Kıbrıs Rüyası

Satırlarda Aşk

"Merhaba Sevgilim...

Sen bu satırları okurken ben evimizin balkonundaki deniz kokusuna karışıp izleyeceğim seni.

Biliyorum,taş gibi görünen görünüşünün ardında içinde hala babasına denizlerle,dalgalarla cam şişelere mektuplar yazarak yollayarak selamlar getiren çocuksun sen.
Sana ağlamamanı söylemeyeceğim sevgilim ; kehribarların benim canım yansa da dönecek denizlere.
Biliyorum.

Ama sen bilmiyorsun.

Ben her cephede yenilmeye mahkum bir asker olsam da bilmiyorsun.
Ne senin gibi göz bebeği büyütecek bir ailede dünyaya geldim,bir çaresiz ablam haricinde kimsem yok.
Ben o hastane koridorlarında ölümün beni tek başına yeneceğini düşünürken orada sen vardın.
Bilmiyorsun benim için manasını.

Altınlara,elmaslara değişemem  senin bana nefes oluşunu sevgilim.
Orada yapayalnız elleri cebinde tedavi bekleyen ,ölümü bekleyen bir oğlan çocuğu için onun sırrını kendi sırrı bellemiş bir adamın varlığının güzelliğini bilmiyorsun sevgilim.

Senin koynunda ,senin yatağında can bulduğum gibi can vermeyi diliyorum tanrıdan yalnızca.
Sen dışarıda değilken...
Bir gece ansızın senin koynunda can vermek tek dileğim beni pek de duymayan tanrımdan.

Sen güzel bir adamsın kehribar gözlüm.
Sen güzel seven bir adamsın.
Saçımın her teline ayrı ayrı kalp ritmi çarpışını biliyorum,duyuyorum.
Tenime değerken incitmeye kıyamadığını da.
Benim kokumu ciğerine hapsetme çabalarını da.

Gül Baran.
Belki ben bu dünyaya seni gülümsetmeye yolladım.
Kısacık bir ömür de olsa kelebek ömrü gibi kanatlarımı sensiz çırpamazdım.

Seninle bir güne uyanmak ,seninle geçen sonsuz geceler yaşamak bana uzunca bir ömre bedeldir sevgilim.

Sağlığına dikkat et.
Söz verdiğin gibi...
Bana zararlı diye bıraktığın sigaralara sarılma alkol kokulu gecelerde.