þróun •Monsta x

Pt.19 "Güzel bir yarım saat."

"Tommy mi lan o?"

Hoseok hastanenin bahçesindeki tel örgü içinde duran köpeği görünce ister istemez Kihyun'un köpeği Tommy'ye benzetmişti.

"Yok yok, Tommy'nin ne işi olur burada?"

Yavaş yavaş köpeğe yaklaşırken stresliydi.

Tommy'nin sırtının üzerinde olan oyuk şeklindeki yarayı görmesiyle şok oldu. Daha sonra Kihyun'un üvey annesinin, hatta babasının burada olabileceği ihtimali aklına gelince, hızla hastanenin içine girip merdivenlere koştu.

Soluk soluğa odanın olduğu kata gelince nefes almaya bile vakit bırakmadan odaya yöneldi.

Odanın olduğu koridora dönünce, kapının önünde yığılı duran valizler onu yeniden şoka uğrattı.

Kihyun'un babası ve annesinin içeride olduğunu tahmin ederek bir hışımla odanın içine daldı fakat odanın içinde yalnızca dalgın dalgın yatan Kihyun vardı.

"Kihyun?"

Diğeri, hızla başını kaldırıp arkadaşına baktı.

"K-kapıda-"

Kihyun'un bu halini göre göre ona söyleyemezdi. Zaten haberi vardır, bu konu üzerinde daha sonra konuşurlardı.

"Kapıdan giremedim içeri. Taburcu olmuş da Minhyuk. Evine gittim."

"İyi miymiş?" Dedi Kihyun merakla. "Nasılmış?"

"İyi, iyiymiş."

Hoseok, o anki şaşkınlık ve şokundan, Hyungwon ile konuşurken Minhyuk hakkında fazla bilgi alamadığını fark etti o an.

Kahretsin ki itiraf ediyordu; Hyungwon onun başını döndürüyordu...

"Sen iyi misin?" Dedi Kihyun. "Dalgınsın sanki?"

"Yarın akşam Hyungwon ile bara gideceğiz." Kihyun şaşkınlıkla baktı ona. "Yani şey, şarkı üzerinde istişare etmek için."

"Doğru..." dedi diğeri.

Hoseok yanındaki deri koltuğa kendini bıraktığı sırada içeri Hyunwoo girdi.

"Kapıda-"

"Hyunwoo gel şöyle otur kardeşim, yorulmuşsundur."