Dansın ve müziğin yasak olduğu bir krallıkta Prens Hwang Hyunjin kral olan babasının tüm emirlerine karşı gelerek gizli gizli dans ediyordu bir gün terk edilmiş bir binada dans ederken aslında oranın başka bir dansçıya ait olduğunu anladı...
Dans...
Saraya geri dönen Prens Hyunjin ve Chan Kral'ın bulunduğu salona doğru ilerledi içeri girdiklerinde kral tahtta oturuyordu. Chan krala selam vermek için eğildi ve söze girdi. -Emrinizi yerine getirdik kralım Prens Hyunjin bildirgeyi halka duyurdu.
Kral'ın yüzünde adeta zafer elde eden bir insanın gülüşü vardı. Hyunjin'e dönüp gördün mü bak sözlerim dinlenince aslında iyi bir insanım Chan'e dönerek
- Artık çıkabilirsiniz eminim ikinizinde yapacak işleri vardır.
Hyunjin tek bir kelime bile etmeden çıktı salondan aklı önünü kesen sarışın çocuk ve söylediği sözlerdeydi Chan Hyunjin'in arkasından seslenmişti fakat Hyunjin onu bile duymamıştı çünkü şuan aklı kız kardeşinin ona söylediği gibi at binmeyi öğretmesindeydi bu yüzden Yeji'nin odasına gidip onunla konuşması gerekiyordu.
Hyunjin Yeji'nin odasının önündeydi kapıyı çaldı ve girebilirsiniz sözünü duyduktan sonra odaya girdi.
Yeji'nin olanlardan haberi vardı ve ne diyeceğini bilemiyordu oturduğu yerden kalkıp kardeşinin yanına doğru ilerledi ve söze girdi.
İyi misin diye soracağım ama iyi olmadığını biliyorum iyi olmadığın zaman neyin iyi geldiğini biliyorum ama artık onu da yapamayacağının farkındayım bu yüzden sen bir şey demeden ben sana sormak istiyorum senin için yapabileceğim bişey var mı?
Hyunji' in duymak istediği şey buydu kardeşini bekletmeden söze girdi.
Yeji bana at binmeyi öğretmen gerek hem de en hızlı şekilde.
Yeji duyduklarını meraklı gözlerle sorgularcasına baktı. Evet Hyunjin'e at binmesini öğretmeyi kendi teklif etmişti fakat kardeşinin bunu gerçekten isteyeceği aklının ucundan hiç geçmemişti. Bunun için sormadan edemedi ve konuşmaya başladı.
Hyunjin bak biliyorsun ki at binmeyi sana öğretmeyi zaten istiyordum fakat bunun babamla bir ilgisi varsa ve eğer yanlış bir şeyler yapmaya kalkacaksan buna dahil olmak istemiyorum.
- Yanlıştan kastın eğer krallığı terk etmem falansa sevgili kardeşim hayır seni bırakıp asla gitmem fakat sürekli sarayın içinde kalamam ve bir yere gitmek istediğim zaman saray muhafızları sürekli benimle olamaz özellikle Chan babam sürekli onu peşime takıyor benim yalnız kalmam lazım Yeji anlıyor musun bu yüzden at binmeyi öğrenirsem eğer saraydan bir kaç saatlik uzaklaşabilirim yanımda kimse olmadan bu yüzden sana ihtiyacım var burda boğulmak istemiyorum bana yardım etmelisin.
Yeji istediği cevabı almıştı ve kardeşine güveniyordu ve kardeşinin haklı olduğunu düşünüyordu bu yüzden söze girdi.
- Tabi ki de sana yardım ederim hatta bu gün başlıyoruz bu işe beni takip et eminim Zeus ile çok iyi anlaşacaksınız ama şimdiden söyliyim Zeus benim atım yani sana başka bir at bulmalıyız daha doğrusu doğru at seni bulur zaten diyip kardeşine gülümsedi.
İki kardeş atların bulunduğu saray ağırına doğru yola koyuldu Yeji Zeus'u bulunduğu bölümden çıkararak Hyunjin'e doğru getirdi bu meşhur Zeus benim biricik oğlum olur kendisi
Hyunjin Zeus'u çok beğenmişti çok asil bir hayvandı diğer atlara göre kesinlikle daha zarifti hiç savaşa katılmadığı belli olan bir attı ve Yeji Zeus ile çok iyi ilgilenmiş olacaktı ki tüyleri parlıyordu. Hyunjin Zeus'un başını sevmeye başladı Zeus bu hareketle başını hafif öne eğdi bunu gören Yeji- Vay be seni sevdi normalde benim dışımda kimseye kafasını eğmez. Hyunjin kardeşinin söylediğine mutlu olmuştu demek ki atlarla anlaşabilirdi...
