[1 gün sonra]
~ Yazardan ~
Moonbyul, Seulgi ve Ryujin koşarak ameliyathanenin önüne gelmişlerdi. Arkalarından da onlara yetişmeye çalışan Yeri geldi. Moonbyul gördüklerine inanamadı. Herkes oradaydı. Emma, Tom, Daniel, Solar, Hwasa, Wheein hatta Jin bile koreden buraya kadar gelmişti. Emma, elini saçına geçirmiş ağlıyordu. Ryujin onun tanına gidip omzuna dokundu. Emma yavaşça başını kaldırıp kızlara baktı. Birden sinirlerine hakim olamadı. Moonbyula yaklaşıp onu sertçe itti.
Emma: Sen ne hakla buraya gelebiliyorsun yüzsüz!
Moonbyul: Ne! Neden gelmeyeyim?
Emma: Hepsi senin yüzünden.
Tom: Sakin ol Emma. Bu konuda kimsenin suçu yok.
Moonbyul: Ben..anlamıyorum? Tam olarak ne oldu?
Emma: O seni öldürmeye çalıştığı için intikam almak Mı istedin?
Moonbyul: Ne!
Emma, Robertin yazdığı mektubu Moonbyulun suratına fırlattı.
Emma: Acı çektiğini görmedin!
Moonbyul: Bu ne?
Emma: Bir de soruyor musun? Robertin sana bıraktığı intihar mektubu...şimdi o iğrenç yüzünü daha iğrenç hale getirmeden hemen buradan uzaklaş. Hepsi senin yüzünden beni anlıyor musun Byul?
Moonbyul gözyaşlarının dahada artmasını umursamadan hastaneden çıktı. Boş bulduğu bir banka oturup mektubu okumaya başladı. Belki de Emma haklıydı. Acı çektiğini görememişti. Ama Robert daha anlayışlı olabilirdi çünkü hayat Moonbyul için gerçekten çok acımasızdı ve o da hiç kolay şeyler yaşamamıştı. Yinede bu yükün altında kaldığını düşüntükçe delirecek gibi oluyordu.
•
Daniel, ameliyathaneden çıkan doktorun önünü kesti.
Daniel: İyi olacak değil mi?
Doktor: Aslında hastaneye tam zamanında getirilmiş ama içtiği ilaçlar çok çabuk kanına karışmış. Elimizden geleni yapıyoruz ama yinede her ihtimale hazır olun.
Emma duyduklarına daha fazla dayanamadı ve hava almak için dışarı çıktı. O sırada bankta oturan Moonbyulu gördü. O anlık refleksle yanına gitti.
Emma: Özür dilerim.
Moonbyul: Neden?
Emma: Sana fazla çıkıştım. Senin hatan değildi. Ayrıca iğrenç dediğim için de özür dilerim. Boşboğazlık ettim ama alınmadın değil mi?
Moonbyul: Bilmiyorum Emma. Herşey kötü bir rüya sanki.
Emma yanına oturup ona sarıldı.
Emma: Şimdi her zamankinden daha güçlü olman gerek. Sana bağırdığım için üzgünüm. Robert kavga etmemizi istemezdi Byul.
[3 saat sonra]
Ameliyathaneden bir sedyeyle Roberti yoğun bakım odasına aldılar.
Moonbyul: Durumu nasıl?
Tom: Lütfen iyi diyin.
Seulgi: Yaşıyor değil mi?
Emma: Elinizden gelen herşeyi yapacaktınız. O iyi olmalı.
Doktor: Üzgünüm. Elimizden geleni yaptık ama komaya girdi.
Doktor oradan uzaklaşırken herkes çok gerilmişti. Moonbyul dayanamadı ve bir çığlık attı.
Solar: İyi misin?
Moonbyul cevap vermedi.
Emma: Moonbyul birşey söyle.
Moonbyul yine cevap vermedi.
Seulgi: Biri ilaçlarını getirsin.
Moonbyul: İstemiyorum.
Solar: Sonunda konuşun. Sakin ol Moonbyul. İyi olacak.
Moonbyul: Hayır...hayır iyi falan olmayacak ve hepsi benim yüzümden. Kendimden nefret ediyorum. Ben berbat biriyim. Keşke orada Robert yerine ben yatsaydım...
Ryujin: Saçmalama Moonbyul.
Jin: Böyle olmasını istemediğini biliyorum.
Moonbyul, çalan telefonu ile tüm düşüncelerinden bir anlık uzaklaştı.
Moonbyul: Efendim Sehun.
Sehun: Robert intihar etmiş.
Moonbyul: Kötü haber çabuk duyulur derler. Doğruymuş.
Sehun: Hastanedeysen gelmemi istermisin?
Moonbyul: Gel. Konuşmamız lazım.
Moonbyul telefonu kapayıp kafasını duvara dayadı. Gözyaşlarına hakim olamıyordu.
YOU ARE READING
Zor Ama İmkansız Değil...
FanfictionHeyşeye rağmen Moonbyul'u gitmekten alıkoyan birşey vardı. Bu oydu...İsmini bilmediği o güzel gözlü çocuk. Hayatını kurtaran o güzel gözlü kahraman...