Bölüm - 33

6 0 0
                                    

~ Yazardan ~

Seulgi, uzun lila elbisesinin içimde gayet dikkat çekici görünüyordu.
Yeri: Çok güzel oldun Seulgi. Aynı bir ayıya benziyorsun.
Yeri bu cümleyi, elindeki oyuncak ayıyı göstererek söylemişti.
Seulgi: KİM YERİ-M!! SENİ ÖLDÜRMEMEM İÇİN MANTIKLI BİR SEBEP SÖYLE.
Yeri: Kızma ya. Kim bir ayıya benzemek istemez ki? Mesela ben bir kedi olmak isterdim. Yada panda. Belki sarı bir civciv...
O sırada Moonbyul odaya girdi. Keyifsiz görünüyordu. Nede olsa saatlerce erkek kıyafetinin içinde durmuştu. Hemde kafasında peruk vardı...
Moonbyul: Hadi artık gidelim Seulgi.
Seulgi: Yaa ama Moonbyul...
Moonbyul: Sitem etme Seulgi. Hem beni erkeğe dönüştürdün hemde bana kız ayarlıyordun.
Yeri hazine bulmuş gibi gülümseyip yattığı yerden doğruldu.
Yeri: Ohaa! Dedikoduya gel.
Seulgi: Ama Yeri, kız bayağı güzeldi. Ellere mi gitseydi?
Yeri: İyi yapmışsın Seulgi. Sonuçta o yakışıklı Robert bir gün kendine yakışan güzel bir kız bulup gidecek.
Moonbyul: SUSUN!! VE SEN SEULGİ, ARTIK NEREYE GİDECEKSEK GİDELİM DE BİTSİN ŞU İŞ!!!

[partide]

Seulgi delice dans ederken Moonbyul köşede oturmuş içeceğini yudumluyordu.
Seulgi: Eee, eğleniyor muyuz?
Moonbyul: Sayılmaz.
Seulgi: İstersen biraz dışarı çıkıp hava al iyi gelir.
Moonbyul: Çok güzel olur.
Moonbyul masadan kalktı ve bahçeye yöneldi. Onun peşinden de yakışıklı bir adam çıktı.
"- Şey, bakar mısın?"
Moonbyul arkasını döndü ve gördüklerine inanamadı. Bu, lisedeyken ona çıkma teklifi eden Sehundu.
Sehun: Beni tanımadın mı?
Moonbyul: Iııı, şey. Siz kimsiniz?
Sehun: Yapma Moonbyul. Erkek kılığına girerek beni kandıramazsın.
Moonbyul: Ama sen beni nasıl tanıdın..
Sehun: Sesinden tanıdım.
Moonbyul: Ama ben çok değiştim..
Sehun: Başına gelenleri öğrendikten sonra çok kolay oldu. Her yanık yüzlü kadının sesi sana benzemiyor değil mi?
Moonbyul: Sehun, beni rahat bırak.
Sehun: Dans edelim mi?
Moonbyul: HAYIR!!
Sehun: Sen bilirsin. Ha bu arada haberin olsun senin o sözde yakışıklı Robertin de şu an partide.
Moonbyul: Ne! Robert burada mı?
Sehun: Hıhı. Neyse ben içeri gidiyorum
Moonbyul: Bir dakika Sehun. Aslında bir kerecik dans edebiliriz. Ama önce üzerimi değiştirmem gerek.
Sehun: Harika. Bekliyorum.
Moonbyul, çok kısa bir etek ve büyük göğüs dekoltesi olan bir bluz giymişti. Gözleri Roberti aradı. Kısa bir an Robert ile göz göze geldiler. Yerinin dediği gibi Robertin onu asla aşk anlamında sevmeyeceğini biliyordu. Ama belki onu Sehun ile dans ederken görürse azıcık da olsa kıskanırdı.
Moonbyul: Dans etmiyor muyuz?
Sehun: Ediyoruz tabiki.
Moonbyul ve Sehun dans pistine çıktılar. Moonbyul elleri ile Sehunun boynunu kavradı. Sehun da ellerini Moonbyulun belinde birleştirdi. Uzaktan bakılınca çok romantik ve seksi göründüklerine Eminlerdi. Sehun daha fazla dayanamadı ve yüzünü Moonbyulun yüzüne iyice yaklaştırdı. Moonbyul rahatsız olsa da birşey diyemedi. Sehun ellerini Moonbyulun belinden aşağı indirmeye başladı. Ardından hızlıca dudaklarına yapıştı. Moonbyul her ne kadar istemese de Roberin acısını az da olsa dindirmek için Sehuna aynı şekilde tepki verdi. Ama birkaç saniye geçmeden bundan zevk aldığını fark etti. Sehunu öpmek ona büyük bir zevk vermişti. Sehunu yakasından tutup kendine çekti. Az öncekinden daha büyük bir tutkuyla öpmeye başladı. Aslında biraz özlem doluydu öpüşü... Roberti istiyordu. Onu hissediyordu sanki. Roberti öpüyor gibi hissediyordu ve bu hoşuna gitmişti. Karşısında Robert varmış gibi düşünüyordu. İmkansız bir hayali vardı. Gerçekten Robert ile aynı bu şekilde öpüşmek. Ama asla olamayacaktı...Bu yüzden Sehunu robert olarak görüyordu ve ona yaklaşır gibi sehuna dahada yaklaştı. Eteğini aşağı indirmek için ellerini sehunun boynundan çekti. Ama Robertin uzak bir köşeden onları izlediğinden habersizdi...

Zor Ama İmkansız Değil...Where stories live. Discover now