Bölüm - 38

5 0 0
                                    

13 Mayıs 2026 (5 sene sonra Robertin Doğum günü)

Moonbyul, Emma, Tom ve Daniel ile çok yakın arkadaş olmuştu. Neredeyse her gün görüşüyorlardı. Tek eksikleri Robertti...ama yakın zamanda aralarına dönmesini umuyorlardı.
Moonbyul: Kızlar! Kızlar!
Moonbyul içindeki heyecanın durmasına izin vermeden evin içinde oradan oraya gidip duruyordu.
Moonbyul: Kızlar! Kızlar!
Daniel: Kızlar derken?
Tom: Kız falan ayıp oluyor yanlız.
Moonbyul: Ah, kusura bakmayın. Ağız alışkanlığı. Kızlar ve beyler diyeyim o zaman. Biraz heyecanlıyım da.
Tom: Orası belli oluyor.
Moonbyul: Bu gün Robertin Doğum günü. Unuttunuz mu yoksa?
Emma: Tabiki de unutmadım. Akşam Robert için pasta yapmıştım.
Moonbyul: İçimde durduramadığım bir heyecan var. Bu gün herşey değişecek gibi hissediyorum.
Daniel: Umarım değişir.
Tom: Siz hala hazırlanmadınız mı?
Emma: Pastayı dolaptan çıkarıp geliyorum. Beni dışarda bekleyin.
Birkaç dakika sonra herkes bahçedeydi.
Moonbyul: Hazır mıyız?
Emma: Evet.
Moonbyul arabayı çalıştırıp arkadaşlarına baktı. Hepsi mutluydu. Belki de yıllardır umut ettiği şey bu gün gerçek olacaktı. Kısa sürede hastaneye vardılar ve Robertin odasının önüne geldiler. Moonbyul kapıyı açacakken hemşire odaya girmesine izin vermedi.
Tom: Neden giremiyoruz?
Hemşire: Doktor bey hastanın yanında. Kimseyi içeri almamamı söyledi.
O anda odanın kapısı açıldı ve doktor dışarı çıktı.
Moonbyul: O iyi değil mi? Neden onun yanındaydınız?
Doktor: Üzgünüm. Bu sabah beyin ölümü gerçekleşti.
Emmanın elindeki pasta yere düşüp olduğu yerde dağıldı. Daniel yere çökmüş, Tom ise onu sakinleştirmeye çalışıyordu. Moonbyul, duyduklarının şokunu atlatıp Robertin odasına girdi. Daha dün kalp atışlarının sesini duyarken bu gün sevdiği çocuğun bedenini beyaz bir çarşaf ile kaplamışlardı. Moonbyul hafifçe Roberin yüzündeki çarşafı sıyırdı.
Moonbyul: Sonumuz böyle olmamalıydı. Biz böyle bitemeyiz. Olmaz Robert...
Gözlerinden akan yaş Robertin yüzüne damladı. Moonbyul hafifçe doğrularak elini yumruk yaptı ve sertçe Robertin göğsüne vurmaya başladı.
Moonbyul: Ölemezsin! Tamam mı! Beni bırakamazsın!
Küçük çaplı geçirdiği sinir krizi nedeniyle sesi hastane koridorlarında yankılandı. Kollarının tutulduğunu anlayınca kendini sağa sola savurmuştu. Derisinde hissettiği ufak bir acıyla tüm gücünün çekildiğini hissetti. Robert olmadan yapamazdı...Onsuz yaşayamazdı.

Zor Ama İmkansız Değil...Where stories live. Discover now