...
Biri beni feci bir şekilde dürttü, hemen gözlerimi açtım, arkamdan kolumu dürten parmakları tuttum ve ters çevirdim, döndüğümde Rowan elime vurarak acı içinde kıvranıyoru, "bırak elimi insan kız" dedi, gözlerini sıkarak. "Ah Rowan senmiydin" dedim elini bırakarak "başka kim olacaktı" dedi, parmaklarını sıvazladı, "Ne istiyorsun? Neden beni uyandırdın," dedim, gözü masanın üzerindeki yemek tepsisine kaydı. "Bence önce birşeyler ye yoksa antrenman yaparken çok zorlanırsın" dedi pis pis sırıttı, "ne antrenmanıymış bu?" Dedim gözlerimi kısarak.
"Hey Fenrys buraya gelmedimi?" Dedi,"geldi" dedim uzatarak "sana seni geliştireceğini söylemedimi?" Dedi merakla, şimdi aklıma geldi beni asker yapmak istiyordu, "benim antrenmana felan iftiyacım yok" dedim, Rowan sırıttı "ohohohowww demek kendine çok güveniyorsun insan kız" dedi, Ona yaklaştım "benim-antrenmana-falan-ihtiyacım-yok" dedim bastıra bastıra, Rowan bu tepkim üzerine güldü gözlerini kıstı "neden-miş-o-hı?" Dedi, sessizce tısladım "çünkü ben asker falan olmicam da ondan" dedim, sırıttı "nedenmiş o?" Dedi, "çünkü beni yapmak istemediğim birşeye asla zorlayamazsınızda ondan" birden kapı çaldı
"Oh-ho-ho-how burda neler oluyor, kavgamı var" evet bu Teresa'ydı, bu kızı gerçekten sevmiştim, yine havalı duruşuyla herkesi etkileyebilecek güçteydi, Rowan a sinirli bir bakış attım, Rowan sırıttı "ahaha hayır sadece konuşuyordukta" son kelimeyi bana bakış atarak söylemişti, "iyi ozaman öyle olsun, Rowan Fenrys seni bekliyordu bende sana bir göz atayım dedim, burda olduğunu düşünmüştüm" dedi Teresa, "ve yine sezgilerinde haklı çıktın" dedi Rowan ellerini teslim olur gibi açarak, "neyse, Fenrys bizi bekliyor hadi, Aw! Meridia sende biran önce hazırlanıp gelsen iyi olur Fenrys beklemeyi sevmez"
Başımı tamam der gibi salladım, ikiside kulübeden dışarı çıktı Rowan ın sesi geldi, "bu fani kızı gerçekten sevdim, ama güvenmekte tereddüt ediyorum" dedi Rowan "evet havalı bir kız hernekadar insan olsada güçlü ama evet ona o kadar yakın olmamalıyız" dedi Teresa, Rowan kıkırdadı hemen başımı kapıdan dışarı çıkardım, "hey niye kıkırdıyorsun" dedi Teresa, "evet hernekadar insan olsada seni yenmişti" dedi Rowan ve koştu, Teresa da onun peşinden koştu "hey, gel buraya dövmeden durmayacağımı biliyorsun, gel!" Onların bu tepkilerinie gülmemek elde değildi, kahkaha atmak istiyordum ama sadece dudaklarımı sıkarak o kahkahanın dışarı çıkmaması için çabalamaktan yetiniyordum.
Lavaboya gittim elimi yüzümü yıkadım ellerimi ıslatıp saçlarıma sürdüm, parmaklarımla taradım. Ellerimi tekrar ıslatıp üzerimdekilere sürtüp azda olsa temiz görünmelerini sağladım, saçımı topuz yaptım yine herzamanki gibi anlımdan dökülen ufak saçlarım gözümün önüne giriyordu,
Masanın üzerindeki yemeğide yedim, kapıyı açtım kafamı kapıdan dışarı çıkardım, kimse yoktu ilerledim...Sarayın kapısının yanına gittiğimde kapı açıldı, Fenrys kapıyı açtı, "gel benimle" dedi, başımı tamam der gibi salladım...
Yine o antrenman salonuna gitmiştik, "ne yapacağız burada?" Dedim soğuk bir sesle, "hep böyle olmak zorundamısın" dedi Fenrys, "nasıl yani?"dedim, "bize alışmak zorundasın" dedi "değilim" dedim buruk bir sesle, "hem size alışması gereken ben değilim, sizin bana alışmanız gerekmiyormu, nede olsa ben bir insanım""Seninle tartışmicam, çünkü buna değmezsin" dedi, bu benim canımı sıkmıştı, "madem tartışmaya bile değinilmez biriyim neden beni tutuyorsun" dedim sinirle, ikimiz tek olduğumuz için rahatça konuşa biliyorduk, kılıcı bana fırlattı ve kalkanı tuttum, "çünkü sen, geyiğimi öldürdün, sen bir insansın" dedi buruk bir sesle, dövüşmeye başladık "önce yavaş başlicaz" dedi Fenrys, "neden insanlar dan bu kadar çok nefret ediyorsun?" Dedim meraklı ve kızgın bir ses tonuyla. "Nefret etmek değil, güvenmiyoruz, güvenemiyoruz" dedi "neden miş o?" Dedim, bir yandan çalışıp bi yandan konuşuyorduk, "sağ" dedi, komut veriyordu hamlelere. "Eskiden bir şeyler olmuş bir takım olaylar ama o olaylar yüzünden faniler ve periler arasında büyük bir savaş başlamış, o savaş devam etmesede hala kırgınlık, güvensizlik, çocuklar arasında korku ve öfke var" dedi Fenrys, "bu nasıl bir olaymış anlatabilirmisin" dedim iç çekip "sol, sol, ve alttan saldırı" dedi, nasıl yaptı anlamadım ama beni yere düşürdü, öylece ona baka kaldım, "odaklan küçük fani, odaklan!" Dedi, merakıma yenik düşüp tekrar sordum "eskiden olan o savaşın nedenini anlatabilirmisin bana, madem buraya gelmişim daha doğrusu getirilmişim, bunları öğrenmeye hakkım var dımı?" Oflayıp eldivenlerini çıkarttı, "bu günlük bu kadar yeter, küçük fani" dedi
Eşyaları bırakıp, yürümeye başladık, sarayın büyük salonuna geldik ben kapıya doğru ilerledim, Fenrys bana seslendi "Dur!" Dedi "neden?" Dedim göz ucuyla bakarak.
"Artık orada kalmayacaksın" Ah bi bu eksikti.Oylamadan geçmeyin lütfen, ne kadar emek verdiğimi bilemezsiniz, lütfen bana yardımcı olup oy verin,
SIZI SEVIYOM GARDAŞLAR ⊙ . ⊙
♡
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MELEZ ALFA
General Fiction"Kim öldürdü!" "Neden daha kimin öldürdüğünü bilmeden gelip bana kükrüyorsun?" "Hissettim, şimdi bana söyleyin kim öldürdü?" ablamlara baktı onlara doğru gitti dayanamadım "Kim yaptı dedim?" "Ben!...Ben öldürdüm!" "cesursun" bana döndü ve yaklaş...