4

12.6K 1.6K 271
                                    

Kim Taehyung Sparks

Jungkook'tan asla hoşlanmazdım. Hatta nefret bile ediyor olabilirdim. Ancak en son ona kütüphanede gereksiz çıkıştığımdan beri yüzüme dahi bakmadan geçip gidiyordu.

Şimdiyse profesörün yeni öğrettiği büyüyü profesörden bile daha iyi yapmasını izliyordum.

Biz elitler için bunlar fazla basitti. Onu dikkatle incelerken sağ bileğindeki renkli bilekliğin olmadığını farketmiştim. Asla çıkarmazdı. Gece bile onla yattığına emindim. Ben öyle yapıyordum.

Onunda gözleri havada olan bileğine kaydığında kaşları çatıldı ve enerjisini birden kesti. Profesörün enerjisi ona hızla ilerlerken Jungkook'a değmeden yok olmuştu. Profesörün gururu incinsede şuan bu kesinlikle umrunda değildi.

Arkasını dönüp yerlere bakarken sol eliyle bileğini sımsıkı kavramıştı.

O bilekliğini bol geldiği için bileğinin biraz üst kısmına sabitlerdi. Düşmesi muhtemeldi.

"Profesör izninizle." Diye mırıldanarak sınıfı terk ettiğinde yüzündeki telaş onda çok uzun süre sonra gördüğüm bir duyguydu.

Sonraki derslerde ve tenefüslerde Jungkook'a denk gelemezken hapörlerden yapılan anonsla kaşlarım çatılmıştı.

"Tüm öğrenciler sınıfları boşaltıp koridorda sıra olsunlar. Arama yapılacak. Elitler ve soylularda dahil."

"Elitler de dahil mi? Bu biraz fazla değil mi?" Diye sordu Jimin ayağa kalkarken.

"Müdürü duydunuz. Üzgünüm." Dedi profesör.

Koridora çıktığımda herkes oldukça gürültü yapıyordu. Daha önce hiç arama gerçekleşmemişti.

Solaronlara ait aile yadigarı bir mücevher kayıptı ve elbette arama yapılırdı. Jungkook'un yere düşürdüğüne ve birisinin aldığına emindim.

İnce bileğinden bol bilekliğin düşmesi çok tuhaf bir olay değildi. Ancak her kim aldıysa kesinlikle Jungkook onu hoş karşılamayacaktı.

Koridorun başında Jungkook ve müdür göründüğünde ifadesiz yüzüne rağmen aurasındaki karmaşık renkler hislerini belli ediyordu. Normalde aurasındaki renklere kadar kontrol eden biriydi. Şuansa kontrolünü kaybetmemek için bile zor durduğunun farkındaydım.

Jungkook'la müdürle birlikte direkt olarak bizim sınıfa daldığında kaşlarım çatıldı. Bende peşinden girerken kesinlikle beklemediğim cümleyi duymuştum ondan.

"Sparks'ın çantasına bakılmasını istiyorum özellikle. Benden nefret ediyor. Eğer birisi almışsa ondan başka cesaret edebilecek biri aklıma gelmiyor."

"Jungkook şuan ileri gidiyorsun. Aramızdaki düşmanlık hiçbir zaman bu kadar seviyesizleşmedi." Dedim onun bu ithamına karşı kırılmama engel olmadan.

Ayrıca asla böyle bir şeyi yapmazdım. Bunu o da bilmeliydi.

"Aslında aramızdaki olayları birçok defa seviyesizleştirdin. Sana burda bunun uzun bir listesini yapabilirim ancak inan gerek yok."

Müdür eşyalarımı karıştırırken sakin olmaya çalışıyordum. Duvara yaslanarak birkaç dakika sonra Jungkook'un pişman olacak yüz ifadesini izlemek için beklemeye başladım.

Ve kesinlikle beklemediğim bir şey oldu. Jungkook'un bilekliği benim eşyalarımın arasından çıkarken anlamaz bir ifadeyle baktım.

"Bu sana mı ait Jungkook?" Diye sordu müdür.

Magicians ~TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin