Öncelikle medyadaki parçayı bir çoğumuzun bildiğini bilmeyenlerin ise severek dinleyeceğini tahmin ediyorum.
Ancak çoğu kişi Mimoza Çiçeği hikayesini bilmediği için sözlerle beraber açıklama gereksinimi hissediyorum.İkinci Dünya savaşının sonundan harabe olarak çıkan Italya'ya dayanan bir hikayesi vardır bu çiçeğin. Kadın Birliği tarafından özellikle seçilen bir çiçektir çünkü aynı anda pek çok anlam taşır.
Sapsarı ve güneş gibi bir çiçek olduğu için savaş sonrasında yıpranan herkese iyileşme ve mutluluk umudu yayması düşünülmüştür. Ayrıca mart ayından çiçeklenen bir bitki olduğu için 8 Mart Dünya Kadınlar gününü de sembol alır.
Ve ne kadar kırılgan,naif ve hassas dursalar da güçlü ve oldukça dayanıklı direnişçi çiçeklerdir.
Bu nedenle ikinci cephesinde yenilse de ikinci dünya savaşının bitişini hedef alan bu çiçeklerin naif ve hassas duran ancak çok güçlü olan Esrigün ile birebir uyumlu olduğunu düşünüyorum. ❤
Desteklerinizi unutmayın,iyi okumalar.
-
Canımı yoluna koyduğum
Mimoza çiçeğimsin
Kanatlanıp göğe uçma
Uçma sevdiceğim
Avcın değilim ki senin
Kaçma sevdiğim...
"Esrigün."diye inledi Baran acıyla.
"Neden ben sana her güvenişimde yıkılıyorum? Ben seninle bir gülsem niye bin ağlıyorum.""Bilmiyorum."diye mırıldandı kızaran menekşe gözlerini kurulayan oğlan.
"Söyleyemediklerim...Cepheler....""Cephe falan yok."dedi Baran bronz tenli oğlanın ince bileklerini sertçe kavrayıp.
"Ya bana gerçekleri anlatıyorsun. Ya da bana gerçekleri anlatıyorsun.""Gerçekleri duyduğunda...Beni sevmezsin diye korkmuyorum."diye fısıldadı Esrigün cılız bir gülüşle. Menekşe denizleri yanaklarından taşarken burukça güldü titrek dudakları.
"Seversen diye korkuyorum.""Ben."dedi Baran göğsüne vurup.
"Senin bildiğin ,takıldığın heriflere benzemem. İhanetin affına inanan biri de değilim ben. Anlıyor musun beni?""Ne yapacaksın?"
"Anlatacağını anlat."dedi Baran kehribar gözlerini başka yöne devirip bir sigara yakarken.
"Şu saaten sonra fikrim değişmez zaten. Maksat usülleri uygulamak. Anlatacağını anlat,eşyalarını topla. Seni ablanın yanına,evine bırakayım. Bir daha görüşmemek üzere.""Ayrılacak mısın?"
"En sağlıklısı bu."dedi Baran omuz silkip.
"Sen silmişsen,ben de sileceğim. Yapacak bir şey yok. Eskiye döneceğiz.""Tamam."dedi Esrigün aceleyle.
"Eve gidelim.""Ne?"dedi Baran sinirle.
"Ablama götür..."dedi Esrigün aceleyle.
"Anlatmadın bir bok? Niye boynuzladın beni mesela?"dedi Baran sinirle.
"Ya da başkalarını mi boynuzladın benimle?""Evet."dedi Esrigün eli ayağı birbirine dolaşırken.
"Özür dilerim,tekrar...."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kıbrıs Rüyası
Romanceİçinde kendine ait olamayacak kadar saçmalık barındıran valize bakındı... Neon renkli,desenli ve "Malın hası burada!" yazılı aptalca baskılı iç çamaşırlar kesinlikle kendine ait olamazdı! Bu zırvalar uçaktaki Buz Devri Sid kılıklı çocuğa ait olmalı...