~ Moonbyul'dan ~
Kai ile çıkma sebebim onu sevdiğimden falan değil. Aslında sadece Roberti kıskandırmak için yaptım. Ama tamam. Bitti. Vaz geçeceğim. Robert beni asla sevmeyecek. Bunu az önce "bu haldeyken, böyle görünüyorken senden kimse hoşlanmaz" diyerek resmen açıkça dile getirdi. Arkadaş olarak seviyor evet ama bu kadar. Odamın kapısı çaldı. Robert olduğunu biliyordum ama odamdan çıkma gibi bir planım yoktu.
Robert: Moonbyul, kapıyı açar mısın? Endişelenmeye başlıyorum.
Moonbyul: Merak etme iyiyim ben. Sadece yanlız kalmaya ihtiyacım var.
Robert: Bak ne diyeceğim. Bu gün yemeği dışarda yesek? Hamburger alırız. Senin en sevdiğin.
Moonbyul: Sağol ama gerek yok. Dışarı çıkmak istemiyorum.
Robert: Tamam. O zaman akşam evde film izlesek? Mısır falan da patlatırız güzel olur.
Moonbyul: İstiyorsan sen yap. Benim canım istemiyor.
Robert: Off. Peki tamam. O zaman sadece kapıyı aç Ve konuşalım. Bak Moonbyul. Seni kırmak için söylememiştim bunu biliyorsun değil mi? Sen çok güzelsin.
Moonbyul: Hıhı, kusursuzum. Tanışalım, Ben Güzellik tanrıçası Afrodit. Şimdi lütfen beni rahat bırak. Uyuyacağım.
Robert: Tamam. İyi geceler.
Moonbyul: Yarın görüşürüz.
Amacım Roberte trip atmak yada naz yapmak falan değil. Sadece, madem korkunç olduğumu düşünüyor, o zaman beni görmek zorunda değil. Ayrıca bana boşu boşuna umut verip sonra başka bir kızla öpüşmesi...Her neyse. Ondan banane. İstediğiyle istediğini yapar karışma hakkım yok. Telefonumu aldım. "Yongsun Unnie" isimli kişiye tıkladım. Mesaj olarak "Solar, benim Moonbyul. Beni unutmadın değil mi? Yaşıyorum Solar. Ölmedim. Seni çok özledim. Şu an sana en çok ihtiyacım olan zaman. Ama sen yanımda yoksun." Yazdım. Ama son anda göndermekten vaz geçtim. Mesajı iptal ettim ve yorganı üzerime çektim. Soların da diğer herkes gibi beni unuttuğuna emindim...
YOU ARE READING
Zor Ama İmkansız Değil...
FanfictionHeyşeye rağmen Moonbyul'u gitmekten alıkoyan birşey vardı. Bu oydu...İsmini bilmediği o güzel gözlü çocuk. Hayatını kurtaran o güzel gözlü kahraman...