~ Moonbyul 'dan ~
Tamam, dürüst olmak gerekirse Robert'tan hoşlandım. Hemde çok...Ama asla herhangi biriyle ilişkiye giremem. Bu halde olmaz. Çıktığım kişiyi yarı yolda bırakıp mağdur etmek istemiyorum. Kendimce bazı sorunlarım var. Kimseye söyleyemediğim sorunlar...Hayatımı zehir eden bazı acı gerçekler...
~ Yazardan ~
Solar, Moonbyulun düşünceli halini fark etti.
Solar: Sen iyi misin Moonbyul?
(Cevap yok)
Solar: Moonbyul? Duyuyor musun beni?
(Cevap yok)
Solar: Lütfen birşey söyle Byulie. Korkmaya başladım.
(Moonbyul Derince iç çeker)
Solar: İyi misin sen?
Moonbyul: DEĞİLİM!!!! İyi falan değilim Solar...
Solar: Anlatmak ister misin?
Moonbyul: Hayır. Sadece şunu bil. Hayatım berbat.
Moonbyul hızlıca koltuktan kalktı. Ceketini aldı ve kapıya yöneldi. Soların arkasından "nereye gidiyorsun" diye bağırmasına aldırış etmedi. Kapıyı sertçe çarparak kendini yağmurun altına bıraktı. Soların onu bulamayacağı kadar uzaklaştıktan sonra "NEDEN BEN, DÜNYADA MİLYONLARCA İNSAN VARKEN NEDEN BEN? NEDEN BU HAYATI YAŞAMAK ZORUNDA OLAN BENİM" diye çığlık çığlığa bağırdı. Ceketini çıkarıp bir kenara attı, yere çöktü Ve soğuk yağmurun kendisini ıslatmasına izin verdi...~ Robert'tan ~
Bu gün arkadaşlarla buluşup birşeyler içeceğiz. Daniel, Tom, Emma ve ben. Her neyse. Hazırlanıp arabama bindim. Bu gün hava bayağı soğuk Ve yağmurlu. Bara Ne kadar çabuk ulaşırsam o kadar iyi olacak. Tam hızlanıp gaza basmıştım ki çok ani bir fren yapmam gerekti. Çünkü yolun tam ortasında diz çöküp oturmuş hareketsiz duran bir kadın vardı. Aklını mı kaybetmiş bu? Kornaya 20'den fazla kez basmış olabilirim ama yok... kalkmıyor. İş başa düştü.
YOU ARE READING
Zor Ama İmkansız Değil...
FanfictionHeyşeye rağmen Moonbyul'u gitmekten alıkoyan birşey vardı. Bu oydu...İsmini bilmediği o güzel gözlü çocuk. Hayatını kurtaran o güzel gözlü kahraman...