~ Robert'tan ~
Moonbyul: Ro-bert...
Robert: Moonbyul, orada herşey yolunda mı? Sesin iyi gelmiyor.
Moonbyul: S-Solar. Tele-fo-fonumda Yongs-un unnie o-Larak kayıtlı. Ah! Bu-rad-an çıkınca onu ara. Olan-olanları anlat...
Robert: Ne saçmalıyorsun? Kendin de arayabilirsin.
Moonbyul: Ş-şu an bile zor ko-konu-şuyorum. Son-ra ne demek istedi-ğimi anlayacaksın...
Robert: Neler oluyor? Anlatmazsan kalkacağım.
Moonbyul: H-hayır sakın kalkma. Sakin ol R-obert.
Tavandaki diğer parçalar da Moonbyulun üzerine düşüyordu.
Robert: Moonbyul, ne yapıyorsun? Kalk hemen
Moonbyul: Soları al Ve İngiltereye getir. O sana emanet. S-solara ve kendi-ne iyi bak Olur mu Rob...
Lafının devamını getiremedi.. Neler oluyordu? O sırada kapı kırıldı. Derin bir oh çektim. İtfaiyeciler gelip Moonbyulu üzerimden alana kadar bekledim. Ama sonra...inanamıyorum. Moonbyul bunu benim için mi yapmıştı ama...Hemen yanına koştum.
Robert: Moonbyul. Sen iyi misin? Lütfen birşey söyle Moonbyul olmuyor böyle...lütfen ölme. Sakın korkma. Korkacak Bir şey yok biliyorsun değil mi? Bunu daha önce de yaşadın. Birşey olmayacak Byulie.
Kafamı Moonbyulun gövdesine yasladım. Nefes alması kesilmişti...Onu ikinci kez kaybedemem...Moonbyulu ambulansa bindirdiler ama beni almadılar. Çok korkmuş olmalıydı. Ben de arabama binip peşlerinden gittim. Fıstığı aramam gerektiğinin farkındayım ama çekiniyorum. Ayarıp ne diyecektim ki? SeNiN aRkAdAşIn BeNi KoRuMaYa ÇaLıŞıRkeN öLdÜ falan mı diyecektim? Hayatta olmaz. Aslında arama işini daha sonra da yapabilirim. Şu an tek önemli şey Moonbyul. Bir yandan Miranda, Moonbyul olduğu için, ölmediği için seviniyor, bir yandan da olanlar için üzülüyordum. Hepsi benim yüzümden...
YOU ARE READING
Zor Ama İmkansız Değil...
FanfictionHeyşeye rağmen Moonbyul'u gitmekten alıkoyan birşey vardı. Bu oydu...İsmini bilmediği o güzel gözlü çocuk. Hayatını kurtaran o güzel gözlü kahraman...