Bölüm - 30

7 0 0
                                    

~ Moonbyul'dan ~

Olanlardan sonra ilk defa bu kadar rahat ve derin bir uyku çekmiştim. Yavaşça uyandım. Robert, yatağımın yanındaki sandalyede uyuyordu. Şaşırmıştım. Sessizce yataktan kalktım. Gözüm duvardaki aynaya takıldı. Ciddi anlamda çok kilo vermiştim. Günde 1 öğün yersem olacağı bu. Aslında açlık hissetmiyorum ama yinede bu kadar az yemenin zararlı olduğunun farkındayım. Ben kendimle bakışırken Robert yavaşça uyandı.
Robert: Çok zayıfsın.
Moonbyul: Kesinlikle daha çok yemem gerekiyor.
Robert: Mesaj alındı kaptan.
İkimiz de güldük.
Moonbyul: Şey Robert. Tehlikeli olduğunu biliyorum ama cidden çok sıkıldım. Biraz dışarı çıksam?
Robert: Olmaz Moonbyul. Ya o adam yine gelirse?
Moonbyul: Çok dikkat ederim. Hadi lütfen.
Robert: Moonbyul cidden...
Moonbyul: Bari karşıdaki markete kadar gidip geleyim. Hep evde hep evde. Nereye kadar?
Robert: İyi tamam. Ama çok geç kalma seni her aradığımda ulaşabileyim. Yoksa çok merak ederim.
Moonbyul: Tamam.
Evde cidden çok sıkılıyordum. Bu bana iyi gelecekti.

~ Yazardan ~

Moonbyul uzun süre sonra dışarı çıktığı için cidden çok tuhaf hissediyordu. Aldıklarının parasını ödeyip marketten ayrıldı. Robert çok geç kalmamasını söylediği için direkt eve gidecekti. Tam eve gidecek yolda yürürken kahverengi uzun saçlı bir kız Moonbyula çarptı. Kız hafiften yan gözlerle Moonbyula baktıktan sonra hiçbir şey söylemeden adımlarını hızlandırdı.
Moonbyul: Solar! Dur, nereye gidiyorsun?
Kız gözden kaybolmadan Moonbyul kızın peşinden gitti. Moonbyul şu an evinin tam ters yönünde bir kızın peşinden gidiyordu. Akşam karanlığında nereye gittiğinin farkında bile değildi. Kız yorulmuş gibi adımlarını yavaşlattı. Moonbyul kızın yavaşlamasını fırsat bilip ona yaklaşmıştı. Kızın kolundan tutup sertçe kendine çevirdi.
Moonbyul: Solar, beni tanımadın mı?
Kız olanlara anlam veremeden Moonbyulun yüzüne baktı. Görünüşe ve yüz ifadesine bakılırsa Moonbyul gibileri görmeye alışık değildi.
"Hanımefendi, Sanırım beni birine benzettiniz."
Moonbyul Kıza daha dikkatli baktı.
Moonbyul: Ah evet, özür dilerim. Gerçekten üzgünüm.
"Önemli değil ama kolumu bırakırsanız yetişmem gereken biryer var."
Moonbyul kızın kolunu bırakıp gözden kayboluşunu izledi. Ama emindi. O gördüğü solardı. Moonbyul ona dokununca birden kılık değiştirmişti sanki. Ama ona Çarpanın Solar olduğuna emindi.
Moonbyul sanki kaybolmuştu. Akşamın karanlığında değil, dar sokaklarda değil. Beyninin ona oynadığı saçma oyunun içinde...

 Beyninin ona oynadığı saçma oyunun içinde

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Zor Ama İmkansız Değil...Where stories live. Discover now