6

13.1K 1.5K 374
                                    

Jeon Jungkook Solaron

Kendimi gerçekten fazlasıyla yorgun hissediyordum. Şuan Taehyung'un yatağından kalkıp gidebilecek halim bile yoktu aslında. Yine de ellerimden destek alarak doğruldum.

O da geri çekilirken kalkmak yerine sırt üstü yatmayı tercih etmişti. Tüm gece üzerinde yattığıma inanamıyordum. Taehyung'la doğru düzgün konuşmak bile oldukça uzak bir ihtimalken tüm geceyi üzerinde sarmaş dolaş geçirmek imkansızdı ve yaşamış olmama rağmen inanması güç geliyordu.

"Düellolara kadar toparlanmak için evde kalacağım." Dedim yüzümü ellerime gömerek kendime gelmeye çalışırken.

"Ailelerimiz konseye gittiler. Evde yalnız kalacaksın. Onun yerine burda durman daha iyi değil mi? Çevrende birileri olur en azından."

Düşünceli davranması hoş olsada ben aramızdaki bu ilişkiye alışık değildim.

"Birilerinden uzaklaşmak için eve gideceğim zaten." Dedim boğuk çıkan sesimle.

Alnımı ovarak gözlerimi açtığımda etrafa kısık gözlerle bakıyordum.

"Açıkçası bu hale gelmeyi bırak güçsüz düşmeyi bile beklemiyordum. Berbat bir haldeyim şuan."

"İlk deneyimin olduğu için bu haldesin. Ben biraz daha iyiyim. Yine de birkaç gün kendini iyi hissetmeyebilirsin." Dedi arkamda muhtemelen rahat bir pozisyonda yatarken.

"Gidiyorum ben. Dinlen sende. Ayrıca tekrardan özür dilerim." Diyerek ayağa kalktım.

Çok sık özür dilemezdim. Hatta gerçekten suçlu olduğum sürece buna tenezzül dahi etmezdim. Kendimi pişman hissettiğim anlar çok nadirdi.

Dönen başım geçince kapıya doğru adımladım.

"Sorun değil Jungkook. Eğer aynı şeyleri ben yaşasaydım muhtemelen senin kadar bile nazik olmazdım."

Bu dediği şeye katılıyordum. Eğer bu olay tamtersi şekilde gerçekleşseydi muhtemelen beni öldürmeye falan kalkardı.

Odadan çıktığımda tutunarak ve oldukça küçük adımlarla odama ilerledim.

Şoförün beni alması için ararken o gelene kadar uyumaya karar vermiştim.

Üzerimdeki formaları bile değiştirmeden kendimi yatağıma bırakmıştım.

Şoförün uzun dürtmeleri sonunda gözlerimi hafifçe açarken ağrıyan başımla yüzümü buruşturdum.

"Beni taşıman gerek. Kendimi iyi hissetmiyorum." Diye mırıldandım.

"Size temas edilmesinden hoşlanmazsınız."

"Şuan emin ol hiçbir şeyi umursayarak halde değilim. Tek istediğim eve gitmek. Beni taşıyabilirsin değil mi?"

Taşıyabileceğini biliyordum. Yine de gereksiz laf kalabalığı yapmaktan geri durmamıştım işte.

"Elbette." Diyerek bana doğru eğildi.

Beni kucağına aldığında ani hareket yüzünden gözlerimi kapatmıştım sımsıkı.

Kafamı sabit tutamayarak omzuna yaslarken kapıya doğru ilerledi.

"Bu hale nasıl geldiniz efendim?"

Büyüyle kapıyı açıp dışarı çıkarken ilgiyle sormuştu.

"İyi bir anısı yok. Boşver." Diye mırıldandım.

"Jungkook iyi misin?" Diye Jimin'in panik dolu sesini duysam da gözlerimi açmadığım için baş sallamaya geçiştirmiştim onu.

Magicians ~TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin