23

9.5K 1.1K 336
                                    

Jeon Jungkook Solaron (9 yaşında)

"Kook gel benimle. Sana bir şey göstereceğim."

Elimden kavrayarak beni merdivenlere çekiştirdiğinde ben de heyecanla peşinden koşarak ona uyum sağlamıştım. Ailelerimizin arkadan kıkırdağını duyabiliyordum.

Odasının büyük kapısını büyüyle açarak beni içeri soktu ellerimizi hiç ayırmadan.

Sonrasında bana büyüyünce takacağı mücevherleri göstermeye başlamıştı.

"Saçlarının arasına ince bir örgü örerek bu taşı takabiliriz." Dedim heyecanla ellerimi çırparak.

"Hadi yapalım. Örgü örmeyi biliyor musun?"

"Mia'nın saçlarını hep örüyorum. Elbette biliyorum."

"Mia da kim?"

"Boşver tanımazsın."

"O bir kız değil mi? Gerçekten de Mia kim?"

"Bizden bir yaş küçük güzel bir kız. Hadi saçlarını örelim. Gri saçlarına bu kırmızı taş çok yakışacak."

Yere yastık koyarak onu oturttum omuzlarından baskı uygulayarak.

Kendime incecik teller ayırdım. Büyüyle diğer iki tutamı havada tutarken kırmızı boncuğu geçirdim bir tutamdan ve sonrasında örmeye başladım. Kesinlikle çok güzel olacaktı.

"Bunu bağlamamız için lastiğe ihtiyacımız var." Dedim dudak büzerek.

"Keşke baştan söyleseydin. O zaman bulabilirdim."

"Kendi saçımdakini çıkaracağım bunu tutar mısın?" Diye sordum örgüyü uzatarak.

"Elbette."

Elimden örgüyü aldığında hiç düşünmeden kendi kafamdaki lastiği birkaç telin kopmasını ve canımın acımasını umursamadan çekip çıkarmıştım.

"Sıkı tut. Yeniden uğraşmak istemezsin." Dedi elime geri verirken tuttuğu örgüyü.

"Saçlarınla oynamak çok güzel. Yumuşacıklar. On kere daha bile örebilirim."

Saçını bağlayıp tutturduğumda aynaya bakmaya gitmişti. Başta hiç tepki vermediğinde beğenmediğini düşünerek üzülecekken aniden bana doğru koşmuş ve beni kucağına alarak etrafında döndürmüştü.

"Jungkook, annemle babamı dudaklarını birbirine değdirirken gördüm. Başta garip geldi. Sonrasında gidip sordum. Birbirlerini çok sevdikleri için böyle yapıyorlarmış. Ben de seni çok seviyorum."

"Ben de seni çok seviyorum. O halde biz de mi yapmalıyız?" Diye sordum hala ona yukarıdan bakıyorken kucağında olduğum için.

"Hadi yapalım."

Kafamı eğerek dudaklarımı benimkine göre çok daha dolgun iki yumuşacık parçaya bastırdığımda bu dokuz yaşımda bile baş döndürücü bir etki bırakmıştı üzerimde.

Açılan kapıyı duyamayacak kadar birbirimize odaklanmıştık.

"Siz ne yapıyorsunuz?" Sesiyle Taehyung'un kolları aniden çözülmüş ve ben yere düşmüştüm.

Canım acıdığı için gözlerim dolarken Bayan Sparks'ın ani tepkisinden de korkmuştum.

"Kook iyi misin?" Diye sordu Taehyung beni koltuk altlarımdan tutup kaldırırken.

Kafamı sallamakla yetinirken bunun Taehyung'u son görüşlerimden olduğunu bilmiyordum. Gerçi ben Jeon Jungkook Solaron'dum değil mi? Taehyung'u çok seviyordum. Onun için bir şeyler elbette yapardım.

Magicians ~TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin