"Hop!"
Sabahın köründe, tam anlamıyla köründe, evin alt katından gelen koşuşturma sesleri ile başladı güne üç oğlan.
"Noluyo lan!" Diyerek odasından çıkan Hyunwoo'ya ek olarak Hoseok da odasından çıkmıştı. "Evde biri at koşturuyor amına koyayım." Dedi Hoseok, Hyunwoo ile göz göze gelince.
İkili, merdivenlerden hızla indikten sonra evin içinde koşturup birlikte oyun oynayan Kihyun ve Tommy'i görünce gülümsedi. "Oğlum ya!" Diye mızmızlanarak merdivenlere çöktü ve başını korkuluklara yasladı Hyunwoo. "Evde biri cirit oynuyo sandım."
Kihyun, nefes nefese kalmış bir şekilde gülümseyerek Hyunwoo ve Hoseok'a baktı.
"Size de günaydın!"
Hoseok, dün gece yarısını yiyip masanın üstünde bırakıp yattığı bir paket çikolatayı açarken gülümsedi. "Kihyun beylerin ve Tommy beylerin formları sabah sabah haddinden fazla yerinde bakıyorum da."
Kihyun gülümseyerek Tommy'e sarıldı. "Ne sandın oğlum?" Dedi. "Kıskandın mı yoksa?"
"Yemin ederim hasetimden çatır çatır çatlıyorum." Dedi Hoseok dudaklarını büzerek. "Beni de sevsene~"
"Seni sevgilin sevsin." Dedi Kihyun kaşlarını çatarak. "Zaten dünden dolayı hâlâ sinirliyim sana."
"Niye lan?" Dedi Hyunwoo, başını yasladığı korkuluklardan kaldırarak. "Noldu yine?"
Kihyun ve Hoseok göz göze gelince, Hoseok gergince gülümsedi. "Ahah, hiçbir şey ya."
Kihyun gergince kafasını salladı. "Hm, hiçbir şey." Ağzının içinden küfür etti. "Anlat anlat, çekinme."
"La oğlum hiçbir şey yok!" Hoseok yeniden kendini savunmaya geçince Hyunwoo bağırarak kalktı ayağa.
"Bana bakın oğlum ikinizin kafasını birbirine sürter ateş çıkarırım yemin ederim." Ayağa kalktı. "Anlatın lan!"
Hoseok, pes ederek ellerini havaya kaldırdı. "Bir şey yok ya, Kihyunla Minhyuk'u Tommy'i almaya yolladım." Sonra Kihyun'a döndü. "Dün sinirlenmemiştin lan? Sabah kalkınca mı geldi aklına sinirlenmek?"
Kihyun ayağa kalktı. "Oğlum dün Tommy'i görünce tüm sinirlerim alınmış gibi oldum ben."
"Sevgilinle rahat rahat fingirdeşebilmek için mi yaptın lan bunu?" Dedi Hyunwoo gülerek.
"Aklımda o varsa iki gözüm önüme aksın oğlum." Kollarını önünde bağladı Hoseok. "İkisi için yaptım."
"Çok makbule geçti gerçekten kardeşim ya," Kihyun iki avucunu birbirine yaslayarak göğüs hizasında birleştirdi. "Çok sağ ol sevgili amınakoduğum."
Hyunwoo, Kihyun'ın bu hareketine gülerek Hoseok'a döndü. "Amacın neydi oğlum o zaman?"
Hoseok, Hyunwoo'ya bakarak derince yutkundu. "Şeydi amacım," Kısa bir anlığına Kihyun'a baktı. "Aga bence Minhyuk Kihyundan çok hoşlanıyo."
Aniden ağzından çıkan bu cümle ile birlikte Kihyun'ın gözleri kocaman açılırken, Hyunwoo kendi tükürüğünde boğulmak üzereydi. "N-ne?" Dedi Hyunwoo zar zor. "Ne?"
Hoseok omuzlarını silkti. "Öyle."
Kihyun, Tommy ile oturduğu koltuktan kalktı ve kaşları çatılı bir şekilde Hoseok'a bakmaya devam etti. "Yarrak kürek konuşma orospu çocuğu!"
![](https://img.wattpad.com/cover/156391880-288-k944205.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
þróun •Monsta x
FanfictionBirbirlerinden ölesiye nefret eden iki grup düşünün. ... Şimdi içeri gelin lütfen. 💧 [25.7.18]