34. Bölüm

426 31 0
                                    

Ne işler karıştırıyor bu?

Neyse dediğini yapalım bari.

Hava kararmıştı Fenrys in dediğini yapıp hazırlanmıştık, Luc efsane kokulu yemekler yapmıştı, akşam yemeğini misafirlerle yiyecektik, geldiler galiba at arabasının sesi geliyordu.

"Çocuklar misafirler geldi galiba" dedim, birlikte dışarı çıktık, araba çok özeldi kesin önemli kişilerdir, Fenrys atından indi ve yanıma geçti, şoför gidip kapıyı açtı ve elini uzattı, bunlar gerçekten çok önemli kişilerdi.

"Fenrys bunlarda kim?"  "Az sabret göreceksin" dedi başımı çevirip arabaya baktım, g-gözlerime inanamadım, B-bu Ablamdı elbisesini düzeltiyordu, ardından benim gibi giyinmiş Beta çıktı ve ablama baktı, hayır hayır bunlar onlar olamazdı, gözlerim dolmuştu bile, ablam başını kaldırıp hepimize teker teker baktı sonra tekrar bana baktı, "s-s-sen"  "Abla" dedim şefkat dolu bir sesle, ablamında gözleri dolmuştu. "Meridia" dedi bana yaklaşarak, bende ona yaklaştım "Meridia s-sen buradasın karşımdasın"  "evet abla" koşa koşa bir birimize sarıldık "s-seni ne kadar merak ettiğimi bilemezsin" dedi.

"Abla sizi çok özledim" ablam beni kendinden ayırıp incelemeye başladı, "seni buraya getiren canavar sana birşey yaptımı, sen iyimisin hı, burada sana nasıl davrandılar?" Dedi endişeyle, "sakin ol, burada bana çok iyi bakıyorlar onların bir parçasıyım" dedim Fenrys'e bakarak.

"Abla bırak kızı, onu özleyen tek sen değilsin" dedi Beta, onunda gözleri dolmuştu, bana okadar sıkı sarıldı ki nefes almakta zorlandım, "Beta beni özlemiş gibisin" "şakamısın sen, sen bize yıllarca abilik, babalık yaptın" dedi, orada kendimi tutamadım, göz yaşlarım şiddetli akan bir şelaleye benziyordu.

"Tamam yeter bu kadar çok ağlamak yeter" dedi Teresa ona baktığımda onunda gözleri dolmuştu, "hadi eve gidelim açım ben" dedi Rowan, klasik Rowan "az sabretsen olmazmı?" Bu kelimeyi benle birlikte Teresa, Fenrys ve Skeyri de söylemişti, hepimiz güldük.

"Evet sizi tanıştırayım" dedim gülümseyerek, önce Fenrys ten başlicaktım "bu yüce Lordumuz Fenrys"  "tanıyoruz onu, sen buraya geldiğinden beri bizi sık sık ziyarete gelirdi kendisi" dedi ablam, öylemi ne kadar yüce kalpli bu böyle, kendimi toparlayıp Teresa ya geçtim, "bu savaş prenseside Teresa" "demesene öyle utanıyorum" dedi Teresa "memnun oldum" dedi Teresa selam vererek ablamlarda aynısını yaptı.

"Buda savaş prensi Rowan" dedim, Rowan gülümseyip çapkınlık yapmaya başladı "tanıştığımıza memnun oldum hanımlar" dedi ablamların ellerini nazikçe öperek, "ve buda benim Abim gibi bildiğim Skeyri" dedim, "Ah!" Dedi Beta "Ne oldu?" Dedim hemen atlayarak, "ayağıma birşey battı sanki ama geçti" dedi "tamam hadi içeri girelim" dedim.

Yemek masasına hep birlikte oturmuş yemek yiyorduk, gerçekten böyle birşey yaşıyormuyduk, hala inanamıyorum, benim artık kocaman bir ailem var.

Karşımda canımdan çok sevdiğim ve onun için yaşadığım kişi yani Fenrys, yanımda bize annelik yapan ablam, sevgili Beta, Abim gibi gördüğüm Skeyri, İki güzel kalpli kardeşim Rowan ve Teresa, yanımda kimse yokken bana ablalık yapan Luc. Başka ne isterdim ki?

Tabiyki hiçbirşey, bu an gerçekmiydi daha önce hiç bu kadar mutlu olmamıştım çünkü, çatalımı yavaşça koluma batırdım,  "aw!" Hızlı batırmışım, herkes bana bakıyordu, "gerçekmiş ehe" dedim gülümseyerek ve yemeğimi döndüm, "SESLİ DÜŞÜNMEYI KES" başımı kaldırdığımda Fenrys Rowan ve Beta birbirlerine bakıyorlardı, evet üçü aynı anda söylemişlerdi, ve orada kahkayı patlattık. Yemek yedikten sonra, salona gittik.

Hava iyice kararmıştı yemek odasında fazla oyalandık, "siz fazla yorulmuşsunuzdur, geç oldu zaten gelin sizi odanıza götüreyim"  dedim, "Fenrys odalar hazırmı?" "Evet Meri, bende valizleri getireyim"  tamam der gibi başımı salladım, Mirri ablamı odasına götürdüm, Betayıda odasına götürdüm, "Beta şimdi ben Fenrys e yardıma valizlerinizi getirmeye gidiyorum sonra ablamıda alıp odama gelin"  "tamam" dedi, hemen aşağı inip dışarı çıktım, Fenrys şoförle konuşuyordu, şoför gidince Fenrys in yanına gittim.

"Yardım etmeye geldim"  "Ne için?"  "E valizleri taşımak için"  "ben tek başıma getirebilirdim"  "birşey olmaz, şey bu arada çok teşekkür ederim"  "Ne için" dedi bana bakarak, " herşey için"  "Sen hep böyle olmak zorundamısın?"  Dedi, "nasıl?"  "Böyle, solgun, sık sık gülmezsin sadece bir teşekkür le yetinirsin, eğlencelisin ama kendin eğlenmezsin"  "aramızda pek bir fark yok işte Fenrys" dedim, valizi eline alıp yürümeye başladı, "he-he kessin" elimdeki valizi bırakıp sırtına atladım, "teşekkür ederim, teşekkür ederim, teşekkür ederim, seni çok çok çok seviyorum, sen harika birisin" dedim, "in artık sen çok ağırsın" dedi beni oradan oraya sallayarak, ama kendi kaşındı, "Sen harika birisin, herşey için çok ama çok teşekkür ederim, seni çok çok çok seviyorum" dedim, yanağını sert ve ıslak bir şekilde öptüm, ve yere indim.

"Iyyy sen- sen, birdaha böyle birşey yapma"  "neden?" Dedim sırıtarak "ben daha fenasını yaparım, onasıl ıslak ıslak öpmek ya"  "e sen kendin kaşındın"  "tamam, bende seni çok seviyorum" dedi gülümseyerek, valizleri tekrar alıp yürüdü, "ya bunlar ne kadar ağır ya"  "kessin onlar Mirri ablam in valizleridir, benim taşımamı istermisin?"  "Hayır gerek yok" "gerçekten ver ben taşiyim"  "al bakalım taşıyabilecekmisin" dedi, elimdekileri bırakıp onun elindeki valizleri küçük birere çantaymış gibi taşıyınca alkışladı "unutma ben Melez Alfayım"  dedim,  "unutma bende koca canavar lord Fenrys im" dedi sırıtarak, "unuturmuyum"

Valizleri verdikten sonra odama gittim. Eşofmanlarımı giyip yatağa oturdum, uzun zamandır bu kadar huzurlu hissetmemiştim, birden kapı çaldı.

Kapıyı açan ablamdı, "gel ablam gel" ablam içeri girdi, ardından Beta, gelip yanıma oturdular, birbirimize baktık sonrada sarıldık, birazda çıldırdıktan sonra sakinleştik.

"Evet Meridia şimdi geldiğin ilk günden herşeyi anlatıyorsun" "tamam şimdi...." uzun uzun konuştum yaşadığım her şeyi teker teker anlattım, ablam kıyamam diye diye bir hal oldu, Beta ise aksiyon, korku ve romantik bir hikaye dinlermiş gibi heyecanla beni dinliyordu "sonrada işte Fenrys meğerse sizi getirmek için uğraşıyormuş"  "enişteme gel be" "Ne diyorsun be" dedim Beta nın koluna vurarak, "e öyle değilmi?"  "Abla ya sendemi, şimdi görürsünüz siz"   yataktan kalkıp benden uzaklaştılar, bende onlara yastık fırlattım.

Fenrys kapıyı açar açmaz yastık onun yüzüne çarptı, ow onu sert fırlatmıştım, bana öylece baka kaldı, "ayy, ş-sey ben özü-" lafımı bitirmeden yüzüme hızlı bir yastık çarptı, "napiyorsun sen?" Dedim bağırarak, "ödeşmiş olduk" Ona trip atıp ablamlara baktım, bize şaşkın şaşkınkın bakıyorlardı, "gelin oturun abla" dedim.

Fenrys de gelip yanımıza oturdu, sessizliği Beta bozdu, "enişteye bak sen bize kardeşimizdende hiç bahsetmiyordu"  "Beta ne eniştesi ne diyorsun sen" dedim, "niye bu cümle benim çok hoşuma gitti, söyle Beta cım sen"  "Ne? Ay daha fazla aranızda kalırsam delireceğim, o yüzden ben abimin yanına gidiyorum" dedim, gülmeye başladılar, bende Skeyri nin yanına gittim, kapıyı çalıp içeri girdim,  "müsaitmisin?"  "Evet, evet gel Meri"  "burada biraz oyalanıp odama gideceğim, yoksa delireceğim"  "niye ki? Ne oldu?"  "Ablamlar işte Fenrys, bildiğin gibi hepsi birbirinden deli" "ha evet bilmezmiyim" Skeyri yle biraz konuştuktan sonra odama doğru ilerledim, "iyi geceler abi" dedim gülümseyerek, "iyi geceler kardeşim" dedi.

Umarım odamdan çıkmışlardır, kapının yanına gidip kapıyı dinlemeye başladım, kahkaha sesleri geliyordu, sessizce kendimi hazırladım ve kapıyı baskın yapar gibi açtım, yerlerinden sıçradılar.

"Ne oluyor burada?"  "Eniştecim bize sizin komik anılarınızı anlatıyordu da"  "oo öylemi, hangisi, ve sende birdaha öyle deme yoksa dayak yersin"  "birşey olmaz özlemişim dayağını"  "öylemi şimdi"  "enişte" dedi Fenrys in arkasına saklanarak"  "rahat bırak Betayı ufaklık"   "sus sende ne fenasın ama, neyse hadi bende dinleyeyim bakalım" dedim yanlarına oturarak, "işte meğer bu benim orada olduğumu fark etmiş, bu arkasına döndü bende o sırada önüne atlayıp onu korkutacağım dedim çünkü hiç birşeyden korkmuyor kendisi"  "anlatmasana o günü, o gün çok tuhaf geçti" Fenrys bana bakıp sırıttı,  "nasıl bir tuhaflık o" zihnime konuşmuştu, aynı şekilde karşılık verdim,  "çok takılma sen bunlara"  "hatırlıyorsun o günü"  "uzatma" dedim birbirimizin sihnlerine konuşmuştuk, "hey ne oluyor burada" dedi Beta "h-hiç neyse devam et Fenrys" dedim bastırarak.

Fenrys komik anılarımızı anlatmaya devam etti, saat epey geç olmuştu, "tamam, çok güldüm benim uykum geldi, ben gidiyorum" dedi Beta "evet bende gidiyorum, iyi geceler" dedi ablam "iyi geceler"  "iyi geceler" dedi Fenrys, "Fenrys" "efendim"  "iyiki hayatıma girdin"  "senden ufaklığım" dedi sarılarak, yanağımdan öpüp gitti, bende uyusam iyi olacak yarın yorucu bir güne benziyor.

MELEZ ALFAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin