bir yer istiyordu. Bir süre bu olay üzerine düşünüp kendisini toparlamaya ihtiyacı vardı.

Yürümeye devam ettiklerinde ise ortalık sessizleşmişti. Sanki tüm şehir uzun bir uykuya girmiş gibi sessizdi. Kenneth bir yerde durduğunda artık onun evine geldiğini anlamıştı. Evin diğer evlerden pek farkı yoktu. Ahşap, iki katlı bir evdi bu. Tek farkı dışının gri renk olmasıydı. Diğer evlere göre daha karamsar görünüyordu.

GÜNEŞ AĞACIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin