Tutun Bana

1.9K 179 56
                                    

Uçak gökte süzülürken omzunda uyuya kalan oğlanın kıvırcıklarına bakınıp huzurla nefes çekti içine Baran.

Kıvırcık tutamlar burnuna burnuna dolarken gıdıklanan burnuyla sırıttı Baran. Kehribar rengi gözleri menekşe denizlerine hasret kalsa da tüm gece heyecandan açık kalan gözler uçak havalanınca birden kapanıvermişti.

Altı üstü bir saatlik bir yoldu ama Baran kırk takla atmıştı daha şimdiden. Esrigün'ün ablası Peyker kardeşinden haber alamadıkça dakika başı Baran'ı arıyordu ve yalanın zerresini bilmeyen düz adam bir Baran için Esrigün gibi yalan üretmek haliyle zorluyordu. Peyker Hanım'a uzun uzun tatilerinde nasıl eğlendiklerini anlatırken çat diye söylemişti.

"Esrigün yaz okulu için Kıbrıs'a dönüyor. Ben de dedim...İyi gezemedim. Hem yalnız kalmasın takılırız."

Ardından ağabeyi yeri göğü inleten bir ses tonuyla azar çekmişti Baran'a. 

"Bir ay içerisinde düğün var."demişti Birol sinirle. "Bizim iki hayırsız kardeşimiz teşrif etmeyecek sanırsam ?"

"Abi."demişti Baran yutkunup. "Çocuğun okulu var."

"Tamam hadi o akılsızlık etti İstanbul'da değil de Kıbrıs'ta yaz okulu verip gelecek. Ulan sen ne bok yemeye düştün Kıbrıs'a?"

"Abi.."demişti Baran dudak ısırıp.

Gerçekten de haklıydı. Abisi dünyanın en saçma sapan gösterisi olan İsmail Yk'dan "Hoppp şekerim benim,sizi kıtlarım yerim of of yarim yarim."diye gezinen sümüklü Baran'ın ilkokul dansına bile gelmişti. Üstelik ordudan izin alarak gelmişti bu saçmalığı videoya kaydetmek üzere en ön sıralarda diğer velilerin yerini gasp ederek.

O zamanlar saçlarını limonla havaya kaldırıp İsmail YK dans figürleri yapan aptal kardeşi Baran şimdi adamın en özel gününde muhtemelen orada bile olmayacaktı ve doğal olarak sinirleniyordu Baran.

"Ulan ucunda ölüm yok kalım yok. İkiniz de hayırsız heriflersiniz."diye serzenişte bulunmuştu ağabeyi haklı bir kırgınlıkla.

Var demek isterdi. İki gözümden ileri iki gözümün çiçeğinin günden güne bir gül gibi solup gitmemesi için...Can suyu olmam gerekir ona varlığımla. Onun için toprak olup ,köklerini tutmam gerekir onunla birlikte. O benim yara merhemken ben onun derdine derman olmalıyım ki yaşayalım hürce.

Ve ben onun için acı dolu bir dizle savaşan bir askersem o da benim için menekşe denizlerini şifa niyetine her zaman açık tutmak zorunda. Yalnızca kendi için değil. Artık onun cephesindeki en ağır savaşı benim de savaşım.

Bir çok askeri eğitim,savaş tatbikatı ve savaş görmüştü Baran. Kandan,isten dumandan ibaret bir meydan. Dostlarının ve kardeş diye saydıklarının kanıyla ıslanan kendi yaralarını anımsarken tozun dumanın şarkısı çalınıyor dudaklarda yalnızca ölümün türküsü matem tutuyordu.

Ama bu savaşı kaybetmek demek Baran'ın kaybolması demekti. Bu nedenle menekşe denizi gözlerin en canlı tonlarında ışıldayışını görmek üzere sıktı yumruklarını ve hayatında ilk defa abisinin dikildi karşısına.

"Yetişiriz biz abi."dedi Baran sertçe. "Seni yarı yolda bırakacak değilim ben."

"Bu yaptığınız nedir o zaman Baran'ım ?"dedi Birol kırgınca. "Peyker ne kadar üzülüyor biliyor musun ? Ben Türkiye'ye geldim ,o sanki benden kaçar gibi Kıbrıs'a kaçtı diyor..."

Esrigün gerçekten de kaçıyordu ablası Peyker'den lakin bu şuan dünyanın en naif ve en hassas kaçışıydı. Peyker'in gözlerinden keder damlaları akmasın da gönlü huzursuz olmasın diye kendi kendini bilinmeze sürgün eden bir yürekti Esrigün.

"Abi."dedi Baran sinirle. "Ben de ,Esrigün de orada olacağız."

"Bilmiyorum Baran."dedi Birol tersçe. "Azıcık hakkımız varsa üzerinizde. Gelirsiniz zaten."

"Ya gelmezsek ?"dedi Baran kırgınca.

"Canınız sağolsun da...Bir daha gelmeseniz de olur,iyi günde olamayacaksanız. Kötü güne zahmet etmezsiniz zaten."

Bilmiyorlardı,anlamıyorlardı.

Baran da bir gece öncesine kadar bilmiyordu,anlamıyordu.

Bir başkasının gönlü keder katranına bulanmasın diye yüklere gebe olmak ne de zor şeydi öyle.

"Esrigün.."diye fısıldadı Baran omzunda tatlı bir uykuda olan oğlanın kokusunu derince içine çekip. "Özür dilerim kalbini kırdığım her an için,bilmeden."

Esrigün güzel bir uykuda iç çekerken Baran'ın kokusuyla yutkundu Baran.

"Sen tanıdığım en güçlü savaşçısın."diye fısıldadı Baran bir damla yaşla. "Benden bile iyi!"


Kıbrıs Rüyası Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin