Kim Taehyung Sparks
Geri döndüğümüzden beri Jungkook asla odasından çıkmıyordu. Ben de onların evlerinden çıkmıyordum. Kimse de bundan rahatsız oluyormuş gibi değildi. Hoş olsalarda buradan kıpırdamayı düşünmüyordum.
Jungkook'un tek başına hareket etme olasılığı çok yüksekti ve ben buna kesinlikle izin vermeyi düşünmüyordum.
Çoğu zaman kendi kütüphanesine girip çıkıyordu. Ara ara gerilen enerjisinden sinirlendiğini anlayabiliyordum.
Uyumuyordu. Üçüncü güne giriyorduk ve onun canlı olan enerjisinden uyumadığını gayet iyi bir şekilde söyleyebilirdim.
Hepimiz odaya defalarca kez gidip gelmemize rağmen birimizi bile içeri almadan kovmuştu.
Hizmetli kadın bilmem kaçıncıya yemek için Jungkook'un odasına çıkıyordu.
Geri dönerken yüzündeki ifadeye bakmıştım.
"Yemeğe geleceğini söyledi." Diyerek gülümsediğinde evdeki çalışanların bile Jungkook'a ne kadar değer verdiğini anlamıştım.
Kapı çaldığında yukarıdan kapının açılma sesi gelmişti.
Kadın açacakken Jungkook hafif yüksek ve yorgun sesiyle onu durdurmuş ve koşarak inmişti merdivenleri.
Dışarıdakinin bir cadı olduğuna yemin edebilirdim.
Jungkook kapıyı açtığında dağınık aurasından ne kadar yorgun olduğunu anlayabiliyordum.
Bay Solaron merakla ayağa kalkarken Jungkook kapıdaki kişiyi kolundan tuttuğu gibi içeri çekmişti.
"Hoşgeldin. Önce yemeğe geçelim. Sonra başlarız."
Jungkook saçlarını karıştırarak arkasını döndüğünde bizi daha yeni hatırlamış ifadesi sevimli gelmişti.
"Ailem ve Taehyung Sparks. Tanıyorsundur." Dedi kısaca tanıtırken.
"Madelaine Blackpearl." Diyerek Bay Solaron'un elini tuttuğunda kızın özgüveni gerçekten çok yüksekti.
Mavi rengindeki saçlarını arkaya atarak Jungkook'un peşinden ilerledi.
"Arkadaşınla nereden tanışıyorsunuz?" Diye sordu Bayan Solaron yemekteyken.
"Arkadaşım değil." Dedi Jungkook net bir sesle.
"Çıkar ilişkileri için bir aradayız. Daha önce kütüphanemizden kitap aldığı bir
sırada tanıştık." Dedi Madelaine."Kendisi en güçlü cadı." Dedi Jungkook yemeğini yerken.
"Oldukça anlayışlı kişilermişsiniz. Evinizde bir cadı var ve olumsuz bir tepki göremedim."
Biraz laubali konuşuyormuş gibi geliyordu. Güçlü olmasının getirdiği özgüven, ego ve şımarıklığını asla gizlemiyordu.
"Benim misafirimsin." Dedi Jungkook.
"Günlerdir uyumuyorsun gibi bir halin var. Ayrıca enerji seviyen düşük geldi son karşılaşmamıza göre."
"Hoş şeyler yapmıyorum. Bir bedeli olmalı değil mi?"
"Kara büyü yapmayı bırakmalısın. Hiç kimse o kadar kara büyü yapmaz."
"Toparlanana kadar ara verdim."
"Akıllanmıyorsun."
"Bu şekilde konuşman sinirimi bozuyor." Dedi Jungkook.
Jungkook ona karşı çıkılmasından gerçekten nefret ediyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Magicians ~Taekook
FantasíaElit ailelerinin en güçlü soylarından gelen Taehyung Sparks ve Jungkook Solaron anlaşamıyorlardı.