Magicians ~Taekook

11

Kim Taehyung Sparks

Jungkook'un neden dün geri çekildiği hakkında hiçbir fikrim yoktu. O her zaman karşılık verirdi. Ki bu sefer oldukça hırslı olduğunu da biliyordum. Neden burnunun kanadığı ve neden bayıldığı hakkında hiçbir fikrim yoktu.

Tek bildiğim şey Montgomery gün geçtikçe daha da sinirimi bozuyordu.

Sol merdivenlerden inerek düelloların ikinci turu için bu salona gelirken Jungkook'un olmadığı bir düellodan zevk almayacağım kesindi.

Şaşırtıcı bir şekilde Jungkook her zaman indiği sağ merdivenlerden sanki tüm hiçbir şey olmamışçasına inerken Montgomery de onun arkasındaydı.

Şu yarı tanrının sürekli onun etrafında dolaşıyor olması beni delirtiyordu.

Aynı dünkü gibi hepimizden ayrı bir şekilde oturduğunda Montgomery'nin  keskin bakışlarına maruz kalmıştım. Jungkook dışında biri bana bu şekilde baktığında onu yalnızca öldüresim geliyordu.

Bu sefer elitlerden başlanırken Jimin ve Yoongi eşleşmesinden Jimin kazanmıştı.

Sonrasında ben ve Namjoon aşağıya indiğimizde ben kolaylıkla yenmiştim. Yarın Jimin'le finallerimiz olucaktı.

Sıra soylulara geçtiğinde Jungkook hiç kıpırdamamıştı.

Geri çekilmesi onun da sinirini bozuyordu ancak neden geri çekildiği hakkında hiçbir fikrim yoktu ve bu beni sinirlendiriyordu. Öğrenecektim.

Namjoon ve Montgomery yanımda sohbet ederlerken platforma Mia inmişti.

Yine Jungkook'a bakarak el salladığında bu birinci sınıf kızın kim olduğunu hala merak ediyordum.

Jungkook'un maviye dönen gözleriyle anlayamayarak bakarken ayaklanmıştı.

Koşarak merdivenlerden inerken Mia'nın kalbinden enerji geçtiğinde tüm salon sessizliğe bürünmüştü.

Mia elini kalbine götürürken Jungkook hızlıca onu tutmuştu.

Birlikte yere çökerlerken ayaklanarak merdivenlerden inmiştim bende.

Profesörler öğrencilerin yaklaşmaması için engel olurken aradan geçmiştim.

Mia'nin kafası Jungkook'un dizlerindeydi. Ağzından akan kan öylece Jungkook'un eline bulaşmışken hızlıca önlerinde diz çökerek ne yapacağımı düşünmeye başladım.

"Sana yapmamanı söyledim. Karmasının çok ağır bir şekilde döneceğini anlatmaya çalıştım." Dedi Jungkook Mia'nın yüzüne eğilerek.

"Dayanamıyordum. Yemin ederim dayanamıyordum." Dedi Mia gözlerinden akan yaşlarla.

Jungkook elindeki bilekliği kilidini açmadan derisini soyarak elinden tek seferde çıkardığında ona baktım. Maviye dönen gözleriyle elini Mia'nın alnına yaklaştırdı.

Mia Jungkook'un elini tutarken kafasını iki yana salladı.

"Olmaz yaşamak istemiyorum. Daha fazla bu eziyete katlanamam. "

Jungkook'un yere fırlattığı bileklik blokörden başka bir şey değildi. Dün burnunun kanamasının tek sebebi yerdeki şu parçaydı. Bir planı vardı ve şimdi Mia yüzünden bunu hiç düşünmeden bozuyordu.

"Yemin ederim şuan ölürsen o çocuğu da peşinden gönderirim. Ailen seni bana emanet etti Mia. Bana söyleseydin birlikte yapabilirdik o büyüleri."

"Karmadan sende etkilenirdin."

"Ben başa çıkabilirdim." Dedi elini Mia'nın alnına yerleştirerek.