~ Solar'dan ~
Solar: Evet Robert. Ne konuşacağız?
Robert: Benimle bir yere kadar gelir misin? Sonra anlatacağım.
İsteksizce kabul ettim. Arabaya bindiğim an Robert kapıları kilitledi. Gerilmiştim ama gerginliğimi belli etmemeye çalıştım. Robert arabayı ormanın içinde bir yerde durdurdu. Aşağı indi ve kapımı açtı. Ben de indim. Küçücük, klübeye benzeyen bir evin önündeydik. Robert eve doğru ilerledi. Sonra bana dönüp "gelsene" dedi. Tedirgin bir şekilde peşinden gittim. Evin içinde sadece gri bir koltuk Ve tahta bir sandalye vardı. Zaten tek odalı ufak bir evdi. Artık çok sıkılmıştım. Roberte dönüp "ee, ne konuşacağız bu kadar önemli?" Diye sordum. "Birkaç gün burada misafırım olacaksın" dedi. Ne demek istediğini ilk önce anlamadım. Ama Robert klübeden çıkıp kapıyı üzerime kilitleyince anladım. Beni kandırmıştı...İyi ama neden...Benden ne istedi ki?
[1 hafta sonra]~ Moonbyul 'dan ~
Tam 1 haftadır Solar yok. Nerede olduğuna dair hiçbir fikrim yok. Telefonu da meşgul. Robert bana, Soları bulacağına dair söz vermişti ama bulacağını hiç sanmıyorum. Bunları düşünerek çayımdan bir yudum daha aldım. Sanırım Soları çok fazla terslediğim için bana kırılmıştı. Tam o sırada kapı çaldı. Soların geldiğini düşünerek heyecanla kapıya doğru koştum. Ama karşımda Roberti görünce biraz hayal kırıklığı yaşadım.
Moonbyul: Hoş geldin ama hiç hoş bulmadım.
Robert : O zaman fikrin değişecek çünkü gerçekten de çok hoş haberlerle geldim. Hayırlı olsun. Fıstığı buldum. Hadi, soru sorma. Arabaya atla da seni onun yanına götüreyim.
Sevinçten kalbime inecekti. Robertin dediği gibi yapıl hiç soru sormadım. Hızlıca ceketimi alıp arabaya koştum. Ama bu işte bir gariplik vardı. Robert neden arabayı ormana sürüyordu? Sormaya cesaret edemedim. Robert arabayı ormanın içinde bir klübenin önünde durdurdu Ve inmem için işaret etti. Söylediğini yaptım. Klübenin kapısının önünde, 2 sağda 2 solda olmak üzere takım elbiseli adamlar vardı. Robert bana orada beklememi söyledi ve klübeye girdi. Yaklaşık 5 dakika sonra pencereden kafasını uzatıp beni çağırdı. Ardından adamlara gözleriyle işaret etti. Biri sağımda biri solumda iki adam beni kolumdan tutup klübeye götürdü. Karşımda gördüğüm şey karşısında bayağı şaşırdım. Solar bir sandalyeye bağlı şekilde oturuyordu. Yanına gidip onu çözmek istedim ama adamlar beni öyle sıkı tutuyorlardı ki kıpırdayamadım. Yan gözlerle Roberte baktım. Elinde iki büyük mavi bidon vardı. İçleri görünmüyordu. Bidon dediğim ,aslında ismini bilmiyorum ama şu benzincilerin kullandıkları. Her neyse. Solar Ve ben neden buradaydık? Mantığıma yatmıyordu. Robert bana döndü Ve "sence ben kimim" diye sordu. Şaşırmıştım...Resim konuyla alakasız ama hoşuma gittiği için koydum. Sizce bir sonraki bölümde ne olacak? Tahminlerinizi yorum olarak yazın lütfen 🙏
Sizce Robert kızları neden oraya götürdü????🏆🐹
YOU ARE READING
Zor Ama İmkansız Değil...
FanfictionHeyşeye rağmen Moonbyul'u gitmekten alıkoyan birşey vardı. Bu oydu...İsmini bilmediği o güzel gözlü çocuk. Hayatını kurtaran o güzel gözlü kahraman...