Yazım hataları için özür diler iyi okumalar dilerim.
.
.
.
.
.Mutluluğa giden yolda bazı bedeller ödemek zorunda olsan yine de mutluluğa gitmek ister miydin?
.
.
.
.
.
.
.Felix Hyunjin'in odasına kapatılmıştı. Buraya getirildiğinden beri saatler geçmişti ve Felix endişeliydi. Eli sürekli Hyunjin'in verdiği kolyenin üzerinde geziniyordu. Saatlerdir yerine oturmamış kapatıldığı odada dört dönüyordu. Havada sanki kötülüğü hissetmişçesine bulutlar ile kaplanmış şiddetli bir yağmur başlamıştı. Cama düşen yağmur damlaları şiddetini artırırken ard arda şimşekler çakıyordu. Felix fırtınalı havalardan hep korkmuştu. Yağmuru sevse de şimşek her zaman ona korkunç gelmişti. Sanki gökyüzü bir şeylere sinirliydi. Belki de Tanrı az önce ormanda öldürülen masum insanlar için göz yaşı döküyordu. Felix küçüklüğünden beri hava olaylarını böyle yorumlardı. Çünkü böyle düşünmek korkusunun önüne geçiyordu. Ama bu sefer istediği gibi olmuyordu. Ormanda yaşanılan olay aklına geldikçe gözlerini sım sıkı yumup eliyke kolyeyi daha fazla sıkıyordu. Felix fark etmemişti fakat sıktığı kolye elini kesmiş ve yerlere kan damlalarının düşmesine sebep olmuştu. Kapının açılmasıyla o yöne bakan Felix karşısında Chan'i görmeyi beklemiyordu. Chan Felix'in kanayan elini görünce ona doğru yürüyüp konuştu.
Chan
- Ne yaptın sen?Chan Felix'in elini kendi eline alarak yarasına bakmaya başladı.
Felix elini hızlıca Chan'in elinden kurtarırken Chan gözleriyle onu süzdü.
Felix
- Neden geldin? Ne istiyorsun?Chan Felix ile göz temasını kesmeden konuşmaya başladı.
Chan
- Elin kanıyor Felix izin ver sadece bakacağım mikrop kapsın istemezsin.Felix
- Karşımda senin gibi bir mikrop varken ufak bir yaranın bana zarar vereceğini sanmıyorum.Chan Felix'in sözlerine üzülse de duygularını kontrol ediyordu. Çünkü Felix ona güvenmiyordu ve bunun farkındaydı. Elini hızlıca Felix'e doğru uzatıp yaralı elini tekrar tuttu. Felix elini yine çekmek istese de Chan buna izin vermedi.
Chan
- Taraf değiştirdiğim falan yok Felix hala sizinleyim. Bir söz verdim ve onu tutmak için gerekirse kötü olan ben olacağım. Ama lütfen yaptığım bir seyi sadece kendimi düşündüğüm için yaptığımı düşünmekten vazgeçin hepiniz...Felix Chan'in gözlerine baktı. Ne demek istiyordu anlayamamıştı.
Chan
- Bakma bana öyle günışığı sizi zarar verir miyim ben?Felix şimdi anlamıştı. Chan yine bir oyun içerisine girmişti. Taraf değiştirdiğini sanmalarını istemişti ama olay öyle değildi.
Felix
- Kral'ı kandırdın yaniChan başını sallayarak Felix'i onayladı sonra ellerini kullanarak zaten az önce ormanda zarar görmüş badisini çekerek parçaladı. Kopardığı parçayı Felix'in yarasına bastırarak kesilen yerden akan kanı durdurmaya çalıştı.
Daha sonra bir parçasını da Felix'in eline bağlayarak Felix'e döndü.Chan
- Şimdilik böyle idare et pansuman için birilerini göndereceğim.Felix başını sallayarak teşekkür etti.
Felix
- Şimdi ne olacak Chan diğerleri seni kötü biliyor. Hyunjin nereye gitti bilmiyoruz.Chan
- Felix bak. Benim Kral ile konuşup tüm gerçekleri öğrenmem ve onun güvenini yeniden kazanmam gerek bunun içinde senin yardımına ihtiyacım var. Bir süre sana kötü davranmak zorunda kalacağım. Bunu yapmayı istemiyorum ama mecburum
ŞİMDİ OKUDUĞUN
forbidden
FanficDansın ve müziğin yasak olduğu bir krallıkta Prens Hwang Hyunjin kral olan babasının tüm emirlerine karşı gelerek gizli gizli dans ediyordu bir gün terk edilmiş bir binada dans ederken aslında oranın başka bir dansçıya ait olduğunu anladı... Dans...