Ateş Almaya Değil Kök Salmaya

3.2K 293 201
                                    

"Duygularıma esir oluyorum seni görünce

İnsan bin kere mi yanıyor bir kere sevince?

Ruh bedenden ayrılıyor çekimine girdim

Bir kere daha yandım ama canım gördüğüme sevindim..."

"Hoşgeldiniz hanımkızım!"
Baran babasının gürleyen sesiyle birlikte oturduğu kanepeden kalktı.

İnci Hanım telaşla evin içinde koştururken Baran masadaki sigara böreklerinden birini dudakları arasından ittirip tek lokmada yutkundu. Dudağındaki ve parmağındaki yağı emerken annesinin özenle boyalı kestane saçlarını kulak arkası itişini izledi.
İyiden iyiye stres olmuştu kadın. Ve tabi ki Baran 'a çatacaktı.

"Baran! Misafirlere o."dedi kadın gözlerini irice aralayıp.

"Tabağa dokunma misafirin,yemeğe dokunma misafirin. Yeter be anam. Misafir odası var,gizemini koruyor hala!"dedi Baran sinirle.

"Sus."dedi İnci Hanım.
"Yengen geliyor."

Baran iki hafta önceki tatilzedeliğin tebessümüyle gözlerini sıkıca yumdu.
Kıbrıs'ta olan Kıbrıs'ta kalmamıştı!
Peyker Hanım bugün Birol'un ailesiyle tanışmaya İstanbul'a teşrif etmişlerdi.
Ve İnci Hanım'ın bir tek kırmızı halı sermediği kalmamıştı kadına...

"Tek gelinim muhtemelen."diye mırıldandı Inci Hanım.
"Şu huysuzlukla sana kırk yıl kim dayanırsa Baran!"

"Hürmetler efenim.Hürmetler!"
İşte Baran'ın kabuslarındaki ses.
İşte Baran'ın Kıbrıs denizine gömmek istediği surat.
Ve Esrigün sözünü tutmamıştı.
Eşşeğin sevmediği ot artık evinin salonunda boy gösterip bitmişti.

Üzerindeki siyah kot pantolon,salaş derin yaka bluz ve bileğindeki boncuklarla ışıl ışıl incilerini gösteren kıvırcığa bakındı Baran.
Ablasının bebe mavisi gömleğiyle uyumlu olarak kendi de bebe mavisi bir tişört giyiyordu.

"Amına koduğumun şivavası."diye göz devirdi bıkkınca.

Ailesi kapıda iki kardeşi kucaklarken Baran yalancı bir tebessümle Peyker'e  elini uzatıp.
"Hoşgeldiniz!"diye mırıldandı.
Ses tonu daha çok "Niye geldiniz?"der gibiydi.

Zira bu sıcak günde evde don atlet yayılıp bira içerek futbol yorumları izlemek varken şimdi gömleklerini ve kumaş pantolonlarını giyinmiş Buz Devri Sid ile Diva ablasını selamlamak üzere hazır ol pozisyonunu almıştı.
Misafir gelmesin istiyordu.
Ama bunlar ateş almaya değil köklerini salmaya gelmişti belli ki...

İnci Hanım müstakbel gelin adayı ve kardeşini masaya ilerletirken babaları gururla Birol'a bakıp gülümsedi.
"Allah tamamına erdirsin inşallah oğlum,duyuldu ya dileklerim..."

"Bide benimkiler duyulsaydı..."Baran yaslandığı duvardan Esrigün'ü seyredaldı.
Aynı aptal sırıtış.
Aynı neşeli ses.
Aynı gevezelik.
Aynı menekşeler...

İnci Hanım hayranlıkla oğlanı süzerken Baran bir sandalye çekip hemen karşısına ölüm meleği gibi dikildi Esrigün'ün.
Menekşeler ona sıcak bir gülüşle göz kırparken Baran sinirle dişlerini gıcırdattı.

"Yolculuk nasıldı kızım? Çok yorulmadınız inşallah?"dedi Vedat Bey merakla.

"Yolculuk geçerikan güzeldi. Bir saate gelirik uçaklan."diye yanıtladı yanakları al al pembeleşen Peyker.

"Ay ben uçaktan korkuyorum."dedi İnci Hanım.
"Yüksekten yani. Yoksa teyzeniz ve eniştenizle tanışmayı çok isterdim. Maşallah ne güzel yetiştirmişler sizi."

Kıbrıs Rüyası Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin