~ Moonbyul'dan ~
Anahtarı çevirdim. Yavaşça kapıyı açtım. Böyle tahmin etmemiştim. Oda boştu. Sadece büyük bir dolap vardı. Çekinerek dolabı açtım ama açtığıma pişman oldum. Dolapta şişelerce kan vardı. Miğdem bulanmıştı. Hızlıca dolabı kapatıp odadan çıktım. Baya Gerilmiştim ve başım dönmeye başlamıştı. Cidden neden? Kan Ne alaka...Salona geçtim ve koltuğa uzandım. Yaklaşık yarım saat sonra robert geldi.
Robert: Sen hala uyumadın mı?
Moonbyul: Uyku tutmadı. Hadi söyle artık. Ne kanı? Anlatacağına söz vermiştin unutma.
Robert: Bir dakika bir dakika. Sen o odaya mı girdin?
Moonbyul: Ne, ıııı şey, nereden anladın?
Robert: Vampirlerin akıl okuyabildiğini duymadın mı hiç?
Moonbyul: vampir misin sen
Robert: Hıhı. Ama konu bu değil. Odaya neden girdin?
Moonbyul: Merak ettim.
Robert: Ah Moonbyul...Neyse benim çok uykum var. Yarın konuşuruz bunları. Ben yatacağım. Çok ses yapma. İyi geceler.
Moonbyul: Sanada...
[sabah]
Robert hala uyuyordu. Dayanamadım. Şimdi de vampir meseleleri falan. Solara ihtiyacım vardı. Telefonu aldım. Çekinecek birşey yoktu. "Solar, beni hatırlıyor musun? Ben Moonbyul. Ben...S-seni çok özledim. Ölmedim Solar. Yaşıyorum. Tabi buna yaşamak denirse. Şu an sana çok ihtiyacım var Unnie. Lütfen birşey yaz." Yazdım ve gönder tuşuna bastım...~ Solar'dan ~
Sabah kalktığım gibi perdeyi açtım. Bu gün hava cidden çok güzel. Bu gün öğleden sonra Hwasa ve Wheein ile dışarı çıkacağız. Belki havuza falan gideriz. Güneşli günleri seviyorum. Ama masanın üzerinde duran resim yine, her sabah olduğu gibi tüm huzurumu kaçırmaya yetti. Moonbyulun resmi...Hadi ama. Amacım neydi ki? Neden boşu boşuna kendime eziyet ediyorum. Moonbyul öldü...bir daha asla geri gelmeyecek. Üzücü ama bu bir gerçek. Artık kabullenmem ve onu unutmam gerek. Resmi kaldırdım. Telefonumu elime aldığım an bir mesaj geldi. "Moonstarxbyul" adlı kişiden. Ödüm patladı. Büyük ihtimalle Moonbyulun numarasını Başka biri kullanmaya başladı ve yanlışlıkla bana mesaj attı diye düşündüm ve mesaja tıkladım.
YOU ARE READING
Zor Ama İmkansız Değil...
FanfictionHeyşeye rağmen Moonbyul'u gitmekten alıkoyan birşey vardı. Bu oydu...İsmini bilmediği o güzel gözlü çocuk. Hayatını kurtaran o güzel gözlü kahraman...