~ Solar'dan ~
Büyük ihtimalle Moonbyulun telefon numarasını başka biri kullanmaya başladı ve yanlışlıkla bana mesaj attı diye düşündüm Ve mesaja tıkladım. Ama nasıl...Ben Moonbyul demiş..Ölmedim demiş...Yaşıyorum demiş ama..acaba hayal falan mı görüyorum? Beynimden vurulmuşa döndüm. Bu imkansız..Titreyen ellerim ile cevap yazdım.
"M-Moonbyul..nasıl olur. Cidden sen misin Byulie? Rüya değil dimi? Gerçekten yaşıyorsun değil mi?"
Mesajı aceleyle gönderdim. Saniyesinde cevap yazdı.
Moonstarxbyul: Şey, evet benim.
Yongsun Unnie: Ama..şaka gibi. İnanamıyorum. Ne oldu o gün, bize neden öldüğünü söylediler? Şu an neredesin? Anlat hadi.~ Moonbyul'dan ~
Solara Her şeyi anlattım. Sahte bir kimlikle İngiltere'ye geldiğimi ve diğer her şeyi...
Yongsun Unnie: Şu an nerede kalıyorsun o zaman?
Moonstarxbyul: Şey, Robertin evinde.
Yongsun Unnie: Ne! Robert şey değil mi? O adam...İnanamıyorum Byulie, ona nasıl güvenebilirsin?
Moonstarxbyul: Sorun yok Solar sakin ol. Robert ile arkadaşız.
Yongsun Unnie: Ama nasıl.Yaptıklarını Ne çabuk unuttun. Ya yine sana zarar vermeye çalışırsa?
Moonstarxbyul: Sanmam. Cidden pişman olmuş gibi görünüyor. Artık ona güveniyorum.
Yongsun Unnie: Pişman olmuş...iyi ama son pişmanlık neye yarar ki?~ Robert'ten ~
Yataktan çıkmak istemiyorum. Çünkü dün gece olanlar için Moonbyula hesap vermek zorunda kalacağım. Odadaki kanları da görmüş zaten...Tam yeniden bana güvenmesini sağlamışken bu hiç iyi olmadı...Ama tüm gün uyku numarası yapamazdım. Odamdan çıktım. Sanırım Moonbyul hala kalkmamıştı. Ama saat öğlen 2,Odasına gidip kapıyı çaldım. Ses vermedi. Birkaç kez daha çaldım ses vermedi. Korkmaya başlamıştım.
Robert: Moonbyul, birşey söyle yoksa gireceğim.
Cevap gelmedi. Dayanamayıp kapıyı açtım. Moonbyul, yorganı üzerine çekmiş uyuyordu. Derin bir oh çektim.
Robert: Moonbyul, hadi kalk artık. Çok geç oldu.
Moonbyul: İstemiyorum.
Robert: Hadi ama. Bana hala tripli misin?
Moonbyul: Yoo. Solar ile görüştüm.
Robert: Aaa, fıstıkla mı? Sevindim. Ee ne diyor?
Moonbyul: Sana güvenmemem gerektiğini söylüyor. Yaptıklaırndan sonra...
Robert: Ama sen bana güveniyorsun öyle değil mi?
Moonbyul: Ben, bilmiyorum. Güveniyorum sanırım.
Robert: Yapma böyle.
Moonbyul: Robert, bana kızma ama ilk başta da sana güvenmiştim ama sen beni buna pişman ettin. Hayatımı mahvettin. Ah, güvenimi bir daha boşa çıkartmazsın değil mi Robert? Bana bir daha zarar vermezsin öyle değil mi?
Robert: Asla öyle bir hata yapmam. Ama hadi kalk artık. Sana bir sürprizim var. Tabi kabul edersen.
Moonbyul: Söyle.
Robert: Olmaz öyle. Kalk önce birşeyler yiyeceksin.
Moonbyul: Off tamam.
Robert: Ha, bu Arada bana fıstığın numarasını verir misin?
Moonbyul: Neden? Ne yapacaksın.
Robert: Hiç. Sadece ona söylemek istediğim birkaç şey var.
Moonbyul: İyi...Solar unniemiz çok güzel 🛐🛐🛐
YOU ARE READING
Zor Ama İmkansız Değil...
FanficHeyşeye rağmen Moonbyul'u gitmekten alıkoyan birşey vardı. Bu oydu...İsmini bilmediği o güzel gözlü çocuk. Hayatını kurtaran o güzel gözlü kahraman...