Yol Ayrımları

1.6K 177 181
                                    

----- vote ve yorum bırakmayııı unutmayınn <3---

"Önümde mi duracaksın?"dedi Baran hışımla ağabeyine dönerken. "Arkamızda mı duracaksın Birol?"

"Ben ne zaman..."dedi ağabeyi kırgınca kardeşini süzerken. "Ben hayatımın hangi döneminde senin elinden tutmadım ?"

"Şuan.."dedi Baran kırgınca gözlerini kaçırırken. "Gözlerinde sadece sorgulama görüyorum."

"Gözlerimde sadece..."dedi Birol yutkunup. "Kırgınlık var Baran. Bana anlatmanı beklerdim ve..."

Hışımla kapının savrulmasıyla dış bahçeye adımlayan Esrigün'ün yüzündeki buruk tebessüme bakındı. Ağlamaktan kızaran menekşe denizleri, yeniden uzamaya başlamış güzel gür kıvırcık tutamlarıyla...Tatlı bir bahar esintisi gibi yine yeniden düşmüştü Baran'ın gönlüne.

Ağlamaktan kederliydi bir miktar sonbahar gibi.

Gülümsüyordu yüzü Kıbrıs'ta onu ilk gördüğü neşeli yaz çocuğu halleri gibi.

Hiç kış görmemesini dilerdi Baran. Eğer ki ellerinde bir fırsat olsaydı fıtratı değiştirmeye yetecek bir güç ; onun hayatındaki tüm güzleri siler yerine baharlar eker yazlar biçerdi. Ve her ne kadar yalnız, yapayalnız avare biçimde elleri cebinde gezmişse de Baran onunla beraber doğabilmeyi dilerdi ilk nefesinden itibaren şahit olmak için gülüşlerine.

Sulu gözleriyle tebessüm eden oğlan kollarını ablasının peşinden adımlamasına da aldırmadan orada Baran'ın ağabeyine de aldırmadan doladı boynuna.

Sımsıkı sarıldı Baran'ın boynuna ve kıkırdadı hüzünle karışık bir neşe içerisinde.

"Dayı olurum!"dedi Esrigün sulanan kırmızı gözleriyle. "Amca olursun!"

Baran şaşkınca arkadan gelen Peyker'in ağlamaktan kızarık gözlerine bakınırken ağabeyine dönüp buruk bir tebessüm sundu.
İkisinin de yaşı olgunluk mertebesine erişmiş bir kaç seneye bıraksalar riske atılacak olan "bekleme" sürecine girecekti.

Bu pekala mutlu bir haberdi ve Baran bu şekilde öğrenmek istemezdi.
Bunu kırk gün kırk gece doğacak prensesi ya da prensi onurlandırarak yedi aleme duyurmayı dilerdi.
Amca ve dayısının aşk hikayesine karışan bir armağan oluşuyla değil de.

Daha geniş bir vakitte beklemek taraftarıydı aslında bakarsak.
Lakin bu haber Baran'ın sadece Esrigün ile gülmeyi öğrenmiş olan dudaklarında bahar bahçe yaratmıştı.

"Her şeyi bilirim..."dedi Peyker yorgunca kardeşinin menekşe mavilerine bakınırken.
"Her şeyi bilirim ama..."

"Aba..."dedi Esrigün hüzünle.
"B-ben dedimdi Baran'a...Sır olsun...diye..."

"Vakit..."dedi Birol boğaz temizlerken.
"Vakit artık gizleme vakti değil." Derin bir nefes verip bir sigara ateşleyerek çöktü duvar dibine hüzünle.
"Vakit sizi saklama vakti..."

"Saklanmayacağım!"dedi Baran hırsla.
"Git İnci Sultan'a de ,kız falan bakmasın bana Birol Komutan..."

"Ha benim deli fişeğim..."dedi Birol sinirle.
"O işler öyle olmuyor..."

"Çok yalnız kalmıştır abam..."diye hıçkırdı Peyker gerilen sinirleriyle birlikte hıçkırırken.
"Beni hiç aramadan...Ben de korkardım ki benden kaçar ,ben sıkıyorum..."

"Her gün seni özledim.."dedi Esrigün ablasına sarılırken.
"Ama üzülmeyesin diye...Ses edemedim... Bak iyileştim ben ! T-Turp gibiyim ben...ağlama..."
Esrigün elleriyle ablasının karnını okşarken hüzünle iç geçirdi.
"Aba,üzme onu da ben yüzünden....."

"Esrigün ve Baran buradan gidecek."dedi Birol ağzında diken varmış gibi acı çekerken.

"Gidmeyeceler!"dedi Peyker hırsla.
"Onlar giderise ben giderim,onlar gidersek biz de giderik! Ben kardeşimi...."

"Yalnız bırakmayacağız zaten."dedi Birol dalgınca bir nefes verip.
"Annem ortalığı bulandıracak...Er ya da geç...
Baran ile Esrigün Kıbrıs'a gidecekler ,biz de onları oraya yollamak için bahaneler türeteceğiz..."

"Ne türeyceysek?"dedi Peyker hüzünle.
"Benim kardeşim yıllardır hasta olmuş ben bilmemişim ! Bide ayrı kalacam?"

"Onların birbirine ihtiyacı var."dedi Birol hüzünle.
"Ama bizim buradan...İdare etmemiz gerekli..."

"Ne yapacaksınız ?"dedi Baraj yorgun bir bakışla.

"Kıbrıs'ta mal alıp verdiğimiz dükkanla konuşup babamı ikna edeceğim."dedi Birol hüzünle.
"Sen oradan işi yürüt diye. Ben...Ben baba olacağımı daha demedim bile...Ama derim..."

"B-biz..."dedi Esrigün hüzünle.

"Bebek riskli."dedi Peyker hüzünle karnını okşayıp.
"Son şansım...olabilirmiş...dedi doktor... yani,şimcik haber edersek sevinirlerse...ama doğmazsa bebek...üzülürler diye ses etmedik..."

"Ama edeceğiz."dedi Birol burun çekip.
"Çünkü bebek doğacak ben eminim...Ve...Ben işlere bakamıyorum bahanesiyle seni Kıbrıs'a yollayacağım..."

"Benim için..."dedi Baran burun çekip.
"Uğraşmaktan hiç bıkmayacaksın değil mi?"

"İlk baba oluşum değil..."dedi Birol hüzünle Peyker'in elini tutup.
"Onun da ilk anne oluşu değil...
Biz birbirimize sahip çıkmazsak..."

"Kimse bize çıkmaz."dedi Esrigün yorgunca.

"Bu sefer gidecesin okuluna!"dedi Peyker hıçkırıp.
"İyi olacasın,gidecesin!"

"S-söz..."dedi Esrigün tebessümle.

"O zaman..."dedi Birol bir nefes verip.
"Gidip....Bebek haberini...Verelim ve siz de bir an önce Kıbrıs'a gidebilirsiniz...."

Kıbrıs Rüyası Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin