~ Robert'tan ~
Miranda: Senden birşey istesem yapar mısın?
Evin tam ortasında duran tahta sandalye oturmamı söyledi. Dediğini yaptım. "Ellerini bağlamama izin verir misin?" dedi. Şaşırmıştım.
Miranda: Yüzümü merak ediyordun değil mi? Görmek istiyorsan izin vermen gerek...
Gerilmiştim. Buna Ne gerek vardı ki? Direk gösterebilirdi. Ama merakıma yenik düştüm çünkü muhtemelen sadece yüzünü göstermekle kalmayacak başka şeylerde söyleyecekti. "Tamam" dedim. Kalın bir ip ile ellerimi sımsıkı bağladı. Bu acıtmıştı.
Miranda: Ben senin hakkında çok şey biliyorum Robert. Ama sen benim hakkımda hiçbir şey bilmiyorsun.
Robert: Saçmalama. Biliyorum tabiki. En sevdiğin renk sarı. En sevdiğin yemek hamburger. K-pop fanısın. İngiliz değilsin.
Miranda: Peki sence bu kadarı yeterli mi? Bence değil. Daha fazlasını bilmek istemez misin?
Miranda beni şaşırtıyordu. Önce eldivenlerini çıkardı. Yanık elleri göründü. Şaşırmıştım. Şapkasını çıkardı. Saçları olması gereken yerde yoktu. Ve maskesini çıkardı. Yüzünün de ellerinden farklı bir hali yoktu. Uzun ceketini çıkardı. Çık kısa Ve dekolteli bir elbise giymişti. Vücudu da aynı durumdaydı. Miranda, " Nasıl? Beğendin mi?" Diye sordu. Sonra gülümsedi.
YOU ARE READING
Zor Ama İmkansız Değil...
FanfictionHeyşeye rağmen Moonbyul'u gitmekten alıkoyan birşey vardı. Bu oydu...İsmini bilmediği o güzel gözlü çocuk. Hayatını kurtaran o güzel gözlü kahraman...