MELEZ ALFA

3.Bölüm

Başlıyoruz. Saçlarımı toplayıp topuz yaptım, kısa ve beyaz tel saçlarım aradan kaçmış yüzümün önüne geçiyordu. Herneyse biraz dinlenip düşündükten  sonra ayağa kalktım, kapıya tekme attım açılmadı, ses çıkaracağıma pencereden çıkarım daha iyi.

Pencere küçüktü ama benim içinden geçebileceğim kadar büyüktü, yani 6 yıl boyunca doğru düzgün bir şey yemeyince... pencereden çıktım, ilerledim, sarayın önünde iki çocuk vardı, biri öndeydi önde olan şu beni tekrar kulübeye tıktıran, diğerini ise hiç görmemiştim, gerçi burada gördüğüm iki kişi tek vardı biri şu kadın diğeride bu kaba çocuk, hiç görmediğim çocukta en az diğeri kadar iyidi, yahu bunlar neymişler be, koyu mavi saçları, mavi gözleri, beyaz teni, turuncu dudakları, uzun boyu çok çekici gözüküyordu.

Neyse hemen odaklandım, dur şu siyah saçlı çocuk  biriyle konuşuyordu, çıkış kapısına baktığımda, canavara benzeyen birini gördüm, evet bu canavardı ama beni buraya getiren değildi, bu çok çirkindi hayvan karışımı falanda değildi, ve beni getiren canavardan çok daha küçüktü, çok ürkütücü bir sesi vardı, şansıma ya, çok yakındalardı, hemen bir çalının arkasına saklanayım derken canavar bana baktı, onun bakmasıyla diğer iki çocukta baktı, sonra canavar bana seslendi. "Oooo, gelirmisin buraya hanım efendi" çok nazik konuştu ilk başta, nazik konuştuğu için gittim, ama yanına gitmedim.

Siyah saçlı çocuk ve canavarın tam ortasında duruyordum, hala bi ayağım çimlerin üstündeydi, canavar bana yaklaştı. Korkuyordum ama nasıl yapabiliyorsam, korkumu hiç dışarı vurmuyordum, vuramıyordum. Canavar yanıma geldi, çocuğa baktı "oooo, Fenrys bizi bu güzel hanım efendiyle tanıştırmicakmısın" "Hayır, öyle bir şey gerektiğini sanmıyorum" "gerçekten kırıcısın Fenrys, ama seni gönülden taktir ediyorum, ne kadar güzel bir kız böyle" söylediği şey biraz hoşuma gitmişti, ben kendimi hiç beğenmiyorum oysa.

Canavar çenemi tuttu ve başımı sağa sola çevirdi, "Fenrys, kendine prenses gibi bir oyuncak bulmuşsun" Söylediği şey zoruma gitti, canavarın elini ittim "Sen ne dediğini sanıyorsun Ha, ben kimsenin oyuncağı falan değilim"  "ooo çokta sert, bayıldım" elini uzattı, elini ters çevirip sırtına dayadım ve belindeki kılıcı çekip boynuna dayadım "Sen kime bayılıyorsun Ha, kimsin sen," canavar güldü onu ittim boynunu sıvazladı sonra nasıl yaptı bilmiyorum ama burnumun dibine geldi, ne ara geldi onuda bilmiyorum.

Ama korktuğumu göstermemek için gözlerinin içine baktım "yine görüşücez güzelim, yine görüşücez" "kaybol"  canavar siyah saçlı çocuğa baktı, artık ismini biliyordum, Fenrys'e baktı ve uçtu. Fenrys bana baktı bende ona, "Sen ne yaptığını sanıyorsun" "Ne yapıp yapmiacağımı sana soracak değilim, hem görmedinmi o gerizekalı, boş boş konuşup durdu, kendimi tutamadım " "Ah, hem sen nasıl çıktın oradan" "çıktım bir şekilde" arkadaki çocuk sırıttı, "sırıtmayı kes Rowan" çocuk yine güldü ve bana döndü "cesursun, bu cesareti nerden buldun insan" "Ne yani, insanların hepsi korkakmı sanıyorsun Peri Row-an" tekrar sırıttı, "gerçekten cesursun, ama asla sınırı zorlama"  "niyeymiş o?" "Çünkü burası periena" oflayıp arkamı döndüm.

Tam gidecektim ki Fenrys çağırdı "Dur!" Başımı çevirip omuz altından Fenrys 'e baktım, "benimle gel seni bir yere götürücem " "nereye götüreceksin, yoksa yine o canavar gelip beni başka bir yeremi götürecek" Fenrys avucunu sıkıp "beni takip et " dedi sonra yavaşça önüme dönüp gittim, Rowan bana yaklaştı, "o canavar, hakkında o kadar kaba konuşmasan iyi olur çünkü tam karşında" bi kaşımı havaya kaldırarak Rowan 'e baktım, Rowan sırıttı ve ilerledi, Fenrys in yanına gitti ve fısıldayarak "Ne yapacaksın" "güzel dövüşüyor, onu test edelim o zaman" "Sen ciddimisin, o bir insan, Teresa ya karşı dayanamaz"  "onu öldürmiycek ki" diyip geçti, konuşurken bir kere bile durup Rowan in yüzüne bakmadı. Beni bir salona getirdiler, burası inanılmazdı. En çok ilgimi çeken şeylerle doluydu

MEDYADAKİ KARAKTER: ROWAN

EĞER OKUDUYSANIZ OY VERMEDEN GEÇMEYIN LÜTFEN :)