Pt. 25 "Saç Teli Sorunsalı"

524 75 73
                                    

"Oha çok güzel kokuyor!"

Hoseok eve girer girmez birkaç saat önce pişmiş olan çorba kokusunu almıştı. Hâlbuki çoktan gitmişti koku.

"Ne kokusu oğlum?"

Hyunwoo şaşkınca sordu. Koku falan yoktu.

Hoseok kendinden geçercesine kokluyordu havayı. "Ah, karnım acıktı."

Kihyun dahil üç arkadaş şaşkın şaşkın bakıyordu diğerine. Kafayı yemekle bozmuş gibiydi.

Hoseok'u hayali yemekleriyle baş başa bırakıp Kihyun'un yanına geçtiler. Bıraktıkları gibiydi. Yatıyordu.

"Hyung, nasıl hissediyorsun?" Changyun düşünceli bir tavırla yanına oturup başını okşadı ağabeyinin. Binde bir de olsa arada böyle dışından ilgi gösteriyordu. Genelde endişe ve sıkıntılarını içinde yaşardı Kyun çünkü.

"Sıkıldım artık bu durumdan." Kihyun ciddi anlamda sıkılmış olan yüzünü arkadaşlarına döndü. "Ne kadar daha böyle kalacağım?"

Üç arkadaş gözlerini Kihyun'unkilerden kaçırdı. Onlar da bilmiyordu bunu. Ve ciddi ciddi...can sıkıcı bir durumdu bu...

Hyunwoo nefesini dışarı vererek koltuğa oturdu. "Az daha dayan, Kihyun."

Kihyun sinirle arkadaşına döndü. "Sabır taşına döndüm zaten Hyunwoo!"

Hyunwoo arkadaşının sert çıkışlarına alışmıştı ama şu an acısını daha iyi anlıyordu. Cevap veremedi.

"Ya biz yürüyoruz da ne oluyor Hyung? Baksana, okul ile ev arası otoban; kıçımızı kaşıyacak vaktimiz yok bosver sen hadi PES atalım-"

"KES SESİNİ CHANGKYUN!"

Changkyun hevesle oyun kolunu almaya giderken duyduğu sert ses ile olduğu yere çivilendi. 

Oldukları durum çok, çok farklıydı. Changkyun'un gözleri dolu dolu oldu. Bu, ağabeyi ona bağırdığı için olmamıştı. Onun acı çektiğini görmek; kendini boğmak istemesine sebep oluyordu. Canı böyle yansın istemiyordu.

Kihyun durduk yere sert çıktığını anlayınca içinden kendine küfretti. Küçük kardeşi...Onlar onun için endişe ediyordu. Onların da onun yüzünden canı yanıyordu ve sanki acı çeken tek kişi kendisiymiş gibi davranıyordu; bencilce. Yüzünü yavaşça döndü.

þróun •Monsta xHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin