26. Bölüm

443 27 1
                                    

Fenrys kollarını hafifçe yere doğru açtı, ve inanılmaz güçlü bir rüzgar esti. Tüm periler Fenrys'e baktı ve işlerini bırakıp etrafımızda toplandılar, sur gerçekten çok büyüktü, burada rahatça çalışabilirdik.

"Evet çocuklar, 5 gün sonra büyük bir savaşa gideceğimizi biliyorsunuz, ve bu savaşı mutlaka kazanmamız gerektiğinizide biliyorsunuz, tüm ordular burada değilmi?"  "Evet lordum" dediler topluca, "tamamdı şimdi kısa bir canlandırma yapacağız" bana baktı ve kolumu tutum beni öne çekti, "Meridia, Melez Alfa" dediğinde herkes telaşa kapıldı.

Geri çekilip aralarında konuşmaya başladılar, "dinle burayı, Meridia sandığınız gibi değil, biliyorum aklınızda binlerce soru var ama şu an sadece önümüzdeki savaşa odaklanmalıyız anlaştıkmı!"  "Evet lordum" dediler topluca.

"Planı yapan Meridia dır. Merak ettiğiniz sorulardan birinin cevabını vereyim, o adi Lorys Meridia küçükken Meridia için ailesini yok etmiş, Meridia bu zamana kadar herşeyden habersiz intikam duygusuyla yanıp tutuşuyordu, taki annemin bana emanet ettiği geyik Meridia nın peşine düşene kadar her şey aynıydı, sonra Meridia tek başına o soğuk ve yağmurlu gecede Toros u kardeşlerinin karnını doyurmak için avlamak zorunda kaldı, hiçbirşeyden haberi olmayan ben Torosun neden böyle birşeyi yaptığını merak ettim ve soruşturmak için Meridia yı öldürmedim.

İnanın bana o tüm perileri ve insanları kurtarabilecek biri, varmısınız bizimle savaşa, korkanlar gelmesine gerekyok" dedi Fenrys gururla, her kes sessizliğe gömülmüş bir vaziyette birbirlerine bakıp duruyorlardı, taki önden biri, "Lordumuzla herşeye varım" diye bağıran dek, ondan sonra binlerce peri birlikte bağırdı.

Bu gerçekten beni fazla coşturmuştu, Fenrys'e baktım oda bana döndü gülümsedi, "tamam o zaman hadi çalışmaya, Meridia söz sende" dedi derin nefes aldım, "merhaba, ben Meridia yani sizin dilden melez alfa, inanın bana buraya geldiğimde hiçbirşeyin farkında olmayan normal ve önemsiz bir fani olduğumu zannediyordum taki annem sık sık rüyama girene kadar. Evet herşeyi annem rüyalarıma girerek öğrendim, ve emin olmak içinde lord Fenrys e söyledim, lord Fenrys doğru olduğunu söylediğinde açıkçası biraz korkmuştum, kendim için değil çevremdekilere zarar veririm diye, ama artık korkmuyorum çünkü perileri ve insanları kurtarmak için yaşıyorum, ve bunu başaracağım, başaracağız hep birlikte başaracağız" dediğimde herkes yumruklarını havaya kaldırarak bağırdı, "ÇOK YAŞA MELEZ ALFA, ÇOK YAŞA LORD FENRYS" dediler topluca, bu gerçekten gurur vericiydi.

"Plana geçelim" dedim, büyük bir çember yaptılar, "5 küme lazım bana"  5 küçük kümeye ayrıldılar, söylediğim gibi yerleştiler, bir küme önde, bir küme sağ tarafta eğilerek bekliyor, diğer kümede sol tarafta aynı şekilde bekliyor, planda olduğu gibi Teresa nın kümesi de, sağ ve sol kümeye  ayrılmış bekliyorlar. Plana başlamadan Rowan ve Teresa da gelmişlerdi, "kara lordun kümesi yavaşça gel" dediğimde küme öndeki kümeye yaklaştı, "melez alfanın  kümesi saldır" dediğimde, saldırıyormuş gibi yaptılar, "Teresa nın kümesi harekete geç" dediğimde küme sağ ve sol kümeden ayrılıp arka taraftan birleşti ve okçular yerlerini aldılar, okları fırlatmış gibi yaptılar, melez alfa nın kümesi kalkanlarını harekete geçirdiler, "Fenrys ve Rowan ın kümesi saldır" dedim ve saldırdılar, "Teresa nın kümesi harekete geç" evet, bu gerçekten güzel oldu, "tamamdır bu kadar, bu gerçekten güzel oldu, bu son 4 günde iyi çalışın, tamamı hazır olun, size güveniyoruz, çünkü siz inanılmazsınız" dediğimde herkes bağırdı. Güneş batmak üzereydi. "Fenrys eve gidecekmiyiz yoruldum"  "evet eve gideceğiz"  atları getirdiler, ve atlara bindik. "Rowan ve Teresa bizimle gelmiyeceklermi?"  "Hayır onların bir yere gitmesi gerekiyor"  "hımm", önüme dönüp yola baktım.

Evin önüne gelmiştik, atlardan inip direk odama çıktım, koltukta oturup dışarı baktım, aradan az bir zaman geçtikten sonra kapı açıldı, "girebilirmiyim?"  "Girdin zaten" dedim gülümseyerek, gülüp yanıma geldi, "ama sen böyle yaptıkça benim birşey yapasım gelmiyor"  "nasıl yapınca" dedim tek kaşımı havaya kaldırarak  "çok endişelisin, yapma böyle, kendine inan"  "Ah bilmiyorum Fenrys gerçekten bilmiyorum, sizin için korkuyorum, ya başarılı olamazsak"  "başarıcaz"  dedi, beni kendine çekip başımı göğsüne dayadı ve saçlarımı okşamaya başladı. Bende ona sarıldım...

Uyandığımda Fenrys i yanımda gördüm, koltukta uyuya kalmıştık, pencereden dışarı baktım, daha sabah olmamıştı, Fenrys'e kollarımı daha çok dolayıp gözlerimi kapattım...

Fenrys in kıvranmasıyla gözlerimi açmıştım, sabah olmuştu, Fenrys hala uyuyordu, ben kollarımı ondan çekince gözlerini açtı, "Ah seni rahatsızmı ettim?" dedi "Hayır, seni uyandıran benim özür dilerim"  "Ah hayır özür dilemeye gerek yok" dedi gülümseyerek, tam kalkacaktım  ki beni kendine çekip sarıldı, "böyle kal" dedi, bende kollarımı beline dolayarak, başımı göğsüne koydum.

"Fenrys"  "hım"  "Ben hiç mutlu olamayacakmıyım?"  "Neden öyle bir şey dedin?"  "Doğuduğum ilk günden beri dünyadaki tüm canlılara sorun oluyorum, buraya geldiğim ilk günden beri sana sorun oluyorum, annem ve babam benim yüzümden öldüler, şimdi tam mutlu olacağım diyorum o iğrenç Lorys çıkıyor, benim ölmem herşeyden en mantıklısı, baksana sen beni perilere tanıttığında hepsi geri çekildi benden korktular" dedim.

"Sen doğuduğun ilk günden beri değerli ve özel biri olduğun için herkes senin ismini duyduğunda bile seni merak ediyordu, bazıları ismini duyduğunda belki sandığımız gibi değildir diyordu bazıları ise ismini duyduğunda tüyleri diken diken oluyordu, şimdi tüm halk senin burada bizim içimizde olduğunu ve sandıkları gibi biri olmadığını öğrendi ve hepsi senin bizimle olduğun için gurur duyuyor, sende kendinle gurur duymalısın, bana asla sorun olmadın Lorys in iğrenç yaratıkları  yıllardır bana sorun oluyor, annen ve baban senin yüzünden ölmedi, o iğrenç Lorys i öldürdüğünde mutlu olacaksın bende olacağım ve inan bana ölmek hiçbir şeyin çaresi değil, ben-ben seni çok seviyorum be-beni bırakıp gidemezsin, hem sen kasabadaykende herkes senden korkmuyormuydu insanların senden korkması güzeldir ufaklığım, inan bana çok mutlu olacağız, s-seni seviyorum" dedi, seni seviyorum, seni seviyorum. Daha önce kimse bana bu cümleyi kurmamıştı, hoşuma gitmişti, "Bende seni çok seviyorum" dedim ve ona daha sıkı sarılmaya başladım,  "keşke bu an hiç bitmeseydi ufaklığım, bazen yanımda olduğun halde seni çok özlüyorum, hep böyle bana sarılmanı istiyorum"  "keşke, hep öyle olabilsek" dedim, Fenrys başımı öptü, "saat kaç Fenrys"  "05:03 geçiyor, daha 3 saatimiz var, uyu ufaklığım uyu, bu 3 saat içerisinde herşeyi unut ve uyu" şu an okadar huzuluydum ki anlatamam.

Gözlerimi açtığımda, Fenrys yanımda yoktu, kapı yarı halde açıktı, eşofmanlarımı çıkarıp üzerimi giyinip hemen çıktım,"Fenrys", "Rowan" ses yoktu, "Teresa" yine ses gelmedi, "Luc" evet Luc, hemen mutfağa gittim, Luc başını ellerinin arasına almış masada oturuyordu, "Luc, neredeler?" Luc ses çıkartmadı, "Luc, kötü birşey olmuş, ne oldu anlat"  "Ş-ş-şey"  "Ney? Söyle bana neee?"  "Lordum bana söyleme demişti"  "Ne?, bu kesinlikle önemli bir şey olmalı , söyle dedim sana"  "kara lord Lorys"

Bölüm nasıldı canlar?

Bu aralar fazla yoğun olduğum için bölümlerimi düzgün yazamıyorum, lütfen anlayışla karşılayın, anlamadığınız kısımları gözünüzde canlandırarak hayal edin...

Sarange canlarım : ) ♡

MELEZ ALFAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin