Hyunwoo sesini kontrol altına almaya çalışarak aramanın cevaplanmasını bekledi. Sonunda ahizenin diğer ucunda Changkyun'un annesinin sesini duyunca ayaklandı. "Nasılsın annem?"
Küçüklükten beri birlikte olan bu dört çocuk, birbirlerinin annelerini anne biliyordu. Bu onlar için çok yabancı bir durum değildi. Zira zaten bu çocuklar deli dolulardı ve saygı çerçevesi içinde birbirlerinin ebeveynlerine böyle samimi davranıp hitaplarda bulunabiliyorlardı. Kihyun'un babası hariç bu dört aile arasında büyük bir saygı ve samimiyet bağı vardı zaten.
"HyunWoo!" dedi Changkyun'un annesi. "Nasılsın?"
Aralarında ebeveynleri en genç olan kişi Changkyun idi. Bu sırayı Kihyun'un annesi, Hoseok'un ailesi ve Hyunwoo'nun ailesi takip ediyordu. Aralarında çok yaş farkı olmaması bu bağı güçlü tutan etkenlerdendi belki de.
Hyunwoo, Changkyun'un annesinin neşeli ve dinamik sesini duyunca güldü. "İyiyim, iyiyim. Sesiniz öyle mutlu geliyor ki sormaya gerek var mı bilemiyorum açıkçası."
Changkyun'un annesi güldü bu sefer. "Ah Hyunwoo," dedi. "Sesimden belli oluyorsa ne güzel." Biraz durdu. "Ama, bir sorun mu var? Böyle aniden araman düşündürdü beni."
Hyunwoo bir sorun olmadığını, ayrıca böyle sanki sadece sorun olunca arıyormuş gibi düşündüğü için yalandan kırıldığından bahsedip takıldı genç kadına.
"Fakat aramamın bir sebebi var." Dedi konuya gelince. "Endişe edecek bir şey değil."
"Merakla doluyum şu an," dedi annesi. "Söyle bakalım."
"Hiç süslü sözlere bulamadan yalınca söyleyeceğim annecim. Şimdi benim bir evim vardı, biliyorsu-."
"Yaktın mı?"
"Hayır,"
"Sattın mı?"
"Yoo,"
"Haciz mi geldi?"
"Annecim hayır! Dur bir söyleyeyim, öyle bir şey yok." Changkyun'un annesinin ona takıldığını bildiğinden güldü. "Ev arkadaşım vardı ya hani bir adet. O evden çıktı, koskoca ev bana kaldı şimdi tamam mı? Yani ben de düşündüm, düşündüm... Dedim ki, bizim çocuklar da benimle kalsa?"
Annesi bir süre ses vermedi. "Hoseok, Changkyun ve Kihyun?"
"Eveet~"
"O ev bir hafta dayanmaz, bunu da biliyor musunuz?"
Hyunwoo kahkaha atarak onayladı. "Evet aslında içimden bir ses öyle diyor ama okul bize üç yıldır dayanıyorsa ev de bir iki yıl idare eder sanki?"
"Çocuklar ile birlikte düşündünüz değil mi bunu? Hemen fırsat bildiniz tabii."
"Eh, sayılır. Hoseok ve Kihyun onayladı. Minik ve masum (tehlikeli ve kurmaz) Changkyun dedi ki 'Hyunwoo abiciğim (Hyunwoo!) Benim ailem izin vermez, sen bir konuşup izin alır mısın, dedi. Ciğerim yandı yahu!"
"Doğru düşünmüş." Dedi. "Öyle..."
"Annecim," dedi güvenilir bir ses tonuyla. "Bak eğer diyorsan ki, ben Changkyun'a güveniyorum, çevreye güvenmiyorum-"
"Alakası yok!" Dedi annesi. "Ben çevreye güveniyorum Changkyun'a güvenmiyorum."
Hyunwoo ağzı açık bir şekilde öylece kalakaldı. Demek ailesi de Changkyun'un hınzır bir şey olduğunu biliyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
þróun •Monsta x
FanfictionBirbirlerinden ölesiye nefret eden iki grup düşünün. ... Şimdi içeri gelin lütfen. 💧 [25.7.18]