ZEUS...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Zeus'u da yanlarına alarak iki kardeş ağırda ki diğer atları geziyordu acaba hangisi Hyunjin'e yanaşıp bir işaret verecekti Hyunjin Yeji'nin bu dediklerini şimdi anlam vermesede ileride çok iyi anlayacaktı. Çünkü at sahibi tarafından seçilen hayvandan çok, kendisi sahibini seçen bir hayvandı. O esna da kafeslerin birinde bir ses yükseldi bir at sanki canı yanarcasına bağırıyordu. Hyunjin ve Yeji endişe ile kafese yaklaştılar ve o anda Hyunjin istediği ve aradığı şeyi bulmuştu... At kafesin için de çırpınıyordu dışarıya çıkmak istiyordu özgür olmak istiyordu orada kapalı kalmak istemiyordu. Hyunjin Yeji'ye dönüp sanırım bulduk dedi. Fakat Yeji gülerek cevapladı. -hayır hayır inan bana kesinlikle onu istemezsin. Hatta seni bırak o seni istemez. O gördüğün atın adı Soul anlamı ruh demek şuana kadar hiç kimse onun yanına yanaşmadı o yalnızlıktan yana kimsenin ona hükmetmesine izin vermiyor. Bunun için ona ruh anlamına gelen bu adı verdiler. Ruhlar gibi özgür olmak kimseye bağlı olmak istemediği için ve sen kardeşim bu atın üstesinden gelmezsin... Hyunjin Yeji'nin söylediklerine kulak asmadan kafesin kapısını açtı kafesi açılan kapıyı duyan at daha kapı tam açılmadan fırlayıp kaçtı.
Yeji- ne yaptın sen beni bir kez olsun dinleyecek misin ne yapacağız şimdi ?
Hyunjin- Yeji sakin olup bekler misin o buraya geri gelecek bir yere gittiği yok gidemez. Çünkü o da en az benim kadar buraya ait olduğunu biliyor. Çünkü ben burdayım ve onun geri geleceğini biliyorum.
Yeji- umarım umarım yanılmıyorsundur kardeşim yoksa ikimizde büyük bir ceza alacağız.
Yeji daha sözlerini bitirmemişti ki Soul ağırın kapısından yavaş yavaş Hyunjin ve Yeji'nin yanına geliyordu. Ve yanlarını yaklaştığında Soul Yeji'nin şaşırmasına sebep olacak bir harekette bulunup kafasını Hyunjin'e doğru eğmişti.
Hyunjin gülümseyerek Soul'u sevmeye başladı ve Yeji'ye bir bakış atarak ne dedim sana o beni seçti ben onu değil ve evet Soul'ün benim olmasını istiyorum kararımda kesin...
Yeji şaşkınlıkla hem Soul'e hem de Hyunjin'e baktı ve cevapladı o halde kendinle bir olan birini bulduğuna göre artık eğitime geçebiliriz... Böylelikle iki kardeşi bahçeye çıkarak eğitim alanına doğru ilerlemeye başladı...
Bölüm sonu...
Bir bölüm daha bitti. Bir şeyler yazmak gerçekten iyi hissettiriyor hayal gücün genişliyor. Yazdığım her sahne kafamın için de canlanıyor çok zevkli bir şey bölümün kapak fotoğrafında olan at Soul yani Hyunjin'in atı. Yeji'nin atı Zeus ise siyah at hikâyenin altına fotoğrafını koydum. İki atımızı da tanıyın karakterlerimizin kişiliklerine göre atlarının renklerini belirledim. Yeji savaşçı bir ruha sahip prenses olacak ve atı Zeus'ta öyle Hyunjin ise daha duygusal bir karakter olacağı için ona beyaz bir at yakışır diye düşündüm. Ama ikisinin de atı o kadar asil hayvanlar olacak ki tüm hikâye boyunca karakterler gibi atlar da bizimle olacak. Soul şuan hırçın görünse de aslında hiç sevilmediği ve yalnız kaldığı için öyle hırçın görünüyor. Bakıldığı zaman Prensimizde öyle değil mi? ama zamanla anlaşılacak ki Soul kraliyette ki en mükemmel at. Umarım bölümü beğenmişsinizdir olaylar biraz yavaş ilerliyor fakat uzun bir hikâye olmasını istiyorum o yüzden böyle yavaş ilerliyorum eğer bir gün okuyucum artarsa diye hikâye akışını size en iyi şekilde yansıtmak istiyorum. Yeni bölümlerde görüşmek üzere hoşçakalın💕💕💕