Efsunlu Menekşe

5K 335 368
                                    

Bir kulaç daha savurdu.

Baran ciğerlerine hapsettiği nefesini en derinine gömerken suyun içindeki başını bir an olsun kaldırmadan hızla kulaç atmaya devam etti.
Artık yalnızca kendisi vardı.
Ve elbette zihnindeki gölgeler.

Aslında gölgelerin gölgelerde kalması gerekiyordu.
Oraya hapsolması,gömülmesi ve bir daha gün ışığı görememek üzere tutsak edilmesi. Ancak Baran esir etmesi gerekirken esir olmuşluğunun verdiği ağırlıkla ancak suyun dibine gömülebiliyordu.

Zihnindeki savaşta beyaz bayrak çekilmiyordu. Zihnindeki savaşın topları,silahları veya bombaları yoktu. Zihnindeki savaşın güvenli barikatları da yoktu. Zihninde yaşanılan bu üçüncü cihan harbi yalnızca ve yalnızca kendi iç sesinin karanlık fısıltılarını kapsıyordu.
Binbir şarapnel parçasından daha zedeleyici,kurşundan yakıcıydı.
Zihnindeki kuytudan ona doğru fısıldayan esrar perdesi kuşalı zehir beynine doluyordu her fırsatta.

Ciğerinden çıkmak için acı bir sızı sunan nefesi geri çevirip kehribara çalan elalarını araladı Baran.
Kendi ellerinden çıkan minik dalgaların oluşurduğu beyaz köpüklü baloncuklar gıdıklarcasına yüzünü öpüp geçti.
Geçmişe gitmek istiyordu oysa.
Bambaşka bir adam olmak mümkün müydü ? Bu sorunun cevabını öğrenemeyecek olsa dahi yeni bir yol seçebilmeyi daha ziyadesiyle kendi seçtiği yola ilerlemeyi deneyecekti.

Aslında denize olan sevdası çok daha derindi karaya olan sevdasından.
Onun toprağı,denizdi. Kıyıya vuran dalgalarda kendi ruhundan birer parça yansıma buluyordu sanki. Sürüklenip giden kumların üzerine basınca huzurla doluyor,denizin tuzlu meltem kokusuna kavuşmayı diliyordu.
Ama çocukluk hayali bahriyeleri elinin tersiyle itip,karada kalmaya karar vermişti.

Sevgi dolu bir ailede gözlerini açan nadir insanlardan biriydi. Hatta dünyanın en şanslı evlatlarından biri sayılırdı. Birbirine deliler gibi meftun bir çiftin aşkının meyvesi olmak her adımını sevgiyle atmasına,sevgiyle büyümesine yol açmıştı.
Sevginin en yalın halini babası ve annesinde görmüştü.

Ama sevginin sonuçlarını da görmüştü.

Baran bu durumu da denize benzetiyordu. Benzetme sanatı kullanacak olsa tüm derin sevdaları dipsiz denizlere benzetirdi şüphesiz. Bir yaz günü  yakamozlu berrak mavilik kendini sana sunarken oldukça göz alıcıydı. Ayağını okşayan kumlar,serin sular ve ruhuna şifa verici tarifsiz bir huzurdu tıpkı ana karnı gibi.

Fakat çetin birer kış olduğu göz ardı edilemeyecek bir gerçekti.
İnsan boyunda dalgalarla güreşirken dümenin hakimiyetini sağlamak misal... Aylarca evden uzaklarda kör edici o deli eden mavilikten başka bir şeye tutunamamak zordu.
Huzurlu mavilik insan zihnini delirtecek kadar sıkı bir kemer oluveriyor sonrasında yavaşça bulandırıyordu zihni.

Baran ciğerini daraltan nefesle beraber biraz daha gömüldü suya.
Hayalinin peşinden gitmek yerine korkak biri gibi garanticiliği seçmiş olmanın tanrı tarafından armağan edilen bir lütfu muydu dizindeki sızı?

Elinde kartopuyla bekleyen ufacık bir çocukken babasının denizlerden dönüşünü bekleyişleri geldi aklına.
Bence değildi. Evde dört kişilik sandalye takımından birinin daima boş oluşu da bir lütuf değildi.
Her zaman üç tabak,üç bardak ve üç çatal oluşu da birer armağan sayılmazdı.

Dedesinin yazlık evinde ufuk çizgisine doğru el sallayan bir çocuktu Baran. Ufuk çizgisinin ötesinden babasının gemisini selamlayan,şişelerle denizden mektuplar yollayan. Bulduğu denizyıldızlarına babasının tüm denizin koruyucusu olduğuna dair masallar anlatan..
Tıpkı annesinin ona geceleri okuduğu masal kahramanları gibi.

Ama ağabeyi vardı.
Ve bir çok babadan daha baba olmuştu Birol.
Aralarındaki on dört yaşın vermiş olduğu olgunluktan mıdır bilinmez fakat ağabeyi evin babası gibi olmuştu babası denizlerdeyken.
Annelerinin markete gidip yorulmasına gerek kalmadan sırtlanır poşetleri kendi giderdi. Annesini ikiletmeden çöpü boşaltırdı. Eli yatkın değildi belki ama düşe kalka tamir işleri öğrenir,dedesinin evindeyken küçük amcasından da araba sürmeyi öğrenmişti.
Ve elbette Baran'ın veli toplantılarına geliyor oluşu işine geliyordu biraz.

Kıbrıs Rüyası Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin