26

10.5K 1.1K 631
                                    

Kim Taehyung Sparks

"Onun başında tek kalsan sorun çıkmaz değil mi? Zaten saçma sapan bir bağlılık yemini var."

Ne ara Jungkook'a güvenip bağlılık yemini edebilmişti cidden aklım almıyordu.

"Sorun yok. İşlerini hallet ve gel."

Kollarımı beline dolayarak onu mutfak tezgahına oturttum. Bacaklarının arasına girerken kollarını boynuma dolaması tatlı gelmişti.

"Birkaç saate gelirim. Yemeğe beklemene gerek yok."

Kafasını sallarken yüzüme doğru eğildiğinde saçları hemen gözlerime doğru döküldüğünden gözlerimi kapatıp dudaklarının yumuşak dokunuşunu beklemeye başladım.

"Sen de bayıldığım şeylerden biri de bu göz kapağının çift olması."

Parmağını çok hafifçe göz kapağımda gezdirdiğinde gerçekten onun bu zarif dokunuşu altında titrememek için zor durmuştum.

Jeon Jungkook bambaşka bir şeydi.

Dudakları dudaklarımın üzerine yerleştiğinde dili yaramazca ağzımın içine girdi. Tırnaklarımı omurgasına hafifçe sürterken irkilerek kendini biraz daha üzerime vermişti.

Dilimi diline dolarken mırıldanmaları o kadar hoş geliyordu ki kulağa bazen kollarımın arasında olan onun varlığını emin olmak için tekrar tekrar bunu düşünmem gerekiyordu.

"Gitmem gerek. Geleceğim."

"Gidebilirsin." Dedi geri çekilerek.

Yaptığı haksızlıktı.

"Tatlısın." Diyerek güldüğünde eli yanağımı okşamıştı nazikçe.

Yanağımdan ve burnumdan öptüğünde dokunuşları altında eriyor gibiydim. Gerçekten o kadar kırılacak bir parçaymışım gibi bana karşı nazikti ki bunu tarif bile edemezdim.

"Neden dudaklarım değil de burnum?" Diye sordum gözlerine bakarken.

"Dudakların herhangi bir benine ev sahipliği yapmıyor."

"O halde..." Diyerek parmak uçlarıma çıkarak ona hafifçe uzandım ve dudaklarının altındaki bene dudaklarımı bastırdım. Eh tabi böylece dudağından bir kelebek öpücük çalmaktan da geri durmamıştım.

Gülümsediğinde yine onu öpmeden duramamıştım.

"Gerçekten gitmelisin artık. Ne kadar erken gidersen o kadar erken dönersin."

Omuzlarımdan tutarak beni kendinden uzaklaştırmaya çalıştığında aslında bunun için doğru düzgün çabalamıyordu bile.

"Gidiyorum bak."

"Git hadi." Dedi çenesiyle işaret verirken.

"Arkamdan göz yaşı dökmene gerek yok tamam mı? Çok özletmem kendimi."

"Dediğini yapacağım. Yine de bensizliğe dayanamadığın için işlerini yarın bitirmeye karar verip dönmene gerek yok."

Bu kısmı seviyordum. Onunla durup dururken birbirimize laf çarpıtmalarımız oldukça eğlenceli bir aktiviteydi.

"Kaçtım ben." Diyerek dudaklarına öpücük kondurdum ve birkaç adım geri giderek açılan portaldan geçerek onu görüş açımdan çıkardım.

Arkamı döndüğümde sevgili aile üyelerimle göz göze geldim.

Portal kapanırken annemin kolları arasına girdim. Eğilerek ona sarılırken o da gülümseyerek bana sarılmıştı.

Magicians ~TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin