"Hadi eve gidelim" dedi, "ama" "hava kararmaya başladı aynı olayı tekrar yaşamak istiyorum" Ne oldu birden bire buna.
Neyse şimdilik konuşmasam iyi olacak. Eve gidene kadar hava kararmıştı bile, bende kendimi çok yorgun hissediyorum.
"Ben odaya çıkıyorum" dedim, Fenrys e baktığımda hiç cevap vermedi, yüzüme bile bakmadı, direk yemek odasına gitti. Biranda ne oldu buna, neyse beni ilgilendirmiyor, artık bıkmıştım, bi iyi oluyorlar aniden bana ters davranıyorlar. Beynim yanıyordu, eşofmanlarımı giyip yatmaya çalıştım.
...
Yağmur yağıyordu, yine aynı yerde aynı pozisyonumdaydım, geyik tam karşımda duruyordu, nefes aldım ve oku fırlattım, tam alnının ortasından vurdum, geyik acı içinde kıvrandı kanlar her yere fışkırdı, rüzgar öyle bir esti ki sadece bir ağaç değil aynı anda birsürü ağaç devrildi. Geyiğin arkasında birini gördüm, gözlerimi kısarak baktım bu bir kad- A-a-ann-e, Bi fısıltı duydum Meridia adeta kulaklarıma işledi, yine aynı fısıltıyı duydum, "Meridia, sen, sen melezsin" "Ne demeye çalışıyorsun anne, daha açık konuşurmusun" "Sen gelmiş geçmiş en güçlü mele-" annemin arkasından koskocaman gölge gibi birşey gelip annemi alıp götürdü, "Anneeeeeeee".
Yine ama bu sefer daha farklıydı, bunu hemen Fenrys e söylemem lazımdı burada güvenebileceğim tek kişi o. Hemen kalkıp duşa girdim, acelece kıyafetlerimi giyip aşağı indim yemek odasına gittim, kapıyı hızla açar açmaz hepsi bana baktı, "Fenrys, sana anlatmam gerek bir şey var" "tamam" dedi sandalyeyi masadan destek alarak itti, önüme geçerek "gel" dedi, "sence ne konuşacaklar" dedi Rowan, "hiçbir fikrim yok" dedi Teresa. Onları duymazdan gelip kapıyı kapattım, ve Fenrys i takip ettim, Fenrys çalışma odası gibi bir yere götürdü beni, "burada kimse duyamaz, anlat bakayım" "tamam, yine aynı rüyayı gördüm, burada güvenebileceğim ilk kişi sensin anlatma gereği duydum" "güvendiğin için teşekkürler, evet dinliyorum" "annem bu sefer cümlesinin yarısına gelebildi, ilk başta hepsi normal gidiyordu sonra annemin arkasında birşey göremeyince farklı birşeyler olduğunu anladım,
Genelde Meridia sen dedikten sonra, arkasından gelen yaratık onu götürürdü, ama bu sefer bana sen melezsin dedi bu ne anlama geliyor?" Dedim, Fenrys in gözleri büyüdü "Bi dakika, bana olan biteni tam anlat" , "tamam, bak şimdi, annem Meridia sen, sen melezsin, dedi ne demek istediğini anlamadım, ne demeye çalışıyorsun anne daha açık konuşurmusun dedim ona, sen gelmiş geçmiş en güçlü mele- dedi ve arkasından o yaratık gelip annemi götürdü" "inanmıyorum, Meridia sen o olabilirmisin" kulaklarımı saklayan saçlarımı eliyle kulaklarımın arkasına koydu, kulaklarıma dikkatle baktı, "şimdilik kimseye birşeyden bahsetme, belkide yanlış anlıyoruz dur" dedi, "gerçekten ne demek istediğini anlayamıyorum" dedim. "Tamam, tekrar birşey olursa direk bana gel olurmu, şu anlık hiçbirşey bilememen en iyisi" "off gerçekten bende devreler yandı" dedim, Fenrys sırıttı, "neyler?" "Benim konuşma tarzım biraz tuhaf eğer rahatsız oluyorsan, senin yanındayken böyle konuşmam, ama sen rahatsız oluyorsun diye kendimi değiştiremem tamamı" dedim gülümseyerek, güldü "A hayır hayır, senin tarzını seviyorum" dedi bi adım ileri gelerek. Bana fazla yakınlaşmıştı, "A tamam ben gidiyorum kahvaltı yapmam lazım, zaten güne çok hızlı başladık" dedim kaçarak. Ben neden kaçtım, herneyse.
Yemek odasına gittiğimde Rowan ve Teresa da tam kalkıyorlardı, "A Meridia bizde tam kalkıyorduk, neyse sana afiyet olsun" dedi Teresa, "afiyet olsun küçük insan" dedi Rowan, "sağ olun" dedim. Yerime geçip oturdum, tabağım hazırdı yemeye başladım, biraz zaman geçince Fenrys içeri geldi. "Doğru düzgün birşey yiyemedim, aç aç gitmeyeyim dedim" dedi, "iyi ,iyi" dedim ona bakmadan.
Fenrys in ağzından
Sanki benden kaçıyor gibiydi, o melez alfa olabilirmi acaba, Meridia dan daha çok detay öğrenmem gerek, hemen araştırmalara başlicam, masaya oturdum. Yemeğimi yemeye başladım, neden ona karşı böyle hissediyordum?, bana ne oluyordu? Hiçbir fikrim yok.
Anneme çok benziyordu, bana bakınca annem gözümün önüne geliyordu. O çok farklı biriydi.
"Bakma öyle" dedi Meridia, hemen başımı iki yana sallayarak yemeğe döndüm, onamı bakıyordum ben?, "Hayır bakmıyorum" dedim, neden böyle birşey söyleme gereği duydum ki, ben iyice kızlara benzedim. "Tabi bakan bendim zaten" dedi mırıldanarak, "evet bakan bendim, bi sakıncasımı var? Gözüm bir yere takıldı" dedim, bana baktı, "ya aramızdaki mesafeye bak senin duyduğun sese bak" dedi, "en iyisi sen mırıldanma, kendini daha fazla ele veriyorsun" dedim gülerek.Kahvaltı edip ayağa kalktım, Meridia tabağıyla oynuyordu, düşünceli gibiydi, "ben gidiyorum, sefere katılmam lazım, kendine dikkat et" dedim, yüzüme bakmadan başını salladı, kapıdan çıkmak üzereyken seslendi, "Fenrys" "Evet?" "Şey çabuk dön olurmu" "senin için çabuk dönmeye çalışacağım" dedim gülümseyerek, oda gülümsedi.
Meridia nın ağzından
Çok iyi biriydi, bana çok iyi davranıyordu, acaba sadece annesini anımsattığım içinmi?, ya başka ne için olacak salak. Neyse çıkar onu aklından Meriii. Ona rüyamı anlattığım zaman neden endişelendi?, benim bilmeyince onların bildiği şey ne?, aklımda bunun gibi binlerce soru vardı, artık kendimi tanımıyorum. Ben kimim? Ben neyim? Neden annem sürekli rüyama geliyor? Neden aynı şeyi söyleyip duruyor? Bu soruların içinde sanki sonsuzluğa uzanan kap karanlık bir çukurdaymmışım gibi hissediyorum.
Birden bire canım Darya yla biraz zaman geçirmek istedi. Luc un yanına gittim, ona haber versem iyi olacak, "Luc ben ahıra yani atların yanına gidicem, haberin olsun" "tamam" dedi, gözüme masanın üzerindeki sebze ve meyve tabağına kaydı, oradan 3 havuç, 2 elma aldım ve dışarı çıktım, ahır bahçenin içindeydi, yani bahçe o kadar büyüktü ki, ahır dahil her şey vardı, ama biraz uzaktı. Ahıra gittim, Darya beni görür görmez ses çıkarttı. Onun yanına gittim, "Nasılsın kızım" beni anlıyor gibiydi, "bak sana ne getirdim" elimdeki havuçları ve elmaları gösterdin, Darya nın yanında Fenrys in atıda vardı," şimdi bunları paylaşıcaz, tek yemek olmaz dimi" , bi havuçu Darya ya verdim, diğerinide Fenrys in atına, diğerinide ben yedim, "onları yedikten sonra elmaları ikisine verdim. Onlarla çok fazla sohbet ettim, "Meridia, gel öğle yemeği zamanı geldi" dedi Luc, "A okadar oldumu ya?" "Evet, sen birşeye daldınmı zamanın nasıl geçtiğini bile farketmeyen birisin" "beni hızlı tanıyorsun" "seni tanımak zor değil Meridia" dedi, güldüm. "Tamam geliyorum" dedim o önden gitti, bende atları okşayıp arkasından gittim. Bi ses duydum arkamdan kikirdeme sesi geldi, arkama baktığımda kimse yoktu, tekrar önüme döndüm, ensemde bir sıcaklık hissettim, bu birisinin nefesiydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MELEZ ALFA
Fiksi Umum"Kim öldürdü!" "Neden daha kimin öldürdüğünü bilmeden gelip bana kükrüyorsun?" "Hissettim, şimdi bana söyleyin kim öldürdü?" ablamlara baktı onlara doğru gitti dayanamadım "Kim yaptı dedim?" "Ben!...Ben öldürdüm!" "cesursun" bana döndü ve yaklaş...