28

9.1K 1K 255
                                    

Kim Taehyung Sparks

Salonun büyük kapıları açıldığında gerçekten bir tık geç kalmıştık ve sonradan gelen davetlilere bakmak için herkesin kafası bize dönmüştü.

Jimin kendini tutamayarak gülerken ben demiştim bakışlarını eksik etmiyordu üzerimizden.

Jungkook'un kendini tamamen kapatışını hissettim. Elitlerin arasında gerçekten tamamen kendini kapatıyordu.

Bu onu fazla bana özel hissettiriyordu. Bay Solaron'la göz göze geldiğimde gözlerindeki nefret ürkütücü gelebilirdi öylesine biri olsaydım belki.

Saygısızlık olmasın diye alayla gülmekten vazgeçip aynı Jungkook gibi yüzüme soğuk ve hafiften küçümseyici bir ifade yerleştirmiştim.

Jimin ve Yoongi'nin olduğu masaya geçmeyi tercih etmiştim her zamanki gibi. Eh Jungkook da ilk defa bize katılmıştı. Normalde herkesle konuşur ve bize doğru düzgün göz bile değdirmezdi. Gerçi bunu bir alışkanlık olarak birazdan yine yapacağını biliyordum.

"Tebrik ederim." Dedi Yoongi.

"Teşekkürler."

"Ben sana söylemiştim. Bir yerde aşk varsa benden daha iyi anlayabilicek biri yok." Dedi Jimin şımarıkça. O hep şımarıktı.

"Yeteneklerin son zamanlarda körelmiş gibi."

"Sen önce şu yüzündeki ifadeni at. Sonra benimle konuş." Dedi Jimin, Jungkook'un söylediği şeye kızarak.

"Sparks, Solaron sizi bir arada görmek ne hoş. Jungkook'u alabilir miyim? Onunla konuşmak istiyorum." Dedi başkan.

Sinir bozucu olsa da alışılmış bir durumdu. Yeni başkanla Jungkook daha önce konuşmamıştı bile ancak o da Jungkook'un sistemine girmeden duramamıştı.

"Tabi. Konuşalım. Sonrasında telefonla önemli anları bozuyorsunuz."

Jimin yanımda kahkahayı bastığında Jungkook bana bir bakış atmıştı. Dudağımın kenarı dediği şeye ithafen kıvrılmıştı.

"İzninizle." Diyerek başkanla birlikte yanımızdan ayrıldığında Jungkook'un  bana gösterdiği yönüne ne kadar çok alıştığımı farkettim.

Sonrasında Jungkook uzun bir süre yanıma gelememişti. Her zamanki gibi birileriyle konuşuyordu. Kimisi dediği şeylere gülerken kimisi sinirleniyor ve Jungkook gözlerinden okuyabildiğim ifadeleriyle mimiksizce karşı tarafı izliyordu.

"Merhaba Taehyung."

"Merhaba Bay Solaron."

"Nasılsın?"

Yalnızca yanımda duruyor ve asla yüzüme bakmıyordu. Elinde normalin aksine bir viski bulunduruyordu. Normade balolarda beyaz şarap tercih ettiğini biliyordum. Jungkook onu gerçekten bozmuştu. Her ne demişti bilmiyordum ancak normalde umursamayıp halledebileceğini sanacağı bu olay şuan kesinlikle saçlarının beyazlamasına bile neden olabilirdi.

"Oldukça iyiyim. Ya siz?"

İkimizde Jungkook'u izliyorduk. Gerçekten kodlanmış bir robot gibiydi hareketleri. Duruşu her zaman dikti. Omuzlarının biraz bile eğik olduğuna şahit olmamıştım.

"İyi falan değilim." Dedi aniden kafasını eğip saçlarını karıştırırken.

"Sorun nedir?"

"Sensin. Jungkook'un neler dediğini biliyor musun? Bir Sparks için ailesine söyledikleri çılgıncaydı. Sana yeminim olsun o an onu öldürmemek için zor durdum."

Magicians ~TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin